GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
25 Ağustos 2021 Çarşamba 09:42

'İzmir Varyantı' endişesi... Bilim Kurulu üyesinden çarpıcı açıklama

İzmir Tabip Odası ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlığı Derneği’nin yaptığı ortak açıklamayla, başlıca varyantların dışında İzmir’de yeni alt türlerin saptığını belirtmesi üzerine kentte endişe havası hakim oldu. Konu üzerine açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, İzmir’de aşılanma oranının yüksek olması dolayısıyla İzmir’e has bir varyant oluşumu ihtimalinin çok düşük olduğunu belirterek, kamuoyunda paylaşılan bilgilerin kaynaklarının sorgulanması gerekliliğine dikkat çekti.

Menduha Ceylan / EGEDESONSÖZ- Koronavirüs pandemisi sürecinde bir buçuk yılın geride kalmasıyla birlikte her geçen gün yeni bir tartışma konusu ortaya çıkıyor. Geçtiğimiz günler de ise İzmir Tabip Odası ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlığı Derneği ortak bir açıklama yaparak, Alfa, Beta, Gamma ve Delta varyantlarındaki başlıca üç mutasyonun dışında İzmir’de yeni alt türler saptandığı duyurdu.

Açıklamada, “İzmir’de, alfa, beta, gamma ve delta varyantlarındaki başlıca üç mutasyonu hedefleyen PCR kitleri ile yapılan analizlerde, üç mutasyonu da taşımayan suşlar saptanmaktadır” ifadelerinin kullanılması üzerine kentte endişe havası hakim oldu.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, meydana gelen varyant tartışmalarına açıklık getirerek, İzmir’in kendine has bir varyant oluşturma ihtimalinin çok düşük olduğunun altını çizdi.

İZMİR’E ÖZEL BİR ŞEY DEĞİL!
Yeni bir varyant ihtimaline karşı Dünya Sağlık Örgütü’nün ilk defa Peru’da çıktığını açıkladığı Lambda varyantı üzerinden örnek vererek açıklık getiren Prof. Dr. Şener, “İzmir Tabip Odası’nın açıklamaları pek anlaşılır değil. Türkiye’ye gelme ihtimali olan farklı bir varyant varsa o Lambda varyantı olabilir. Tabip Odası’nın ifade ettiği şey eğer varyantların bir karışımı olmuş olmasıysa da öyle bir şüphe her zaman için var... Bu sadece İzmir değil, Türkiye değil; dünyanın her yeri için bir endişe ortamı oluşturuyor” şeklinde konuştu.

GÖÇ HAREKETLERİ SORGULANMALI
Prof. Dr. Şener, İzmir’e özel bir varyantın oluşmuş olabilme ihtimalinin düşüklüğüne vurgu yaparak “İzmir’e has, sadece İzmir’de görülen özel suş olduğunu düşünmüyorum. Çünkü İzmir’in aşılanma oranı çok iyi. Biz özel suşların, çıkıntılı varyantların; aşılama oranının düşük olduğu bölgelerde oluştuğunu biliyoruz.  İzmir’e has bir varyant olabileceğini düşünmüyorum, öyle bir bilgi ben de yok. Gelen bu bilgilerin kaynağını net bir şekilde kontrol etmek gerekiyor. Yeni bir varyant oluşumu ihtimali en düşük yerlerden birisidir İzmir. Varyant oluşumu için öncelikle haritadaki kırmızı bölgelere bakmak gerekir. Virüsün yüksek olduğu yerlerde varyant çıkma ihtimali daha yüksektir. İzmir’e has varsa göç hareketiyle ilgisi olabilir mi diye sorgulamak gerekir. Elimizde öyle bir veri yok. Kaynağı açıklanırsa bizler de kontrol ederiz” dedi.

Türkiye’de yapılan varyant analizi çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Şener, şu bilgileri paylaştı:

“Türkiye’de varyant çalışmalarında rastgele örneklem ile Delta varyantı aranıyor. 100 örnekten rastgele 5 tane seçilerek varyant analizi yapılıyor. Bunların içinde pozitif çıkan varsa Ankara’ya gönderiliyor. Ankara’da varyant tespit edildikten sonra gerekli mercilere bildirimi yapılıyor. Eğer Ankara’da da varyant tespiti yapılamazsa, yani bilindik varyantlardan değilse değerlendirme için yurtdışına gönderiliyor. Bu sirkülasyon dışında ayrı bir değerlendirme varsa eğer bunları sormak lazım, neyi kastediyorlar?  İl Sağlık Müdürlüğü’nde varyantlara ilişkin çok net veriler var, bilgi havuzları her dakika yeniliyor”