GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ender ALDANMAZ
YAZARLAR
15 Haziran 2023 Perşembe

‘Yeni plaka’ kulisi… İzmir bölünüyor mu?

Genel seçim bitti, gözler artık yerel seçimde…

9 aylık süreç Türk siyasetinde çok şeylere gebe olacağı kesin…

CHP’de değişim rüzgarları, İYİ Parti’de yeni dönem rotasının belirleneceği süreçte muhalefet kendi iç işleri ile uğraşırken Cumhur İttifakı genel seçimdeki zaferini yerel seçimle taçlandırmak için çalışmalarına başlamış durumda… Muhalefetin ise işi İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Antalya gibi büyükşehirlerde ittifak dışında kazanabilmesi zor görünüyor.

Bu işin bir yanı…

Türkiye’de iktidarlar yerelde ve ya genelde seçim kazanmak adına çeşitli yöntemler uygularlar. Bunlar garabet biçimde de olsa uygulanır. Örneğin Adnan Menderes, 1954 seçimlerinde Kırşehir’in tercihini Cumhuriyetçi Millet Partisi’nden yana yapmasına kızıp Kırşehir’i Ankara’ya bağlanarak tam bir garabet örneği sergilenmişti. Sonrasında ise bu hatadan dönülmüş oldu.

Yine İzmir’de 2008 yılında değişen kanun ile Konak’tan Karabağlar, Karşıyaka ve Bornova’dan Bayraklı ilçeleri çıkarılmıştı. Strateji, AK Parti’nin oy potansiyelinin yüksek olduğu mahalleler belirlenerek buradan merkezde iki ilçeyi kazanmaktı. Ama tutmadı, ters tepti. İki ilçede de hiçbir seçimde AK Parti galip gelemedi.

Geçtiğimiz günlerde MHP Lideri Devlet Bahçeli, “Yeni yüzyılda, 100 il, 1000 ilçeden müteşekkil idari yapısıyla gücüne güç katmış bir Türkiye’yi inşa ve ihya etmemiz mümkündür" şeklindeki açıklamasıyla il olmayı bekleyen ilçeler yeniden gündeme geldi.

Konunun yerel seçimin hemen öncesinde gelmesi ise dikkat çekici… İktidarın planı belki de galip gelemediği ve oy potansiyelinin yüksek olduğu yerleri bölerek Karabağlar ve Bayraklı örneğinde kendi iktidar alanlarını pekala yaratmak istiyor olabilir.

Yerel seçimde ittifak dışında CHP’nin kendi oyu ile alabileceği iki büyükşehir bulunuyor: İzmir ve Aydın… Diğer kentlerde ittifak dışında seçim kazanması zor görünüyor.

KÜÇÜK MENDERES, NAZİLLİ'Yİ REDDETMİŞTİ
İlçelerin il olma isteği konusu hep bir gündem olmuştu. Ancak Nazilli'nin il olması konusu hiç bu kadar gündem olmamıştı.

Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan’ın İYİ Parti’den AK Parti’ye geçmesinin ardından Nazilli’nin il olacağı konusu gündeme gelmişti. Nazilli’ye Aydın’ın doğusundaki ilçelerin yanı sıra Kiraz, Beydağ, Ödemiş’in de bağlanması konusuna ise İzmir ilçeleri soğuk bakmıştı. Havzadaki tüm ilçelerin belediye başkanları havzada ayrı bir il kurulmasın konusuna sıcak baktıklarını da açıklamışlardı.

7 İLÇEDEN, AYRI BİR BÜYÜKŞEHİR
Bahçeli’nin açıklamasının ardından ise 100 yeni il konusuyla ilgili hareketlilik yaşanmaya başladığı kulislere yansıdı. Kent merkezinden istenen oyu almakta zorlanan Cumhur İttifakı’nın havzadaki iki ilçede iktidar olması ve Selçuk dışındaki diğer ilçelerde oy oranlarının yakınlığı sebebiyle  Küçük Menderes Havzası’nda bulunan Ödemiş, Tire, Bayındır, Torbalı, Selçuk, Kiraz ve Beydağ’ın ayrı bir büyükşehir belediyesi olarak tasarlanabileceği biçimde düşüncelerin oluştuğu kaydedildi.

Diğer yandan havzadaki önemli belediye başkanlarının İzmir’den ayrı il olma konusuna sıcak bakması da süreci hızlandırabilecek bir etmen olarak yorumlanıyor. Kent merkezine uzaklık, havzanın sorunlarının ortak olması ve toprak birlikteliğinin bulunması sebebiyle de ayrı bir büyükşehir tasarımı üzerinden bir biçim de havzadaki bürokrasiden de karşılık buluyor.

Kulislere kent merkezine 90 kilometre uzaklıkta olan bölgelerin bir çatı altında toplanabileceğinin konuşulduğu ancak bu durumun halen taslak biçimde olduğu ve kilometre hesabının büyütülebileceği de yansımış durumda…

GÖZLER BAKIRÇAY'DA!
Diğer yandan Bakırçay Havzası’nda bulunan Bergama, Kınık, Dikili, Aliağa ve Foça’nın ayrılarak ayrı bir il statüsüne çevrilmesi de konuşuluyor. Bu ilçelere Balıkesir’den İvrindi ve Savaştepe ile Manisa’dan Soma’nın eklenerek Bergama merkezli yeni bir büyükşehir statülü kent oluşturma düşüncesinin olduğu da kaydediliyor.

Burada önemli olan vatandaşın ne diyeceği? Kendisini doğma büyüme İzmirli olarak gören on binlerce vatandaşın böylesi bir karara içi nasıl siner bilmiyoruz. Bunlar yaşanılarak öğrenilecek hikayelerdir. Bu sahiplene de bilinir, Bayraklı ve Karabağlar’daki gibi ters de tepebilir.

Eğer ki böyle bir karar alınacak ise karar alıcıların iç dinamikleri çok iyi değerlendirmeleri ve halkın nabzını çok iyi tutmaları gerekiyor.