GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
16 Temmuz 2020 Perşembe

Zorlu ne düşünüyor?

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile TMSF Başkanı Muhiddin Gülal’ın görüşmesinin detaylarını “o fotoğrafın arka planı” diyerek kamuoyuyla paylaşmıştık.

Neydi görüşmenin konusu?

Büyükşehir’in yüzde 30 hissesinin bulunduğu yüzde 70’i bir ara Folkart’a satılan ve daha sonra geri iade edilen, TMSF ile Güçbirliği Holding arasında çekişmeye konu olan Basmane Çukuru’ydu.

O ziyarette Soyer’in TMSF Başkanı’na “yüzde 30’u ya alın, ya da sizin yüzde 70’i bize verin” ile başlayan bir dizi teklif sunduğunu anlatmıştım.  Başkan Soyer’in telefonda bana, “Bu halinden memnun değilim. Basmane Çukuru’nu İzmir’e kazandırmak lazım. Biz taşın altına elimizi sokacağız ve mutlaka üzerimize düşeni yapacağız” diyerek doğruladığı görüşmede ayrıca belediyenin yüzde 30 hakkına karşılık gelecek şekilde TMSF elindeki farklı yerlerdeki arazilerle takas formülü bile masaya yatırılmıştı.

Koskoca TMSF’nin başkanı o toplantıda, “Uzun süredir üzerinde çalışıyoruz. Bir sonuç alamıyoruz. Mutlaka meseleyi halletmem gerekiyor, yatırımcılar bize geliyor. Bu işi bitirelim” bile demişti.

Şimdilik şirketlerin bazılarının Ankara ve İstanbul merkezli olduğunu biliyoruz. Zaten İzmir’de bu taşın altına elini sokacak yapıyı bulmak pek mümkün de değil.

Gelelim mevzudaki yeni gelişmelere!

Söz konusu yazımızın ardından Şehir Plancıları Odası bir açıklama yaparak mevzuyu daha gerilere götürdü. Oda yaptığı açıklamada arazinin 1990’lı yıllarda belediye mülküyken satılmasının doğru olmadığını belirterek zaten mülkiyetin kamuya ait olduğunu söyledi. Ve “İzmir halkını çukurdan kurtaracak olan, alanın yeniden bedelsiz olarak kamu mülkiyetine geçmesi ve alanın kamu hizmetleri için kullanılmasıdır” dedi.

Şehir Plancıları Odası’nın açıklamasından birkaç gün önce tarafıma yazı sonrasında Güçbirliği Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zorlu bir açıklama göndermişti.  O yazıyı kaleme almak elzem oldu.

Sayın Zorlu, “Yazınızda irdelediğiniz konular, şirketlerimizin borsada halka açık şirket durumunda olması ve daha önce yaptığımız bazı açıklamalarımıza istinaden, yatırımcılarımızın haklı olarak bazı sorularına muhatap olmamız sonucunu doğurdu” diyor.

Ve şöyle devam ediyor: “İlk olarak değinmek istediğim husus;  Basmane Meydanı’ndaki haklarımızın aynen ve sonuna kadar geçerli olduğudur. Elimizdeki resmi kayıtlar bunun kanıtıdır. Güçbirliği Holding’e bağlı Güç Yapı Şirketi, projenin yüklenicisidir. EGS Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı hisselerinin TMSF’ye geçmiş olması, ayrı bir konudur. Başlangıçta ortağımız olan EGS Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı hisselerinin TMSF’ye geçmiş olması nedeniyle, Güç Yapı Şirketi, bu projede TMSF ile ortak olmuştur. Şu husus iyi bilinmelidir ki; bu ortaklığın haklarının kaybolmaması için Güç Yapı Şirketi ve bu şirketin yönetim kurulu başkanı olan şahsım, maddi olarak buraya milyon dolarları akıtmıştır. Bunun yanı sıra Güç Yapı Şirketi ve şahsım;  ortaklığın haklarını koruma adına her türlü teknik, hukuki ve genel konularda gereken mücadeleyi ortaya koymuştur.Şurası muhakkaktır ki; hem Güçbirliği Holding, hem de Mazhar Zorlu Holding yatırımcıları, yaşanan süreçte çok büyük zararlar etmiş, maddi, manevi büyük yaralar almıştır.Hukuksal olarak işin sorumlusu Güç Yapı Şirketi’dir. Bu şirket halen faal olup, varlığını sürdürmektedir”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yazıya konu olan teklifinin kendisine sözleri İzmirli Fuat Edip Baksi’ye, bestesi Selahattin Pınar’ı ait olan şarkıdaki, “Daha önceleri neredeydiniz?” cümlesini hatırlattığını ifade eden Zorlu, “Basmane Meydanı’nda tarafımızca yapılan proje ve inşaat masrafları milyon dolarları bulan gelir kaybıdır. Yetkililerin kendilerinin de defaatle ifade ettikleri gibi, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafımıza defolu mal satmıştır. Güç Yapı ve EGS Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı şirketleri,  mukavele vecibelerini sonuna kadar eksiksiz yerine getirmiştir. Bu işin finansman yükünü de Güç Yapı ve şahsi olarak Kemal Zorlu çekmiştir. Bu konuda açtığımız tazminat davası da şu anda sürmektedir” diyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i verdiği sözlerde durmamak ve bireysel çalışma içine girmekle suçlayan Zorlu son olarak açıklamasını şöyle tamamlamış:

Benim merakıma mucip olan asıl konu belediyenin, uğradığımız bu mağduriyetler karşısında, hukuken karşısına çıkacak olan çok büyük rakamlı tazminatları nasıl ödeyeceğidir. Şunu da belirtmeliyim ki, Basmane Meydanı ile ilgili olarak bizler; orta yolu bulma adına her dönemde belediyeye iyi niyetli olarak birçok alternatif çözüm yolu sunduk. Ama karşılığını hiçbir şekilde alamadık. Üzülerek söylüyorum ki bizim hatamız, İzmirlilik bilinciyle hareket edip, İzmir’ de katkıda bulunmak amacıyla ödemeleri zamanından önce yapmak, 37 bin 500 metrekarelik İzmir’in en büyük otoparkını inşa etmek oldu.

Gönül; Basmane Meydanı’nda, hakkaniyet ölçülerine uygun bir çözümün bulunulmasını arzu etmektedir. 2000 yılından bu yana uğradığımız mağduriyetleri, bir ölçüde giderecek bir formülün hayata geçirilmesi en büyük dileğimizdir. Ancak; bu saatten sonra hiç kimsenin, bizden taviz beklemeye hakkı yoktur”

Bu arada ben yazıyı kaleme alırken Güçbirliği Holding A.Ş.ve İş Ortaklığı ilot firması Güç Yapı A.Ş. Adına Avukat Pulat Gago imzalı bir açıklama daha geldi. Açıklamada, Şehir Plancıları Odası’nı suçlayan ve yaptığı değerlendirmenin hukuksuz olduğunu anlatan Gago, “Odaya hiç yakışmadı” demiş.

Aslında meselenin özü gayet net!

Ortada bir sorun var. O sorunu çözmek isteyen ama çıkarlarından taviz vermek istemeyen bir taraflar topluluğu var.

Peki sorun çözülür mü derseniz!

Yanıtı şimdilik çok zor…