GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nuray ÖTGÜNÇ
YAZARLAR
23 Temmuz 2010 Cuma

Tahammülsüzüm ben’…

Her şeyi o kadar çabuk kanıksayıp kabulleniyoruz ki, artık kendime bile tahammül edemez hale geldim.’¶
 
Geçenlerde AKP’’nin grup toplantısında en kral oyunculara bile taş çıkarttırılacak bir oyun seyrettik milletçe.
 
Malum, seçim gibi bir referandum yaklaştı.
 
İsrail’’e kafa tutma, Filistin’’in yanında olma derken, radikal sağ denilen kesimin oylarını garantilediler kendilerince.
 
Lakin merkez sağ hala belirsiz.
 
Onun içinde bir şeyler yapmak lazım.
 
Şakşakçıların huzurunda ve medyanın karşısında hazırlanan gösteriyi televizyonda izlerken hayretler içinde kalıp düşündüm.
 
O dönemlerde yani Türkiye’’nin sağ-sol (ülkücü-komünist) şeklinde bölündüğü dahası böldürüldüğü dönemde "yeryüzünde söz sahibi olan, sosyalist, komünist, liberalist, kapitalist, faşist, siyonist v.b. bütün İslam dışı zihniyete sahip devletleri küfür devletleri olarak tanımlayan ve kendilerini akıncılar diye adlandıranların hiç mi suçları yok diye?
 
Biraz düşünelim bakalım 80 sonrası ortaya çıkan siyasi oluşum nasıl ortaya çıktı?
 
Düşünüyorum başbakan 12 Eylül’’ü anıp sahte gözyaşları ile biz vatandaşları ne yerine koyuyor diye?
 
Gerçek gün yüzü gibi ortada’…
 
Referandum oylaması için yapılmış, son derece duygu sömürüsü içeren bir hareket.
 
Nede olsa Türk halkı sever ağlayanı zırlayanı’…
 
Acır hemen, prim yapar yani’…
 
Hedefe giden yolda zırlamak mubahtır.
 
Yeriz biz millet olarak yeriz.
 
Hatta yemekle kalmaz arkasından kendisini örnek aldığı Sayın Arınç’’ın gözyaşlarıyla da gargara yaparız.
 
Ne yazık ki siyasetin getirildiği nokta bu.
 
Sahtekarlık diz boyu’…
 
Ve susuyoruz’…
 
Çünkü kanıksadık.
 
Bu arada sizlere dip not’…
 
Özelleştirme adı altında ülkenin önemli ve stratejik kurumlarını teker teker yok pahasına elden çıkaran AKP iktidarı durmak bilmiyor’…
Yani durmak yok yola devam’…
 
Ekonomi, haberleşme, ulaşım, ticaret, enerji, sanayi derken sıra tarihi servetimize geldi.
 
13 Eylül 2010 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, müze ve ören yerlerini giriş kontrol yöntemiyle özelleştirmeye hazırlanıyor.
 
Çok merak ediyorum’…
 
İhale kapsamında yer alan 48 müze ve ören yeri acaba kimin, dahası hangi sermayenin elinde kalacak?
 
Bekleyip göreceğiz’…