GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
16 Mayıs 2020 Cumartesi

Yeni bir dil kurmak lazım

Yazılarımda tekrarlamaktan kendim bile bıktım ama gene de tekrar tekrar yazdım;

Bir dil kurmak ve mümkünse her şeyi yeniden söylemek gerek…

İşte nihayet o günlerdeyiz…

Kapitalist sistem tarih sahnesinden çekiliyor; öncülleri ortaya çıkalı uzun zaman oluyor. Bu yüzden, on yıl kadar önce, kapitalizmin mabetlerinden, “paranın ve mülkiyetin yeniden tanımlanması” gerektiği açıklandı.

BM tarafından, Dünya nüfusunun dörtte üçünün yoksullaştığı açıklanalı, on yıldan fazla oldu…

Şimdi de işsizlik sorunun yapısal olduğu gerçeğiyle yüzleşiyoruz.

Uluslararası sistemde on yıllık aralarla yaşanan krizler savuşturuluyordu; ama bu defa, sistem dengeye geri dönemiyor; aksine, uzatmaların oynandığını düşündüren emareler çoğalıyor.

Eğitim sistemi çöktü. Bilim, kesinliklerden belirsiz olana yöneldi. Metropolleşen şehirler ve kentsel dönüşüm, yaklaşan yeni hayatın gereklerinden… Yeni toplum ortaya çıkıyor.

Bu yüzyılda, yapay zekânın üretimi kontrol etmesiyle ortaya çıkan değişim ihtiyacı, endüstri toplumuyla birlikte işçi sınıfının da tarih sahnesinden çekilme koşullarını hazırladı.

Yapay zekânın yönettiği süreçler yatay seyrediyor. Hiyerarşi yok. Kırk yaş altı kuşaklarla birlikte yatay toplum oluşmaya başladı.

Değişim bu kadar güçlü şekilde hükmünü sürerken, siyasetin geçen yüzyılın referanslarına dayalı tahammül ötesi tekrarları, düşündürücüdür. Üstelik değişim ihtiyacı, tam olarak paradigma çökmesi sonucu ortaya çıkmışken…

Endüstri çağı sonlanıyor fakat siyasetin bu yüzyıla dair söyleyecek sözü neredeyse yok. Siyasetteki bu sığlık, umut kırıcı...

Biricik olumlu çıkış, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi... Alçakgönüllü bir uygarlık üstüne düşünmenin zamanıdır.

Siyasal alanda yeni bir dil oluşturamadığımız için, iletişim çağında, siyasal iletişimden yoksun bir toplumuz. Kimse kimsenin ne söylediğini anlamıyor.

Yeni sosyolojinin, yeni ekonomik modelin, yeni disiplinlerin, yeni siyasetin, yeni devletin dilini yeniden oluşturamadık; Ama Dünya değişiyor ve orada yerimizi alacağız…

Bunun anlamı, yine sistemin periferisinde, dış dinamiklere boyun eğen bir ülke olmaktır. Dünya değişirken ülkenin iç dinamiklerinin işlemesine ihtiyaç var.