GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
10 Temmuz 2020 Cuma

Yeni Dünya Düzeni ve CHP

Kemal Kılıçdaroğlu CHP’yi kapıları açılmakta olan yeni çağa taşımak için kararlı adımlar atıyor.

Önce “alçakgönüllü uygarlık” fikrini ortaya attı; Şimdi de genç kuşakları CHP’nin ön saflarına taşımaya hazırlanıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu bu iki büyük hamleyi neden yaptı?

Sistemde çöküşü akla getiren gelişmeler üstüne kısa bir ufuk turu bu iki hamleyi daha anlaşılır kılabilir… Zira sistemin dengeye geri dönmesinin imkânsızlığını düşündüren emareler günbegün netleşiyor.

Hal böyle olunca, eski köye yeni adet değilse de yeni akıl gerekiyor.

Mülkiyete, piyasa aklına, kitlesel üretim ve tüketim kültürüne dayalı sistemde iktidar ilişkileri ve siyaset, tükeniş sürecinde…

Ekolojik yıkım ve iklim değişikliği sistemin sürdürülebilirliğine son verdi.

Yanı sıra, sınırsız sermaye birikimi ve artı değerde sınırsız genişleme sonucu dengeden çıkan sistem sürekli erör veriyor.

Kısacası, kapitalist sistem çöküyor. Fakat sadece kapitalist sistem değil, uygarlık da çöküyor.

Mülkiyet, piyasa ve para politikalarıyla hemhal uygarlığın artık ayakta durmadığı görülüyor.

Bu top yekûn çöküş karşısında, yeni uygarlığı ve yeni sosyolojiyi anlamak, yeni siyaseti konuşmak için yeni bir dil kurmak ve yeniden söylemek, kaçınılmaz oldu.

Dünya’nın yeni düzeninde, hiyerarşik yapılar olmayacak. Yapay zekânın yönettiği sanayi, tarım, hizmet üretiminde bütün süreçler yatay seyrediyor. Yani başka bir akıl devreye giriyor.

Mülkiyetin, paranın, çalışmanın yeniden tanımlanacağı günlere geldik.

Sanayi toplumu ve istihdam politikaları iktisat kitaplarında anı olarak kalacak. Serbest piyasa, emek-sermaye çelişkisi, işçi sınıfı öncülüğü, üretim/tüketim sarmalında oluşan kültür ve hiyerarşik yapılar yavaş yavaş gündelik hayatımızdan elini ayağını çekiyor.

Birçok kuram çöküyor. Kavramların içi boşalıyor veya anlamları kayıyor. Mekânların yeniden tanımlanma ihtiyacı şimdiden ortaya çıkmaya başladı.

Genç kuşaklar, önlerinde ceket düğmesi iliklenen takım elbiseli, kravatlı adamların ne işe yaradığını bilmiyor, bilmek de istemiyor.

Diyeceğim, dehşetengiz bir dip dalgası geliyor, akılımızı başımıza almazsak hepimizi önüne katıp götürecek.

İşte böyle bir zamanda, Nisan ayında, Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Gazetesi’nde çıkan yazısı, benim indimde, umut verici bir çıkıştır.

Alçakgönüllü yeni bir uygarlık fikri, demokratlar ittifakı, evrensel gelir hakkı, genç kuşaklarla buluşma;  tam da toplumun ihtiyacı olan yeni siyasetin ipuçlarını veriyor.

Yeni siyaseti, yeni toplumu, yeni devleti konuşmanın vakti geldi. Artık sanayi toplumu kalıntısı zihniyetle kaybedecek zamanımız yok.

Ve yıllardır bunları söylediğim için kimi solcular önümden ardımdan konuşuyordu… Günü kurtarmayı siyaset olarak gören, ülke ve dünya meselelerine kafası basmayan o arkadaşları zavallılıklarıyla baş başa bırakalı çok zaman oldu.

Kılıçdaroğlu da mevcut yapıyla değişim sürecinde yol almanın imkânsızlığını gördü ki rotayı genç kuşaklara çevirdi.

Bu CHP Kurultayı ya Türkiye için ayağa kalkışın işaret fişeği, ya da hazin bir sonun başlangıcı olacaktır.