GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
26 Kasım 2019 Salı 12:41

'Kılıçdaroğlu'ndan daha ideal genel başkan olmaz'

Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, "Kimseye genel başkan olma telkininde bulunmadım çünkü Sayın Kılıçdaroğlu'dan daha ideal genel başkan olmaz" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Bölgemizdeki gelişmeler karşısında kararlı ve onurlu bir duruş sergiliyoruz. Ülkemizin gelecek asrını belirleyecek harekatlar yürütüyoruz. Dünyadaki mazlumların sesi olarak itirazlarımızı en yüksek sesle dile getiriyoruz. Bunları yaparken bedel ödememiz kaçınılmazdır. eski Türkiye gibi kabuğumuza çekilip iç çekişmelerle uğraşmıyoruz. Ülkemizin her bölümünde 81 vilayetinin tamamında milletimizle gönül bağı güçlü bir teşkilat yapısıyla yolumuza devam edeceğiz.

Partimizde sadece görev değişikliği olur. Şahsım başta olmak üzere her AK Parti'li davamızın neferidir. Bundan daha büyük unvan yoktur. Gerisi takdir ve kader işidir. Bizim gündemimiz ülkemize ve milletimize nasıl daha iyi hizmet edeceğimizdir. Dünyanın dört bir yanında ülkemizin menfaatlerini savunuyoruz. 

Türkiye'nin ikinci büyük partisinin gündemi ise bambaşka. Önce bir grup başkanvekili TBMM Genel Kurulu'nda AK Parti'yi temsil eden grup başkanvekilimize "bu hanıma haddini bildirin" diyor. Bir de "ulan" diye ifade kullanıyor. Şizofrenik vakalar sadece caddelerde değil parlamentonun içinde de var. Bu şizofrenik vakaları parlamentodan temizlemek lazım. Bunun adımlarını atmak lazım. Yapamazsak Türkiye Cumhuriyeti'nin parlamentosuna yazık olur. Bunun temizliğini yapmalıyız. grup başkanvekilimiz kişisel haklarını savunmak için gerekeni yapacaktır. 

Bu zat dokunulmazlığımdan vazgeçiyorum, gereken yapılmalı demelidir. Yüreğin varsa dokunulmazlığı kaldır, hukukta gereken mücadeleyi verelim. Kadına şiddet diyeceksin karşı çıkacaksın, tokat atanlar diyeceksin karşı çıkacaksın, bunun istismarını yapacaksın. TBMM'de benim dokunulmazlığım var ulan diyeceksin, haddini bildirin diyeceksin. Biz bunları görmek istemiyoruz. Türkiye demokrasisine sahip çıkarak 28 Şubat zihniyetini gömmüştür. Ama bunun kalıntılarının varolduğunu Meclis'teki tartışmayla görmüş olduk. 

Güya bir CHP'li casus filmlerine taş çıkartacak senaryo ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gelip bizimle görüşmüş. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi milletin evidir, herkes gibi CHP'liler de gelebilir. 15 Temmuz'un ardından Bay Kemal de gelmiştir. Cumhurbaşkanlığı adaylığı döneminde Muharrem İnce bizimle görüşmek için Külliye'ye değil ama partimize gelmiştir. Sayın İnce ile orada bir görüşme yaptık. Sayın İmamoğlu da geldi onu da kabul ettik. Tüm büyükşehir belediye başkanlarını da kabul ettik. Külliye benim şahsi malım değil milletin varlığıdır. Son günlerdeki tartışma bambaşka mecralarda cereyan ediyor. 

"GİZLİ SAKLI YANIMIZA GELEN CHP'Lİ OLMADI"
Londra'da tedavi gören ve örnek olamayacak bir gazeteci var. Buna göre 9 Kasım'da bir CHP'li plakası değiştirilmiş bir araçla Külliye'ye gelip bizimle görüşmüş, farklı plakalı bir araba ile gitmiş. Görüşmede biz 'Senin CHP Genel Başkanı olman gerekir' demişiz.  Bu iddianın neresini düzeltelim bilemiyoruz. Gizli saklı hiçbir CHP'li yanımıza gelmedi. Bunlar Külliye'yi kendi merkezleri gibi sanıyor. Kimseye genel başkan olma telkininde bulunmadım çünkü Sayın Kılıçdaroğlu'dan daha ideal genel başkan olmaz. CHP'nin başında kimin olduğundan bizene. Olmayan görüşmeyi ortaya atan gazeteciyi siciline bakarak mazur görebiliriz. Bugünkü yazısında özür dilemiş. Bizden de özür dilemiş, teşekkür ederiz. Peki CHP Genel Başkanı'na ne demeli? Kendisi hata ettim, özür dilerim diyemedi." (NTV)