"Trafik Adabı" kitabından bugün "Beden Dili" bölümünü konuşalım.
Beden dili, sözsüz iletişimdirr.
Beden dili, onlarca kelimeden oluşan sözlü iletişimden daha inandırıcıdır.
Beden dili önemlidir, çünkü uzmanların tespitlerine göre...
Etkili bir iletinin yüzde 7'si sözcüklerle sözsel, yüzde 38'i yükseklik, ton, ritim gibi aksiyonları içeren ses ve yüzde 55'i ise mimiklerin ağırlıklı olarak kullanıldığı beden hareketleri ile sağlanır.
Mutluluk, şaşkınlık, kızgınlık, üzüntü, korku, tiksinme gibi eylemler, göz teması ve fiziksel görünüm, beden dilini kapsar.
Beden dili, duyguları ifade eder.
***
Trafik ortamında diğer yol kullanıcıları ile iletişim sırasında sürücü hem aracını hem de beden dilini kullanır.
Korna çalmak, yakın takip araç kullanmak, örnek olarak gösterilebilir.
Diğer sürücü veya yayaya el kol işaretleriyle çabuk geçmesini ifade etmek de beden dilini kullanmaya örnek olarak verilebilir.
Trafik kazalarında diğer tarafla iletişim halindeyken kişinin beden diline dikkat etmesi şarttır.
Sözler ne kadar güzel olursa olsun, kişinin kullandığı beden dili kavgaya davet çıkartacak cinsten olmamalı.
Sakinleştirici bir hareket sergilemelidir.
Haklı ya da haksız olma, trafik zabıtasının vereceği bir karardır.
Ancak bir kaza durumunda taraflar, psikolojik olarak, savunma durumuna geçme ve diğerini suçlama eğilimi içindedir.
Bu ruh hali, beden diline mutlaka yansır.
Diğer taraf da aynı durumda olacağı için olumsuz olayların, kavgaların meydana gelmesi kaçınılmaz bir hal alabilir.
Olayları daha da zor hale getirmemek için ve trafik güvenliğini gözetmek açısından kişinin diğer tarafa haklı ya da haksız olmasından bağımsız bir şekilde saygı duyduğunu, varlığını gördüğünü ve kabul ettiğini, beden diliyle göstermelidir.
Beden dili, trafik adabı kapsamında çok kıymetlidir ve barışçıl davranışları güçlendirmesi açısından trafikte olmazsa olmazımızdır.
Kazasız belasız yolculuklar dilerim.
Ağzınızdaki dilimizden çok, beden dilimiz konuşsun; yollarda hep barış olsun.