GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
15 Eylül 2020 Salı

Suskun bürokrasi

Çok seslilik güzel ülkeme çok yakışıyor yakışmasına da...

Nedense belli başlı kişiler konuşuyor.

Esas konuşması gerekenler, maalesef sessizliğe gömüldü.

O sessizlik öyle bir hal aldı ki...

Derin bir sessizlik, ürkütücü bir hava çöktü üstümüze...

Öyle bürokratlar var ki, iki cümlelik bilgi almak çok zorlaştı.

Mesela...

Tabip odası başkanları, muhalefetteki siyasiler, sık sık dile getiriyor:

Koronavirüs ile mücadelede şeffaf olunmalı. Veriler, açıklanmalı.

Fakat...

İl Sağlık müdürleri konuşmuyor.

Konuşturulmuyor.

Eldeki bilgileri kamuoyuyla paylaşmaya çekiniyor.

***

Mesela...

Veliler, öğrenciler, öğretmenler, yeni eğitim öğretim yılında kendilerini nelerin beklediğini bilmek istiyor.

Gelgelelim, İl Milli Eğitim Müdürü bu konuda açıklama yapmaktan kaçınıyor.

Son derece diplomatik dille, bakanlığın açıkladığı bilgilerle süslü cümlelerle yetiniyor.

***

Mesela...

Gençlik ve Spor İl Müdürü'nden Alsancak Stadı ile ilgili bir bilgi almak isteseniz...

Bir, iki, üç, tıp, diyor.

Ben bilmez, Vali bey bilir, cümlesiyle topu Vali'ye atıyor.

***

Mesela...

Türk Kızılayı İzmir Kan Bankası Müdürü'nden eskiden, kentin kan ihtiyacıyla, kan stokuyla ilgili her bilgiyi kolaylıkla alabilirdik.

Çok da güzel haberler yapardık.

Şimdi bu konuda konuşması yasak, iyi mi!

Belli ki Genel başkan tarafından susturulmuş.

***

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.

Görünen o ki...

Sadece en tepedekiler konuşacak!

Alt kademedekiler susacak!

Eğer söz dinlemez, konuşursa!

Ağzına acı biber sürülecek!

Etliye sütlüye bulaşılmayacak!

Tepedekiler de politik veya diplomatik dille, yani ezberlenmiş ifadelerle cevaplar verecek.

Daha fazlası istenmeyecek!

***

Konuşan Türkiye, maalesef sessiz Türkiye haline dönüştürüldü.

Bürokrasideki arkadaşlar da haklı.

Emir, demiri keser, derler.

Aldıkları "sus" emrini yerine getirmek zorundalar.

Yoksa...

Makamlarından olurlar.

Sürgüne gönderilmeleri ihtimali var.

Konuşan Türkiye'yi çok özledik

Özlemesine özledik ama ne çare!

Tepe makamlardakiler, alt kademedeki bürokratlarına "sus" emri vermiş bir kere...

Sessizliğe alışmak, konuşmaktan zor geliyor aslında.

Ne var ki, her gün konuşanları dinlemeye mahkumuz.