GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
31 Aralık 2017 Pazar 15:11

'Hayır kampanyasında olmaları bizi üzdü'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kalıcı Konutlar Spor Salonu’nda düzenlenen Düzce 6. Olağan İl Kongresi’nde konuştu.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Siyasi hayatımda ben bu tür kongreler yaşamadım. Hamdolsun yaşıyorum. 2019 bu siyasi dönüşümün markası olacak. Bu yıla iyi hazırlanmamız lazım.

16 Nisan'da ne oldu gördünüz değil mi? Biz evet kampanyasını sürdürürken ne yazık ki birileri de tabi hayır kampanyası sürdürdü. Ve hayır kampanyasının içinde olanlar da tabi beraber olduğumuz arkadaşlarımızın olması bizi ayrıca üzdü. Hiç önemli değil. Kişi sevdikleriyle beraber haşrolacaktır.

'SİYASET BOŞLUK KABUL ETMEZ'
Şunu unutmayalım. Siyaset boşluk kabul etmez. Biz yaptıklarımızı yapacaklarımızı doğru şekilde anlatmaz isek birileri gider bizi bin bir yalanla, iftirayla başka türlü anlatır. Birileri gider Bolu Dağı tünelini patateslerle doldurmaya çalışır. Fakat biz bu aklı evvellere işin doğrusunu anlattık. Bolu Dağı’nın nasıl geçilebileceğini gösterdik.

15 Temmuz’da Gölbaşı Özel Hareket Merkezi’nde şehit olan Ufuk Baysan’a ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum. Her yerde okuyoruz, söylüyoruz.


Eskilerin dediği gibi büyükbaşın derdi büyük olurmuş. Eğer biz tüm iddialarımızdan vazgeçip yerimizde otursak ne söylenirse boynumuzu büküp yapsak inanın bana şu yaşadığımız sıkıntıların hiçbiriyle karşılaşmayız. Ama kimisi de bizi adam yerine koymaz. Ama biz bunu yapamayız. Biz zillete asla rıza gösteremeyiz.

En güçlü çıkış, askeriyede de bunu öğretirler, savunma taarruzdur. İşte ecdadımız da bunu yaptı. Biz de bunu yapıyoruz. Ülkemize yönelik tehditlerin ve saldırıların büyüklüğüne bakınca biz de diyoruz ki ne güzel demek ki bizi böyle görüyorlar, bizden bu derece çekiniyorlar. Hayatımızın hiçbir döneminde karşımızdakilerin cüssesine bakıp da mücadeleden kaçmadık.

“DEMEK Kİ BU BEYEFENDİ MİLLETİN BİR FERDİ DEĞİLDİ”
İşte 15 Temmuz gecesi milletimize çağrıyı yaptık mı? Yaptık. Caddelere dedik mi? Dedik. Ve benim milletim caddelere çıktı mı? Çıktı. Yürüdü mü? Yürüdü. Ama birisi de vardı ki o adresi şaşırdı. Bir televizyon kanalında kendisine soruyorlar. Diyorlar ki “Siz niye yoktunuz Atatürk Havalimanı’nda” verdiği cevap “Bana da haber verseydi cumhurbaşkanı ben de gelirdim” biz çağrımızı milletimize yaptık. Beyefendi taahhütlü istiyordu. Biz yürüyün dedik, benim milletim yürüdü. Demek ki bu beyefendi milletin bir ferdi değildi.

O da geldi, havaalanına geldi. Tanklar var, on binler var. Ama o adamlarını tankların başındaki FETÖ’cülere gönderdi. Beraber çalışıyorlar ya. FETÖ’cülerle görüşmeyi yaptılar, görüşmeyi yaptıktan sonra beyefendiye Bay Kemal’e yol açıldı. Geldi tankların arasından kendisine ayrılan araca bindi ve Bakırköy’e gitti. Oteller kapalıymış, oteller kapalı olduğu için belediye başkanının evine gitti. Bunların hepsi kayıtlarda var mı? Var. İzliyor muyuz? İzliyor.

“TANKLARIN YANINDAN GEÇİP...”
TV ekranında darbeci takip ediyor. Kahvesi, çayı neyse önünde. Ama öbür tarafta saat 01:30 – 2 civarı Atatürk havalimanına iniyoruz. F-16’lar uçuyor, helikopterler uçuyor. 10 binler havalimanında. Ve biz onların arasından terminale giriyoruz ve orada basın toplantımızı yapıyoruz. Ben o ana kadar bilmiyorum gelip de onun manevra yapıp Bakırköy’e gittiğini. Bak ne diyor? Oradan ses duydum. O diyor zaten manevracı Kemal’dir diyor. Ve ilginç olan şey şu. Biz basın toplantımızı yaptık. Biraz sonra valimiz, birinci ordu komutanımız geldiler değerlendirmemizi yaptık. Ve oradan saatlerce 16 saat bütün operasyonları yönettik. Hamdolsun 16 saatin sonunda iş bitti. Ama adamın umurunda değil. Ne diyor kendisi daha önce? “Bir darbe olduğu zaman tankların karşısına ilk ben çıkarım” Doğru doğru, tankların yanından geçip otomobiline gidip yanından geçti. (Hürriyet)