GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
18 Şubat 2023 Cumartesi 10:43

'Hayata tutunsun diye oğlunun öldüğünü söyleyemedik'

Kahramanmaraş'taki depremlere Hatay'daki evinde ailesiyle yakalanan Hülya Kilin (45), 5. günde enkazdan ağır yaralı olarak çıkarılmıştı. Eşini ve büyük oğlunu kaybettiğini enkazdayken öğrenen ve tedavisi eden Kilin'e küçük oğlunun da hayatını kaybettiği söylenmedi.

Depremde Antakya'daki evinde eşi ve iki oğluyla birlikte enkaz altında kalan Hülya Kilin (45), 5'inci gün ağır yaralı olarak kurtarıldı.

Kilin'i enkazdan çıkartan erkek kardeşi Hasan Zengin, ablasının eşi ve oğlunun öldüğünü gördüğü için enkazdan çıkmak istemediğini ifade ederek, "Eşinin ve zorda olsa küçük oğlunun ölümünü kabullendi. Büyük oğlunun hastanede olduğu yalanını söyledik. Onu hayatta tutabilmek için, tedaviye cevap verebilsin diye. Zaten büyük oğlunun hayatta olduğunu duyunca tedaviye cevap vermeye başladı" dedi.

'EKİPMAN YOKTU; ÇIKARAMADIK, SESLERİ YAVAŞ YAVAŞ KISILDI'
Ablasının oturduğu binanın tamamen yıkıldığını, ekipman olmadığı için hemen müdahale edemediklerini söyleyen Hasan Zengin (43), ilk günlerde eniştesi ve yeğeninden de sesler aldığını söyledi.

Zengin, "Dünyada yaşarken cehennemi gördük. Çaresizliği, zaman kavramının ne kadar önemli olduğunu gördük, saniyelerle yarıştık. Çok çabaladık. O çaresizlik çok kötü. Bir insanın sesinin yavaş yavaş kısılarak ölümüne şahit olmak bizi çok derinden üzdü. Sonunda 90 ya da 98'inci saatte ablamı enkaz altından çıkardım" dedi.

'SENİ DUYMAMA RAĞMEN SESLENMEK İSTEMEDİM'
Zengin, ablasını çıkardıklarında ağır yaralı olmasına rağmen bilincinin açık olduğunu belirtelerek "Çok ciddi yaralanmalar, travmalar vardı. Bana, 'oğlumla kocamın öldüğünü gördüğüm için, sen bana seslendin ama, cevap vermek istemedim. O enkazın altında ben de ölmek istedim. Dördüncü günden sonra büyük oğlumun sesini duyunca yaşamayı arzuladım. En azından onunla enkazdan çıkıp bir hayat kurarız dedim. Sonra var gücümle mücadele ettim' dedi. Oğlunun da öldüğünü söyleyemedik" dedi.

'HAYATA TUTUNSUN DİYE BÜYÜK OĞLUNUN YAŞADIĞINI SÖYLEDİK'
Ablasının yoğun bakımda olduğunu belirten Zengin, "Yeğenimin vefat ettiğini söyleyemiyoruz. Nasıl anlatacağız? Bize 'Artık onunla bir hayat kuracağım' diyor. Eşinin ve zor da olsa küçük oğlunun ölümünü kabullendi. Büyük oğlunun Malatya Devlet Hastanesi'nde olduğu yalanını söyledik. Onu hayatta tutabilmek için, tedaviye cevap verebilsin diye. Zaten büyük oğlunun hayatta olduğunu duyduktan sonra, tedaviye cevap vermeye başladı. Bir şey diyemiyorum artık, şuurum gitmiş durumda. Şu an bile sanki hala enkazda çalışıyorum. Kaç gün geçti ama ben hala, hangi ekipmanım olsaydı daha çok insan kurtarabilirdim, diye düşünüyorum. İnşallah, Allah ablama da o sabrı verecek. Eğer bu kritik süreci atlatırsa, psikolog eşliğinde büyük oğlunun da vefat ettiğini anlatacağız" şeklinde konuştu.

'17 AĞUSTOS 1999'DA EVLENDİLER'
Zengin ablasının Gölcük depreminin olduğu gün 17 Ağustos 1999 tarihinde Mardin'de evlendiğini ifade ederek, "Bir büyük depremin yaşandığı gün evlendiler. Allah onlara birlikte bir hayat bahşetti. İki meyveleri oldu, biri 20, biri 9 yaşındaydı. Şimdi ise bu depremde ayırıldılar. İnşallah birlikteliklerinin devamı cennette olacak" diye konuştu.