GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
7 Ocak 2016 Perşembe 18:08

''HDP ile görüşülmez diye bir tavrımız yok''

NTV canlı yayınında konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "HDP ile görüşülmez diye bir kategorik tavrımız yok" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş NTV canlı yayınına katıldı.

Kurtulmuş'un gündeme ilişkin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Türkiye terörle yeni karşılaşmıyor. 37-38 yıldır Türkiye çok ağır bir terör tehdidi altında. 40 bin insanımız öldü. Geçmiş dönemde halledilmesi için süreç başlatıldı ama terör örgütü bu süreci geriye döndürdü.

20 Temmuz'dan bu yana farklı terör örgütler,i terör estirmeye başladı. Hendekler kazıldı, barikatlar kuruldu, sivil halka zarar verildi. Dün bir uzman çavuşun cenazesindeydim, insan bir gün kendisine gelemiyor.

Bu tablonun değiştirilmesi lazım. Hendekler kazarak, hendeklerin içerisine bombaları koyarak, bubi tuzaklarıyla, uzaktan kanaslarla insanları, güvenlik kuvvetlerini vurarak hiç kimse, hiçbir hedefe varamaz. Dolayısıyla öncelikli olarak bunun bilinmesi lazım. Terör örgütünün bu yaptıklarıyla, Türkiye'de kendi hedeflerine, bu hedefleri her neyse ulaşması asla mümkün değil.

Biz bu terörle mücadelede kararlılıkla devam edeceğiz. Bu geçici bir durum. Örgüt, terör yapamayacak duruma getirene kadar operasyonlar devam edecek.

Dağda mücadele etmek kolaydı ama şehirlerde böyle değil. Başarılı bir süreç yürüyor. Bu olaydan sonraki rehabilitasyon süreci iyi yapılmalı. Bununla ilgili Bakanlar Kurulu'nda görüşmeler yapıldı. Evleri harabe haline gelen insanlar için yardım yapılacak. Fiziki ve psikolojik rehabilitasyon süreci yapılacak.

Burada en önemli hususlardan birisi bu; duygusal kopuş... Hiçbir zaman Türklerle Kürtler arasında bir savaş yaşanmadı. İçiçe yaşıyorlar. Birileri duygusal kopuş bekliyor, boşuna beklerler. Üzerinde dikkat etmemiz nokta burasıdır.  Türk'ün Kürt'ten başka, Kürt'ün de Türk'ten başka kaderi yoktur.

"EN BÜYÜK YÜK HDP'YE DÜŞÜYOR"
Burada en büyük yük HDP'lilerin üzerine düşüyor. Bir taraftan dağın baskısı var. HDP'den beklediğimiz, önce bu hendek siyasetine karşı çıkmalılar. Maalesef HDP'nin içindeki bazı kişiler hendek siyasetine destek veriyor. HDP'ye oy verenler bunun için oy vermedi.

HDP'nin yol yakınken demokratik dile dönmesini tavsiye ederim. Biz AK Parti olarak parti kapatmalara karşıyız. Partilerin kapatılması sonrasında o parti hangi amaçla kapatıldıysa daha da güçlenmiştir. Parti kapatmak çözüm değil. Bunların hiçbirisinin Türkiye'nin demokrasisine faydası olmadı. Buyursunlar, siyasetin diliyle demokratik olarak görüşlerini dile getirsinler.

"GEREKLİ ADIMLAR ATILACAK"
Belediyelerin bazıları hendek kazılmasına destek olmuş. Belediye  imkanlarıyla bombalar taşınmış. Siyasetle hiçbir ilgisi olmayan, başkaldırıyı destekleyen unsurlar varsa onlarla ilgili gerekli adımlar atılır.

Bunlar size daha iyi hizmet edeceğiz diye oy aydılar. Belediye hizmetlerinin teröre destek faaliyetine dönüştürülmesi hiçbir ülkede kabul edilemez.

Biz halkın oluyla parlamentoya gelmiş olan hiçbir partiyi gayrimeşru ilan etmeyiz. HDP ile görüşmek için karar alındı. Ama o günlerde HDP tarafından kabul edilemez açıklamalar yapıldı. Ciddi bir konu konuşmak için geleceğiz, diyalog mekanizması nasıl geliştirilir onu konuşacağız. Gelin konuşuruz deseler çok şeyin önünü açabilirler. Birden çay meselesi ve diğer konularla birlikte sevimsiz bir tablo ortaya çıktı.

