GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
1 Eylül 2020 Salı

Yazmadığım günler

İki aydır yazmadım...

Sadece “Ege’de Sonsöz”de değil…

Facebook’ta da yazmadım…

Memleketime gittik eşimle birlikte…

Annemi, kardeşlerimi ve akrabalarımı ziyaret ettik...

Hasret giderdik…

Doğduğumuz yeri asla unutmamalıyız…

Temel kültürü, bilgileri, yaşama azim ve iradesini, örnek insanları doğduğumuz yerden aldık...

Doğduğumuz yerden başlayan sevgi seli genişleyerek, yayılarak yurt sevgisine dönüşür…

Adeta göle atılan bir taşın meydana getirdiği dalgalar gibi...

“Siyaset’in dışında” çok güzel bir 20 gün...

Annemle ve kardeşlerimle, akrabalarımla…

“Siyasetin dışında” dedim…

Evet, ben konuşmadım ama konuşulanları ve konuşanları dinledim.

Ve,

Ülke genelinde yapılan yorumların, anketlerin, tespitlerin ne kadar gerçeklerden uzak olduğunu da gördüm…

***

Ve sonra…

İzmir’e döndük…

Çünkü oğlum, gelinim ve güzeller güzeli ikiz kız torunlarım gelecekti…

Maceralı bir bekleyişten sonra onlara kavuştuk...

Maceralı bekleyiş diyorum, çünkü tam üç defa uçak iptal oldu ve uzun gayretlerimiz sonucu gelmeleri mümkün olabildi…

Evlat sevgisi muhteşem bir duygu şüphesiz...

Ancak,

Torun sevgisi de bambaşka duygu...

Dünyayı unutturuyor derler ya…

Aynen öyle…

Yazmak şöyle dursun bir kaç satır okumayı bile unuttum...

Bir sevda seli…

Hele “dede” demeleri ve bir şeyler istemeleri yok mu?

Babaanneleri ise okuma-yazmayı bırak; uykudan bile neredeyse vazgeçti denebilir…

Elbette bunları yaşayanlar biliyor…

Herkese de bu duyguları nasip etsin diye dua ediyorum...

Gelişlerinin yarattığı büyük sevinci ne yazık ki, gidişlerinin üzüntüsü yer alıyor…

Bir sessizlik ve hatta bir ıssızlık ki, sormayın…

Bilenler bilir...

Neyse sağ ve sağlıklı olsunlar…

Hepimiz için…

***

İşte böyle…

Ülkenin içinde bulunduğu “gam, kasvet, kargaşa”dan uzak iki ay…

***

Bundan sonra mı?

Bilemiyorum…

Açık söyleyeyim çok “umutlu” değilim…

Efendim, “Umutsuzluk sana yakışmaz” diyenler çokça...

Elbette “yakışmaz” ama…

İşin bir de “ama”sı var…

Umut için ufukta bir ışık gösterin de biz de “umutlu” olalım…

Öyle “boş tencerenin çıkardığı ses” gibi değil…

Şöyle “30 Ağustos İhtişamı” gibi...

Mustafa Kemal Atatürk'ün bir “güneş gibi” doğması gibi…

***

İşte o zaman ne diyor Akif?

“O zaman vecd ile bin secde eder – varsa – taşım”...