‘Ve biz izleyiciler, her zaman ve her yerde, şeylerden bakmak yerine, şeylere bakıyoruz’ (Rilke, 8. Ağıt)
Olanı, olmayanı, olması hayal edileni, dünü ve bugünü, hayatın bir anını kalıcı kılmak; şimdiyi geleceğe, geleceği şimdiye taşımak, tek bir bakış açısından çıkmak; unutmak, hatırlamak; kimbilir belki de virgüller ile birleştirdiğimiz zamana kısacık, küçücük noktalar koymak. Kült filmlerden, popüler kültürü yansıtan filmlere, siyah beyaz ekranlardan renkli ekranlara taşınan klasiklere, uçsuz bucaksız vahşi batıda geçen kovboy filmlerinden gangster filmlerine kadar binlerce kare, 7. sanat olarak adlandırılan sinema yakalanamayan, başı ve sonu belli olmayan zamanda kalıcı noktalar yaratıyor.
Bilinen ve bilinmeyeni birleştiren, yüzlerce film bir sinema şöleni ile 17. kez hayatımızda, zamanımızda, anımızda farklı tatlar, renkler, duygular yaşatmak üzere kısa bir süre sonra kapılarını açacak. Bir günün diğer güne benzemediği, sürekli değişen, zaman zaman acı, zaman zaman belirsizlik, zaman zaman endişe ile yaşadığımız bu günlerde 17. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali 7 gösterim salonunda, 47 ülkeden 427 filmi 111 seansta hayatımıza bir mutluluk parantezi açmak üzere geliyor.
Büyük şirketlerin, yenilemez denilen güçlü finansal yapıların yaşam sürelerinin bile 10 yılın altına düştüğü dünyamızda, tüm zorluklara rağmen sürdürülebilen ve sürekli yükselen bir grafik gösteren uluslararası festival bu yıl 01-06 Kasım 2016 tarihleri arasında İzmir Sanat, Fransız Kültür Merkezi, Karşı Sanat Merkezi ve Ege Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Yaşar Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi salonlarında birbirinden değerli filmler ile sinema severleri buluşturacak.
Başta Kültür Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Sinema Genel Müdürlüğü olmak üzere Buca Belediyesi, Konak Belediyesi, Karşıyaka Belediyesi ve Bayraklı Belediyelerinin destekleri ile gerçekleştirilen festival kapsamında film gösterimlerinin yanısıra birbirinden farklı etkinlikler yer alacak.
Festivale katılan ünlü konuklar ile yapılacak söyleşilerin yanısıra; kamera önü oyunculuk, görüntü yönetmenliği ve post prodüksiyon konularında düzenlenecek ücretsiz workshoplar sayesinde, kısa film konusunda her alanda eğitim sağlanmış olacak. Ünlü oyuncular İrem Altuğ, Bestemsu Özdemir, Yiğit Kirazcı ve Nazlı Tosunoğlu oyunculuk üzerine televizyon ve sinema ile ilgili deneyimlerini aktarırken Türkiye'nin usta yönetmenlerinden Erden Kıral filmleri ve sineması üzerine festival izleyicileri ile buluşacak. Ayrıca Türkiye'nin önde gelen görüntü yönetmenlerinden Uğur İçbak, Oktostore ve İstanbul Post Prodüksiyon Departmanı'nın uygulamalı olarak yapacakları görüntü ve kurgu eğitimlerini de merakla beklediğimi belirtmeliyim. Temel yapım atölyesinde Yonca Ertürk proje hazırlama, sunma ve kaynak bulma konularında bilgi verirken, tasarım konusunda illüstrasyon sanatçısı Ethem Onur Bilgiç tecrübelerini paylaşacak. Ayrıca Tümay Özokur, Yrd. Doç. Dr. M.Melih Korukçu ve yönetmen Ali Adnan Özgür'ün birlikte düzenledikleri atölye ile kamera önü oyunculuğu konusunda tüm bilinmeyenler yanıt bulacak.
Var oluş sırasına göre birinci sanat resim olmak üzere; heykel, müzik, tiyatro, dans, edebiyat, yapı ve hepsini içinde barındıran yedinci sanat sinema bir kez daha İzmir’de bütün sanat dallarını olduğu kadar farklı kültürleri, farklı dilleri, yaşam biçimlerini bir araya getirirecek.
Aynı zamanda, Türk Sineması’nın 100 yılını 100 illüstrasyon ile gözler önüne serecek olan 17. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali’nde; Bandmag dergisinin Antalya Film Festivali için hazırladığı Vurun Kahpeye’den (1949) Yalnızlar Rıhtımı’na (1959), Sevmek Zamanı’ndan (1965) Sürü’ye (1978), Karılar Koğuşu’ndan (1989) Eşkıya’ya (1996), Bal’dan (2009) Kış Uykusu’na (2014), sinemamızın hafızalardan silinmeyen 100 filmine dair 20 genç illüstrasyon sanatçısının çalışmaları yer aldığı 100 ilüstrasyon ile Türkiye Sineması'nın 100 yılı sergisi de İzmir’liler ile buluşacak.
Yeni bir düşünme tarzının önünü açan Gilles Deleuze; ‘Yaratımdan, olanaksızlıklar arasında yolunu çizen bir şey olarak söz etmek gerekir... Bir olanaksızlıklar bütünü yaratıcının soluğunu tıkamıyorsa, o bir yaratıcı değildir. Bir yaratıcı, kendi olanaksızlıklarını yaratan ve aynı zamanda olanaklıyı yaratan biridir... Bergson’un felsefe için, Virginia Woolf’un roman için, Renoir’in sinema için yaptığı budur’ diyor.
Ve siz de; bir olanaksızlıklar bütünü ile; farklı ülkelerin karesinden yaratıcılar ile tanışmak isterseniz 01 - 06 Kasım 2016 tarihleri arasında bu festivali teğet geçmeyin, zamanınıza, anınıza kısa bir mutluluk noktası ekleyin...