Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- (Özel Haber) İzmir’de yaşayan ve doğumuna 11 gün kalan Gülbahar Kesici, çaresizliğiyle bir başına kaldı.
Karnındaki bebeğinin kalbinde rahatsızlık olan Kesici, İzmir’de bulunan hastanelerden doğum için gün alamadığını belirtti.
Doğumun ardından bebek için gerçekleşmesi gereken ameliyatın risk taşıması nedeniyle hastanelerin kapısının yüzüne kapandığını ifade eden Kesici Egedesonsöz’e konuştu ve yetkililerden yardım istedi.
Kesici ayrıca 12 tane bebeğini geçmiş yıllarda karnındayken kaybettiğini belirtirken 13 Ağustos’ta gerçekleşmesi gereken doğum için, “Tek amacım, sağlıklı bir doğum gerçekleştirmem ve bebeğimin ameliyatını kabul edecek bir doktor olması” dedi.
12 TANE DÜŞÜK YAPTIM!
Daha önceki dönemde gerçekleşen 12 düşük hakkında konuşan Kesici, doktor mağduru olduğunu söyledi. Kesici, “12 tane bebeğimi kaybettim. Bir tane yaşayan çocuğum var 5 yaşında. Araştırmalarında bulamadılar. Yine doktor mağduruyum. Her tarafa yolladılar, gittim. Sadece kan pıhtılaşması varmış. Bunu belirlemeleri yıllar aldı” açıklamasında bulundu.
SİCİLLERİ KİRLENMESİN DİYE AMELİYATI ÜSTLENMİYORLAR!
Hayatta bir tane çocuğu olan Kesici, 13 Ağustos’ta gerçekleşmesi beklenen doğum için gün verilmemesi nedeniyle yaşadığı çaresizliği anlattı. Kesici, “Ege Üniversitesi Hastanesi’ne, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne gittim, hiçbir şekilde yardım etmediler. Benim gibi birçok hasta vardı. Hepsi ağlıyordu. Bu tür kalp hastalığı olan bebekleri ölü sayıyorlar. Bebeğimin sol kalp kapakçığı gelişmemiş. Bunun ameliyatını kimse kabul etmiyor. Bu ameliyatın doğum olduktan sonra hemen gerçekleşmesi gerekiyor. Bunu da üstlenecek doktor yok. Ölüm tehlikesi olduğu için, sicilleri kirlenmesin diye ameliyatı üstlenmiyorlar. Ameliyatın olmaması daha büyük tehlike ama zaten yok sayıyorlar. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde bir kalp damar cerrahı var. Başka hastalara da aynı şekilde davranmış. ‘Biz bu tür ameliyatlara girmiyoruz’ demiş. Ben de, ‘o kabul etmiyor, bu kabul etmiyor, nereye gideceğim? Ücret ne kadarsa gerekirse dileneceğim bu parayı toplayacağım’ dedim” diye konuştu.
‘BEN GİREMEM, UZMANLARIMIZ VAR, ONLAR DA NE KADAR BECEREBİLİRSE ARTIK’ DİYORLAR!
Her kapıyı çaldığını belirten Kesici, “Ege Üniversitesi’nde hastalar vardı, ‘içimde kıpırdayan bebeğimi yok sayıyorlar’ diyerek ağlıyorlardı. Çalmadığım kapı kalmadı, bütün profesörlere dünya kadar para verdim. Bana dedikleri, ‘bebeğinin kalbi hasta…’ Bunu ben biliyorum. Bilinen bir durum. ‘Doğduktan sonra durumuna bakacağız’ diyorlar. ‘Ameliyata girecek misiniz?’ diye soruyorum. ‘Ben giremem, uzmanlarımız var, onlar da ne kadar becerebilirse artık’ diyorlar” açıklamasında bulundu.
‘DOKTOR KABUL ETMİYORUM DERSE CUMHURBAŞKANI BİLE AMELİYATA SOKAMAZ’ DEDİLER!
Doğumuna sayılı günler kala hiçbir hastaneden gün alamadığını söyleyen Kesici, “Hiçbir yerden gün alamıyorum. Ege Üniversitesi’ne, Dokuz Eylül Üniversitesi’ne gittim. Sağlık Bakanlığı için 184’ten yardım istedim. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü beni aradı. ‘Hastane hastane dolaşmanıza gerek yok. Fazla bu işin peşine düşmenize gerek yok. Hangi hastanede görünüyorsanız oraya kendinizi teslim edin. Eğer oradaki kalp damar cerrahı ameliyatı kabul etmiyorum derse, onu cumhurbaşkanı bile ameliyata sokamaz’ dediler. Oradaki yetkili bana bunu söyledi. Ama aile hekimim müdüre hanımla konuşmamı söyledi. Gideceğim birebir konuşacağım. Ege Üniversitesi’nde göründüğüm için başhekimle görüşmeye gittim. Başhekim böyle durumlara bakmıyormuş” dedi.
İNSAN HAYATI DEĞİL KARİYERLERİ DAHA ÖNEMLİ!
Kesici ayrıca, “Tek amacım, sağlıklı bir doğum gerçekleştirmem ve bebeğimin ameliyatını kabul edecek bir doktor olması. Kimseyi rahatsız edeyim, kırayım, inciteyim derdinde değilim. ‘Konsey kurulacak’ diyorlar. 10 gün tartışılacakmış, ameliyat öyle gerçekleşecekmiş. Belki bebeğimin hemen ameliyata girmesi gerekecek. Nefes alamama sıkıntısı da var. Akciğerden kalbe giden damar tıkalı. Ama onların prosedürleri öyle işliyormuş. İnsan hayatı değil kariyerleri daha önemli” ifadelerini kullandı.