GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
19 Nisan 2019 Cuma

Uygun insan

İstanbul seçimleri nihayet sonuçlandı.

Yaşatılan “hukuk dramı”, yine “hukukun üstünlüğü” ile seçmenin iradesi doğrultusunda nihayete erdi.

Şimdi:

Bu seçimin verdiği çok önemli mesajlar var.

Bu mesajlardan hem siyasiler ve hem de toplum ders almalıdır.

Öncelikle:

Uygun insan mesajı…

Çoktandır seçim kazanamayan partinin veya partilerin bu mesajı çok iyi algılamaları gerekir. Uygun insan bulunduğunda seçimin nasıl kazanıldığına bütün zaman dilimleri için de örnek olarak gösterilecektir.

Uygun söylem…

Sağda solda bağırarak sonuç alınamayacağının da en iyi örneklerindendir seçim sonuçları. Hoşgörü, maksadı iyi anlatmak, herkesi kucaklayıcı tavır, sabır bütünüyle ortaya çıkmıştır.

Uygun heyecan…

Heyecan seçimin adeta barutudur; ancak uygun heyecan. Boş yere coşturmak değil. Kitleleri boş sloganlarla bağırtmak değil. Heyecanlı ama mantıklı heyecan. Akıllı heyecan. Sabırlı heyecan. Güler yüzlü heyecan.

Uygun kararlılık…

Haklılığına önce kendini, sonra etrafını ve nihayet bütün kitleyi inandırmak. Ve bu inanç doğrultusunda kararlı ve değiştirilemez bir tutumla hedefi almak. Şovla değil akılla, delille ve hukuka uygun bir biçimde davanın sonuç alacağına dair iddianın sürekli tekrarı ile durmadan koşmak.

Bu maddeleri çoğaltmak mümkündür.

İyice anlaşılmıştır ki; yukarda belirtilen ve eklenecek sair hususlar dikkate alındığında kazanılmayacak seçim yoktur.

Hatta gösterilen uygun insanın kılık kıyafetinin, samimiyetinin, güler yüzlülüğünün dahi çok önemli bir rol oynadığı apaçık ortaya çıkmıştır.

Geriye dönüp baktığımız da yaşanmış iki önemli seçimin bu şartlardan ne kadar uzak olduğu görülecektir.

Bunlardan biri Referandum diğeri ise 24 Haziran seçimleridir.

Her ikisinde de bahse konu şartların hiçbiri yerine getirilmemiştir. O kadar ki, İstanbul seçimlerinde gösterilen ve seçimden mazbatanın alınmasına kadar süren stresli, yoğun ve yorgunluk dolu günlerde gösterilen amansız sabrın ve dayanıklılığın hiç birine belirtilen seçimlerde izine rastlamak bile mümkün değildir. Hatta seçim akşamı ve seçim sonrası adayları görene aşk olsun…

“Keşke”lerin elbette hiçbir faydası yoktur ama “İstanbul Mucizesi”ni yaratanlar gibi Referandum da ve 24 Haziran seçimlerinde aynı duygu ve eylem yaratılabilseydi Türkiye şimdi içinde bulunduğu şartları yaşamayacaktı.

Şimdi:

Görülmektedir ki, hiçbir kınama, yakınma, ağlama, eleştiri başarının yerini tutamaz ve mazeret olamaz. İstendiğinde ve yukarıdaki şartlar yerine getirildiğinde kazanmak avuçların içindedir.

Siyaset aynı zamanda hem sonuç alma ve hem de ders alma sanatıdır.

Ders alınabildi ise umutlarımız daha da güçlenerek gerçeğe dönüşecek demektir.

Hukuksuzluk yerini mutlaka hukuka terk edecektir.

Ne demiş Nazım Hikmet:

“Umuda kurşun sıkılmaz gülüm”…