GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
17 Ağustos 2021 Salı

Tanrım beni neden yalnız bıraktın!

Recep Tayyip Erdoğan’ı belediye başkanı yapan ilginç olaylar serisi gerilerde kaldı. Çöp dağlarının patlaması, görülmüş bir afet değildi, onlarca kişi öldü…

İSKİ yolsuzluk skandalı, aylarca gazete ve televizyonların manşetlerini, ana haber bültenlerini ve tartışmalı haber programlarını meşgul etti…

Seçimlerde hileler yapılarak Refah Partisi’nin yerelde ve genelde iktidarı engellenmeye çalışıldı; o günlerin en ilginç iddialarından biriydi…

PKK terörü alabildiğine azmıştı. Özellikle Elazığ – Bingöl arasında yolu kesilerek şehit edilen 33 askerin olayı, hatırlandığında bugün bile tüyleri diken diken edebilmektedir…

Doğu ve Güneydoğu’da kırsalda yaşanan terör olayları kentlere kadar inmişti.

Düzce – Hendek – Sakarya üçgenindeki faili meçhuller de ayrı bir endişe kaynağıydı…

Uyuşturucu, silah kaçakçılığı, mafya, rüşvet, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma, bugünlerde gündeme gelmeyen fuhuş ticareti… o günlerde, reel ekonomide kazanılanların çok üstünde gelir getiriyordu…

“Bana dokunamazlar, dokunurlarsa Türkiye karışır” diyenler, kahve köşelerinde, ulu orta yerlerde boy gösteriyordu…

Daha birçok şey oluyordu... Sonunda bir kişiye dokunuldu ve Türkiye karıştı. Abartı olması, Türkiye hiç karışmadığı kadar da karıştı.

Yine o günlerde örneğin Milliyet Gazetesi’nin manşetlerini işgal eden İSKİ skandalının failleri arasında Yahudi iş adamlarının da olduğu haberi çok çok ilginçti.

Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile başlayan, parti genel başkanlığı, milletvekilliği, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı ile devam en yetkili otorite olmasına kadar varan serencamı… yüzler değil, binlerce olay serisiyle gerçek oldu.

Çok az kısmına değindiğim otuz yıla yaklaşan olaylar serisinin hepsinden kazançlı çıkan görünürdeki tek kişi Erdoğan’dı.

Ta ki son 3 yıldır yaşanan birbirinden sarsıcı, yaralayıcı, itibar kaybettirici olaylara dek…Daha da belirgin olanı ise yaklaşık 30 yıldır her düştüğünde elinden tutup kaldıranların son zamanlarda olmayışı!

Bakın, bu çok önemli!

Her düştüğünde, köşeye sıkıştığında, çaresiz kaldığında destek verenlerin ortalarda görünmeyişi öyle yabana atılacak bir konu değildir!

1990’lı yılların jargonu ile söylemek gerekirse “derin devlet”in 30 yıllık iktidara olan desteğini çektiğini gösterir.

Medyayı gazete ve televizyonları, hatta sosyal medyayı da kontrol altına almak… dağını, taşını, yer altı ve üstü kaynaklarını… enerji kaynaklarını… pay etmek de“derin devlet”in bıraktığı boşluğu dolduramaz.

Nafile turlar bir kazan getirmeyecek, aksine kayıpları daha da artıracaktır.

3 yıl önce erken seçime gidilseydi Ak Parti, Meclis’in en büyük partisi olacaktı. Bugün seçime gidilse bu gücü elde edemeyeceğini en çok Ak Partililer biliyor.

2023 Haziran’ında seçim olacaksa telafisi mümkün olmayan bir yıkım yaşanacak, ki Allah korusun!

O kadar yani!