GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
20 Mart 2021 Cumartesi

Tarsus’un Yeryüzü Pazarı dünyaya örnek

Antik çağdan beri güney kıyılarımızda iki tarihsel yerleşim öne çıkar. Hem arkeologlar, hem de sanat tarihçileri adları bin yıllardır değişmeden günümüze ulaşmış olan Antakya ve Tarsus’un Doğu Akdeniz’de uygarlığın en önemli merkezleri olduğunu dile getirirler. Doğrudur.

Bu tarihsel geçmişe uygun olarak son dönemde bu iki yerde de çok değerli liderlerimizin öncülüğünde kurulmuş Slow Food birliklerimiz önemli işlere imza atıyor. Bölgede Adana, Antakya ve Tarsus’ta(3) toplam beş birliğimiz hizmet yapıyor…

Önceki gün; İzmir Akdeniz Akademisi’nin “Sürdürüleblir Kalkınma ve Kültür” başlıklı toplantısında da dile getirdiğimiz gibi Slow Food, dünyada hızla değişmekte olan büyüme/kalkınma anlayışında yeni ve alternatif arayışlara cevap verebilecek nitelikte bir oluşum.

Burada hak eden coğrafyalar için “Yeryüzü Pazarları” en önemli kaldıraçlardan biri. Bu pazarlar Slow Food ilkelerine göre çalışan uluslararası bir ağın parçası oluyorlar. Giderek daha da önemli olduğunu pandemi sürecinde gördüğümüz tüm zamanın kahramanları küçük üreticiler ve gıdanın ustaları da bu pazarların satıcıları. Bu satıcılar yalnızca ürettiklerini satarlar ve ürünlerinin kalitesini kişisel olarak garanti ederler.

Yeryüzü Pazarı tezgahlarında iyi, temiz ve adil yiyecekler bulunur. Ürünler yerel, taze ve mevsimliktir; tüketiciler de çevreye ve üreticilerin çalışmalarına saygı duyarlar; fiyatlar son derece uygundur.,

Yeryüzü Pazarları, yüksek kaliteli ürünler satın alınabilecek yerler olmasının yanı sıra değişim ve eğitim yaratma alanlarıdır.

Geleneksel ticari kanalların dışında tutulan küçük ölçekli üreticiler için pazar fırsatları yaratır, üreticiler ve tüketiciler arasındaki diyaloğu teşvik eder, bilgi alışverişi ve know-how aktarımı, lezzet ve doğru beslenme eğitiminin ömür boyu sürdüğü yerlerdir.

Yeryüzü pazarları tek tip değildir. Slow Food’un “iyi temiz adil” ilkelerine bağlı kalmak koşulu ile Türkiye’nin her yerinde Yeryüzü Pazarı kurulabilir.  Ülkemizde açılan ilk Yeryüzü Pazarı Foça’dadır. Sevgili Gül Girişmen’in vefatından sonra da bir şekilde sürmektedir. Gökçeada Yeryüzü Pazarı başarısız olmuş ve kapanmıştır. Bu arada Slow Food’un en büyük iki ödülünden biri olan Gigi Frassanito ödülünü de Foça kazanmıştı. Heyhat!

Şile Yeryüzü Pazarı tüm Slow Food camiası için sürdürülebilirlik adına da alkışlanmayı hak etmektedir. Fatma Denizci ve arkadaşlarını ne kadar kutlasak yetmez…

Ve bugün kapılarını yeniden açan Tarsus Yeryüzü Pazarı.

Yasmina Lokmanoğlu liderliğindeki Tarsus Slow Food’un öncülüğünde hazırlık çalışmaları yapılan Tarsus Yeryüzü Pazarı, Fuat Togo liderliğinde yepyeni bir birlik olarak kurulmuştu. Ama pandemi kızarıklıkları nedeniyle kapalı kaldı. Bu sabah yeniden kapılarını açtı, ne güzel.

İmkan olsa bu sabah İzmir’den Tarsus’a uçar ve bu yeniden açılışı kaçırmak istemezdim. Çukurova’da çok değişik lezzet-gıda etkinlikleri yapılıyor ama Tarsus Yeryüzü Pazarı ve Tarsus’un bizatihi kendisi bence bölgenin gastronomik merkezi.

Abdullah Ateş, Ahmetcan Biçerler, Alper Okyay, Aslı Dalaman, Aykut Şimşek, Ayşe Aydın, Ayşegül Doğan, Çetin Kaya, Dürdane Sarı, Esin Erkoç, Fetihe Verdi, Gözde Bucak, Gülay Aksoy, Gülhan Demirkanlı, Meryem Kayhan, Miyase Salman, Murat Ulusoy, Muttalip Eker, Müjgan Ay, Nurcan Arkan, Osman Yasin, Sara Konya, Serpil Demir, Seyran Davarcı, Şemsa Pozcu, Sonya Yazırlıoğlu, Ümmü Gümüş, Yağmur Aslan, Yakup Yıldız, Yılcan Bal, Zeynep Deniz Boltaç… Bu isimler Tarsus Yeryüzü Pazarı’nda bu sabah tezgahlarını açan gerçek gıda üreticileri… Her şey gerçek gıda: Zeytin, zeytinyağı, reçeller, nefis yöresel mamüller, ceviz, yer fıstığı, bandırma, kuru meyveler… Dokumalar. (Bazı fetivallerde gördüğümüz gibi bimden 5 kiloluk reçel alıp cam şişeye doldurup üzerine masa örtüsünden kesilmiş örtü koyup 10 katılan satılan sahteler değil bunlar. Gerçek gıdalar!)

Hepimiz tercihimizi bundan böyle doğru yapmalıyız.

Ne taraftasınız?

“Medya köpürtmesi” kerameti kendinden menkul pişirdiği malzemenin farkında bile olmayan şovcu şeflerden mi? Kentlerde ve kasabalarda sayıları gittikçe azalan mutfak ustalarından yana mı?

Son zamanda sosyal medya çığırtkanlıklarını sıkça dile getirdiğim influncer veya kendinden menkul feomenciklerin arşıalaya çıkardığı “yerleştirilmiş ürünlerden” mi? Yoksa yeryüzü pazarlarımızda satılan gerçek gıdalardan mı?

Yolunuz Çukurova’ya düşerse Tarsus Yeryüzü Pazarı’nı bir gezin, alış veriş yapmanız şart değil. Ne tarafta olduğunuza karar verecekseniz