"HDP İLE GÖRÜŞÜLMEZ DİYE KATEGORİK BİR TAVRIMIZ YOK"
HDP ile görüşmeyiz diye kategorik bir tavır içerisinde değiliz. HDP'ye bir kez daha tavsiyemiz demokratik sürecin işlemesine katkı sunmalarıdır. Kategorik olarak gayrimeşru görmediğimize göre, parlamentoda var olan bir siyasi kimlikten bahsediyoruz. Yapmaları gereken demokratik sürecin içine katılmalarıdır.

"BAŞKANLIK KİMSENİN KİŞİSEL MESELESİ DEĞİL"
Başkanlık sistemi Sayın Erdoğan ve Davutoğlu'nun kişisel meselesi değil, Türkiye'nin meselesidir. Siz karşısında olabilirsiniz. Ama biz yanındayız. Milletin kararından ürkmeyelim. Türkiye için etkin bir yönetim sisteminin aracı olabilir. Buna inanıyoruz. CHP ile MHP ile ortak noktamız 12 Eylül Anayasası çöpe atılmalıdır. Bu parlamento yeni bir anayasa yapmazsa ne yaparsa yapsın siyaseten hiçbir şey yapmamış olacaktır.

Etkin bir yürütmeye ihtiyacımız var. Haklı olduğumuz taraflar olabilir, haksız olduğumuz taraflar da olabilir. Buna millet karar versin. Milletin her alanda etkin olduğu bir sistemin inşa edilmesini istiyoruz.

"SİVİL SİYASET KAZANMIŞ OLACAK"
Farklı teklifler olabilir ama önyargılı olmamalıyız. Mekanizmaları şahıslara bağlı olmaktan çıkaralım. Başkası şu sistem daha iyidir derse onu da konuşalım. Ama sadece bir takım kozmetik değişiklikler yapılmasına karşıyız. Dostlar alışverişte görsün tarzı bir değişiklikten yana değiliz.

Kimseyi zorla ikna edecek değiliz. Eğer bizim 400 milletvekilimiz de olsa yeni anayasa için geniş kapsamlı bir konsensus arardık. 64. hükümette bunu başarabilirsek Türkiye'de sivil siyaset kazanmış olacak.

SUUDİ ARABİSTAN-İRAN KRİZİ
Büyük fotoğrafı görmemiz lazım. 91'den bu yana bölgedeki fay hatları derinleşiyor. Maalesef, mezhep ve etnik çatışmalar üzerinden gerilim körükleniyor. Bu bölgede daha fazla çalışma istemiyoruz. Ortadoğu halklarının ortak bir gelecek kurabilmesi mümkündür.

Biz farklılıkların minimize edildiği bir düzen kurulmasından yanayız. Türkiye bu bölgede çatışmaları körükleyici bir taraf olamaz. İki ülkede İslam toplumunun değerli ülkeleri. İdamı kaldırmış bir ülkeyiz, idam konusunda tavrımız açıktır.

RUSYA İLE UÇAK KRİZİ
En kötü senaryoya hazırlıklıyız. Bütün bunları araştırdık. Biz bu krizi tırmandıran taraf olmayacağız. Rusya tarafı da sert açıklamalarına rağmen kalıcı bir düşmanlık oluşturmak istemiyor. Keşke bu olay olmasaydı. Türkiye ve Rusya iki önemli ülke. İki müttefik ülke, sadece iki uçak nedeniyle Rusların Türkiye'yi gözden çıkarabileceğini düşünmüyorum.

Kalıcı bir düşmanlık içine gireceklerini sanmıyorum. Türkiye özür dileyecek bir pozisyonda değil. Dediğimiz yer güllük gülistanlık bir toprak parçası değil. Böyle bir bölgede kendi sınırlarınızı ihlal eden kimliğini bilmediğiniz bir uçak var. Türkiye burada kasıtla değil. Kendi sınırlarını koruma gayesiyle böyle bir tedbir almıştır, özür dilemesini gerektirecek bir durum yoktur."