GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ayda ÖZEREN
YAZARLAR
31 Temmuz 2021 Cumartesi

Yok ki sonrası durmuşsa zaman...

Müzik Önerisi : Bir Ağaç Olsam – Dil Tengi

Yok ki sonrası durmuşsa zaman.

Derin bir yara bu, kor bir ateş, dehşet bir acı, kaybolan miras…

Ataların hediyesi çocukların emaneti.

Her gün yeni dertleri üzerine ekleyen, geçmiştekileri de tespih yapıp bir sonraki güne devreden canım ülkem…

Geçim derdini unutan, tekdüzeliği özleyen, basit endişelerini tarihe gömen halkım.

Geri dönüşü olmayan kayıplara değil güzelliğe uyanmayı özleyen cefakâr milletim…

Sizi bizi yoktu. Senin benim yoktu. Bizimdi, “vatanımın yeşil örtüsüydü” o benim o benim milletimindi ancak…

Yok ki sonrası yeşil örtünün, gözleri dehşetten yuvalarından fırlamış sincabın, evinde çocuklarını sarmalayıp korkuyla bekleyen anne babanın.

Yok ki sonrası yalanın dolanın talanın. Zaman getirmiyor geri bitti gitti yandı kül oldubitti. Olana bak, talana bak, suçuna bak.

Yok ki sonrası gidenin, gölgesinin, meyvesinin, börtü böceğinin, sağladığı mis havanın, yağmurun kokusunun, toprağı tutuşunun, yeşilin huzurunun gidişi var dönüşü var mı ki?

Yok ki sonrası bu yağmanın, bu hainliğin, bu çaresizliğin, seyirci kalmanın…

Yok işte sonrası durdu zaman. Seyirciyiz kızıl gökyüzüne, doğmayan güneşe, beyaz bulutun yerini almış kara duman.

Yok işte sonrası durdu zaman. Bozuldu yürekler. Tutuldu soluklar. Gözyaşları sel. İçimiz kan ağlıyor işte vatan haini bunlar.

Yok ki sonrası, kıydığın her dalın, her çiçeğin, ağacın, canlı yaktığın her hayvanın, yaprağın..

Boğazım düğüm düğüm…

Kuraklığın, donun, yağışların, aşırı sıcakların, fırtınaların kalkanı ormanlar gitti. Yok işte sonrası bu afetlerin. Çığlık çığlığa bağırıyor doğa koru beni, kolla beni. Bırak bu talanı, bırak bu yağmayı…

Akdeniz’in yaygın Türk Kızılçamı ağlıyor. Mirasın benim senin gelecek kuşaklara, çarçur etme şimdi üç kuruş için beni…

Toros Sediri yasta. Bu boya gelmek için kaç nesil eskittim bir bilsen diye…

Salkım söğüt iyice büktü boynunu, giden hemcinslerine konuk ettiği canlılara için için yanıyor.

Meşe yaz kış korurdu yapraklarını, hüznünden döküyor artık tutamıyor üzerinde uzantılarını.

Ey İnsanlık!

Bi dur açgözlülüğün hala doymadı mı!

Dinin imanın para. Al bizi sat bizi olurumuz kaça?

Atıp yaka paça bu hayatı, sokma kafayı kuma ayağa kalk bi!

OLANA BAK!

Suçuna bak…Yaktın beni diri diri…

Seni beni yok, sizi bizi yok.

Ne bir ağaç ne de bir deniz, kıvrılıyorum kızıl karanlığa…

Yeşilin adı canımı yakan kırmızı. Sonrası kül.

Külün rengi göz yaşımın rengi.

Ağlıyorum çığlık çığlığa...