GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
4 Şubat 2021 Perşembe 08:42

'İlaç lobisi' işbaşında! Para için sağlıkla oynuyorlar

Kur sabitlenmesi öncesi eczanelerde ilaç bulunmadığının altını çizen İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, "biz eczacılar olarak depolarda birçok ilacı bulamaz durumdayız.  İlaçları üretici firma mı az üretiyor ya da depocu arkadaşlar mı bize az veriyor bilmiyoruz ancak şu an eczanelerde birçok ilaç yok ve biz ilaçları bulmakta zorluk çekiyoruz" diye konuştu.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Her yılın ilk aylarında bir önceki yılda gerçekleşen Euro artışı üzerinden belirlenen kur sabitlemesi ile yıl içinde yurt dışından getirilecek ilaçlar için kur oranı belirlenmesi süresi bu yıl da ilaç tedariği konusunda kriz yarattı.

2021 yılı için kur sabitlemesinin yüzde 15 ila yüzde 20 arasında yapılması beklenirken eczanelerden süreç hakkında tepkiler gelmeye devam ediyor. 19-20  Şubat tarihlerinde belirlenmesi beklenen kur öncesi hastalar eczanelerden ilaç bulunamadığını belirtirken, eczaneler ise depolardan ilaç tedarik edemedikleri gerekçesi ile vatandaşlara ilaç veremediklerinden yakınıyor.

Konuyla ilgili gazetemize konuşan İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, yıllardır her kur sabitlenmesi döneminde yaşanan ilaç krizi ile ilgili asıl sorunun zammın tek seferde yapılması olduğunu belirtti.

"CİDDİ BİR YÖNTEM HATASIDIR"
Sayılkan açıklamasında "Yüzde 20 civarında  bir zam oranı söyleniyor şu anlık ancak tam olarak kaç olacağını bilmiyoruz. Senede 1 defa ve 19-20 Şubat tarihlerinde zam yapılıyor ilaçlara. Bu zam da bir yıl önceki Euro kurundaki artışlar oranında yapılıyor. Burada yanlış yapılan ise kur sabitlemelerinin gerçek kurdan uzak olmasından kaynaklı olarak birçok ilacın bulunmasında sıkıntılar yaşanıyor.  Her sene bir defa ve bu şekilde davul ve zurna ile zam yaparsanız ve yüzde 20 oranında yaparsanız, Aralık ayından sonra birçok ilaç bulunmaz hale gelir. Bu yapılan iş doğru değildir. Yıl içinde daha küçük oranda bu zamlar yapılmalıdır. Şu an biz eczacılar olarak depolarda birçok ilacı bulamaz durumdayız.  İlaçları üretici firma mı az üretiyor ya da depocu arkadaşlar mı bize az veriyor bilmiyoruz ancak şu an eczanelerde birçok ilaç yok ve biz ilaçları bulmakta zorluk çekiyoruz. Bu da zam yöntemindeki ciddi bir yöntem hatasıdır. Bu yüzden belki de senede bir kere yapılan zammın yıl içinde 4 parçaya bölerek yapılması, bu süreçte yaşanan krizleri azaltacaktır" ifadelerini kullandı.

"AKILCI BİR YÖNTEME GEÇMEMİZ LAZIM"
İlaçların bulunamaması konusunda eczacıların herhangi bir suçu olmadığını ifade eden Sayılkan, "Şu an kalp ilaçları, tansiyon ilaçları, göz damlaları yok. Bu ilaçlar kaybolmuş durumda. Maalesef ki bundan sonraki süreçte de daha da kaybolacaktır. Bu konuda şu çok iyi bilinmelidir ki, bu konuda suçlu olan kişiler eczacılar değildir. Biz burada ilaçlar bulunamıyor açıklamaları yaptığımızda, resmi otoriteler çıkıp 'böyle bir şey yoktur' açıklamaları yapıyor. Bu durum olunca da vatandaşlar da 'eczacı ilacı satmıyor' diye düşünüyorum. Peki eczacı ilacı satmadan kendini döndürme ihtimali var mı? Bu mantıkla bakarsak bizim eczaneleri kapatıp zam gelene kadar hiçbir ilaç satmamamız gerekiyor o zaman. Çünkü her sattığımız ilaç zam alacak gelecek zamlar ile birlikte. O yüzden bu bakış açısı hiç mantıklı değildir. Eczacının bu işin suçlusu gibi gösterilmesi doğru değildir. Burada orta yol sadece ilaç firmaları ile zam miktarında anlaşıp bunu yıl içine belirli bir parçaya bölünecek. Bunu tek sefer yaptığınızda çok açık bir biçimde sorunlar oluşuyor. Çünkü örnek vermek gerekirse siz ilaç firması ya da deposunuz. Gelecek zamlar sonrası ilaçlarının ücreti artacak iken neden bunu satasınız? Çünkü baktığımızda zamlar sonrasında ilaçlar yeniden piyasaya çıkıyor. Bu yüzden daha akılcı bir yönteme geçmemiz lazım" dedi.