GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Abdi KARAGÖZOĞLU
YAZARLAR
27 Ekim 2018 Cumartesi

Yüzde 60'lık seçim ittifakı

Yerelde seçim ittifakını MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM'deki grup toplantısında bitirince, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan da "Herkes yoluna" şeklinde açıklamada bulundu.

Siyaset kulislerinde de hemen "Gerçekten yerel seçimlerde ittifak yapmayacak mı?" sorusuna yanıt aramaya başlandı.

***

Yıllar yılı ülkemizde partiler arasında seçime yönelik gizli ittifaklar gerçekleşti.

Bu da parti listelerinden diğer partinin adayı gösterilerek yapılırdı.

24 Haziran seçimlerinde ise ilk kez anayasa değişikliği ile resmi ittifakların yolu açıldı.

31 Mart 2019 yerel seçimleri için gerek Cumhur İttifakı, gerekse Millet İttifakı'nın devamı konusunda bir yasal değişiklik ise henüz gerçekleşmedi.

Dolayısı ile 2 Ocak'ta başlayacak resmi seçim takvimi için ittifakların devam edebilmesi şu an için kolay görünmüyor. 

Ankara'da tartışılan bir diğer konu ise yasal olarak ittifak kararı alınsa bile iki partili oy pusulasının nasıl olacağı şeklinde.

Belediye Meclisleri için iki partili oy pusulası mümkün görünse de hemen her seçimde ayrı ayrı kararlar alınmasını gerektiriyor ki, bu da büyük zaman kaybı demek.

Tartışmaları sona erdiren Bahçeli'nin "İttifak bitti" açıklamasına en çok sevinenlerin başında ise Ege Bölgesi'nde Manisalılar geliyor.

Zira Büyükşehir Belediyesi MHP’nin, ilçelerde de AK Parti'nin üstünlüğü var. 

Aday belirlemek bile kaosa sebep olacaktı. Nitekim kentte herkes rahatladı. Tabii şimdilik.

Peki, seçmen yerelde ittifaka nasıl bakıyor?

Türkiye genelinde yapılan bir araştırmaya göre;

AK Partililerin yüzde 69’u yerelde ittifak isterken CHP seçmeninin yüzde 60’ı istemiyor.

MHP’lilerin yüzde 63'ü, İYİ Parti'nin yüzde 40'ı, HDP'lilerin yüzde 41'i ve SP'lilerin yüzde 52'si yerelde ittifakın yararlı olacağı görüşünde.

Her iki parti (AKP ve MHP) tabanının yüzde 60'ı yerel seçim ittifakı istiyorsa, genel merkezleri de buna kayıtsız kalmayacaktır.

Bu nedenle yakın zamanda Bahçeli'den bu konuda yeni açıklamalar duyacağız diye dşünüyorum.

GÜÇ ZEHİRLENMESİNE DİKKAT
Yerel seçim süreci hareketlenip aday adayları yola çıktıkça biz gazetecilerin işleri de zorlaşmaya başladı. 

Kulislerde konuşulanları, hangi adayların öne çıktığını, hangi isimlerin daha şanslı ve önde olduğunu yazmanın bile adeta "taraf" olarak algılandığı günleri yaşıyoruz.

Yani sadece gazetecilik yapanlarla rant peşinde koşanların aynı torbaya konmak istendiği günlerdeyiz.

Bu nedenle özellikle genç gazetecilerin daha dikkatli olması gerektiği görüşündeyim.

Uyarımı bir örnekle açayım;

Sevgili meslektaşım İsmail Küçükkaya'nın 24 Haziran akşamı yaşadığı gibi.

FOX TV'de seçimleri yorumlayan Küçükkaya, ortalıkta görünmeyen Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'ye "Neredesin" mesajı atar.

"Adam kazandı" şeklindeki yanıtı da doğal olarak canlı yayında halkla paylaşır.

Doğrusunu yapan Küçükkaya'yı bir kez daha kutlarım.

Sonrasi malum. 

Herkese umut dağıtan lider gitmiş, "aramızda kalmalıydı" diyerek seçim yenilgisinin faturasını işini hem de iyi yapan Küçükkaya'ya yüklemeye çalışan siyasetçi geri gelmiştir.

Dünyaya dönmüştür artık.   

En kolayını, suçu gazeteciye atmayı seçer. 

Yıllar yılı haberlerini, icraatlarını kamuyuna duyuran...

Duyurmaya da devam edecek olan...

Yani sadece görevini yapan/yapacak olan gazeteci birden,  "Bizi sattın" olur. 

Sanki gazetenin/televizyonun patronu değişmiştir.

"Ben seni hiç tanıyamamışım" veya "Seni yanlış tanımışım" demeye başlar. 

Ki asıl tehlike de bu siyasilerin güç zehirlenmesidir. 

Herkesi kapıkulu görmektir... 

Görevini yapanla rant peşinde olanı ayırt edememektir.

Gazetecinin ittifakının "milletle" olduğu unutulmuştur.

Genç meslektaşlarım; siz siz olun, bunu unutmayın, unutturmayın.

 

SONSÖZ:

- Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklardan önce gelir. 

- Bilgi ve haber ile özgür düşünce, herhangi bir ticari mal ve hizmetten farklı olarak toplumsal bir nitelik taşır.  

(GAZETECİLİK HAK VE SORUMLULUK BİLDİRGESİ'NDEN)