GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
12 Temmuz 2020 Pazar

Vatandaşlarım buna rakı derler!

Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de...

“Atatürk’ün Uşağı” kitabının yazarı Cemal Granda’yı…

Saygıyla analım...

 

***

 

Atatürk’ün rakı içtiğini bilmeyen yok...

Vefat yıldönümlerinde…

Taaa, zamanında ziyaret ettiği “Cumhuriyet Meyhanesi”nde…

Rakısı, leblebisi hazır tutularak anılan…

Kaç lider var bu yaşlı dünyada?

Bugün Türkiye’de…

Rakının bir “milli içki” olarak kabullenilmesinde…

Ve dahi…

Delikanlılığın ilk adımı olarak görülmesinde…

Atatürk’ün rakı içmesinin büyük katkısı var…

 

***

 

1930’lu yılların ortaları…

Gazi Mustafa Kemal keyifli…

Sıcak bir yaz akşamı, dostları yanında…

Sakarya teknesiyle deniz gezisine çıkıyorlar…

Mehtap ortalığı gündüz gibi aydınlatıyor…

Moda Koyu’na demirliyorlar…

Manzara Atatürk’ün çok hoşuna gidiyor…

Dostlarına şöyle diyor:

“Buraya geldiğimizi kimse görmesin... Elektrikleri de söndürüp kendi kendimize rahat bir şekilde yiyip, içelim... Mehtap da hazır zaten…”

 

***

 

Aradan 15 dakika ya geçiyor ya geçmiyor…

Atatürk’ün teknesinin etrafı…

Sessiz sedasız sandallarla çevrilmeye başlıyor…

Gazi Paşa, sarıldığımızı görünce ne desin?

“Karanlığın anlamı kalmadı; elektrikleri yakın…”

 

***

 

Ortalık ışıyınca…

Atatürk, beyaz yazlık elbiseleriyle…

Gecenin içinde bir heykel parlaklığıyla ortaya çıkıyor…

İşte, tam o anda…

Denizin ortasından müthiş bir alkış sesi yükseliyor…

Ulu Önder’in orada olduğunu öğrenen başka sandallar da…

Keyifle Gazi’nin etrafını sarıyor…

Atatürk, o kadar zarif ki…

Hiç durmadan sevgi gösterisinde bulunan kalabalığa…

Sanki kendi konuklarıymış gibi sormaya başlıyor:

“Size ne ikram edeyim, ne istersiniz?”

Sandallardaki kalabalık adeta bir koro gibi karşılık veriyor:

“Paşam, seni isteriz…”

Ender rastlanacak bir manzaraydı…

Atatürk hizmetindeki Cemal Granda’ya talimat veriyor:

“Rakı, şarap ne varsa hepsini halka dağıt… Bana da bir şişe bırak…”

 

***

 

Teknede ne kadar içki varsa…

Hepsi komşu teknelere dağıtılıyor…

Bağırış, çağırış gırla gidiyor…

Atatürk, o saatte üstelik denizin ortasında…

Karşısında coşan…

Sevgi gösterisi yapan halka doğru kadehini kaldırıyor ve…

Şöyle sesleniyor:

“Vatandaşlarım… Buna rakı derler… Vaktiyle padişahlar gizli içerlerdi... Ben açık içiyorum... Siz de benimle beraber içiyorsunuz... Neticede unutmayın ki, ben de sizin gibi insanım... Sizinkinden bir fazla değildir, yaptıklarım…”

 

Nokta…

 

Sonsöz: “Adabı vardır Rakı’nın… Önce kiminle içtiğini bileceksin; sonra kime içtiğini… / Anonim…”