GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
9 Mart 2020 Pazartesi

Yargıtay Başkanı bile ‘yargı’dan şikayetçi olursa!

Memleketi heyecanlandırmak için…

Durmadan partisinin kuruluşunu erteleyen Ali Babacan…

“Liyakat’ın yerini sadakat ve emre itaat aldı!” demiş…

Aslında…

Biraz “eksik” bir laf…

Mesela…

Silahlı Kuvvetler’de, emniyet teşkilatında filan…

“Emre İtaat” tartışılmaz; ucu beka’ya kadar gider!

“Sadakat”in da anlamı derindir…

Yanındaki arkadaş sağlam, güçlü ve sana içten bağlı değilse…

Nereye kadar O’nunla yürüyebilirsin?

Ayrıca…

Sadakat, doğru düşünmek, doğru konuşmak, doğru davranış sergilemek ve aynı zamanda o doğruların tamamını kalplerde koruma zanaatıdır…

Arkanı döndüğünde…

Bu arkadaş bana ihanet eder mi, diye düşünmeyeceksin…

Tarihte çok örneği var…

Roma İmparatoru Julius Sezar, sadakatinden kuşku duymadığı…

Ve dahi…

Oğlu gibi sevdiği Brütüs’e sırtını dönünce ne oldu?

Bıçağı ense köküne yiyiverdi!

Demek ki…

Sadakat da çok önemli…

Kaldı ki…

Türkiye, uzunca bir süredir…

Devlet’in varlığı ve düzeniyle ilgili çok daha önemli bir şey tartışıyor:

“Hak, Hukuk ve Adalet…”

***

Bir ülkede Yargıtay Başkanı…

Yargıdan şikayetçi olabilir mi?

Bizim ülkemizde o da oldu!

***

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cerit

Hafta sonu Türkiye’ye nasıl seslendi?

Şöyle seslendi:

“Toplumun yargıya güven duymadığı bir hukuk sisteminde, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanamaz…”

***

Bilirsiniz; Yargıtay yüksek mahkemedir…

Farklı mahkemelerce verilmiş yargıların…

Yolunca olup olmadığını denetleyen yüksek yargı kuruludur…

***

Yargıtay Başkanı Cerit, 40 küsur yıllık hukukçudur…

Egeli’dir…

Balıkesir Burhaniyeli’dir…

İzmir Namık Kemal Lisesi’nden mezundur…

Türkiye’de görev yapmadığı yer kalmadı desek, yanlış olmaz…

Peki, neden?

Yılların hukukçusu Yargıtay Başkanı Cerit…

Durup, dururken…

“Yargı’ya Güven” ve “Yargı Bağımsızlığı” vurgusu yapıyor?

Örnekleri saymakla bitmez…

Neden?

Çünkü, vicdanlar sızlıyor…

Vatandaş, bakıyor o mahkeme kararlarına ve “Hak yerini bulmadı” diyor…

***

“İpsos” araştırma şirketi geçen yılın sonunda…

Hem Türkiye’de hem 23 ülkede…

“En güvenilir meslekler hangileri?” diye vatandaşa sormuş…

Bizim güzel ülkemizdeki sonuçlar şapka uçurtur…

Mesela…

Hakimler %32 ile altıncı sırada…

Avukatlar &23 ile dokuzuncu sırada…

Politikacılar ve Din Görevlileri ise…

Listenin en sonunda…

Gazeteciler de listenin dibinde…

Hele…

TV’de haber sunanlar güvenirlikte “gıkını çıkartamaz” durumda…

***

Yargıtay Başkanı’nın “Yargıdan Şikayetçi Olması” vahimdir!

Bu ülkenin Yargıtay Başkanı…

“Laf olsun torba dolsun” niyetine şunları söyleyebilir mi?

Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı Anayasa’nın yargı mensuplarına bir lütfu değil, halkın güvenine layık olunarak kazanılacak bir konumdur... Bu güven, yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının en önemli teminatıdır…”

***

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, memlekette adalet terazisi hiç şaşmıyorsa, bu sözleri neden söylesin?

“Toplumun yargıya güven duymadığı bir hukuk sisteminde, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanamaz…”

***

Yargıtay Başkanı adeta ders veriyor; şu cümleye bakar mısınız?

“İnsan haklarının korunması, yüksek mesleki ve kişisel yeteneklere sahip, yargı mensuplarının varlığına bağlıdır…”

***

Bitiriyoruz…

Son 20 yılda Türkiye’de 200 yeni cezaevi açıldı…

Tutuklu sayısı dört kat arttı…

Adalet Bakanlığı 2023 yılına kadar…

138 bin kapasiteye sahip 228 yeni cezaevi açmayı planlıyor…

An itibarıyla…

Çeşitli kentlerde 132 yeni cezaevinin yapımı sürüyor…
35 cezaevi de proje aşamasında…

Halihazırda cezaevlerinde kalanların sayısı 265 bin civarında…

Bu rakam, birçok ilin nüfusunu katlıyor…

(İnanmayanlar için sayalım: Artvin, Bilecik, Bingöl, Burdur, Çankırı, Kars, Kırşehir, Erzincan, Gümüşhane, Hakkari, Nevşehir, Sinop, Tunceli, Yozgat,  Yalova, Karabük, Kilis, Zonguldak, Bayburt, Karaman, Kırıkkale, Şırnak, Bartın, Ardahan ve Iğdır…)

Çocuk mahkum sayısı, 3000…

Annesiyle kalan çocuk sayısı ise, 700 civarında…

Bu acıklı tablo da gösteriyor ki…

İyi hukukçular yetiştiremezsek…

Ve daha onları geliştiremezsek…

Hangi sistemi getirirsek getirelim başarılı sonuçlar elde edebilir miyiz?

Bu soruya gönülden “evet” demek mümkün mü?

Nokta…

Sonsöz: “Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunmaz… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”