Bu defa alır.
Aday gösterilse diyorum yani…
Bu senaryoya ve bu oyunculuğa yakışır.
İzmir’e bir başarı daha getirse muazzam olur. Bütün dertleri biter şehrimizin.
Geçenlerde Sosyalist Grupların desteği ile “Avrupa Konseyi Belediyeler ve Bölgeler Meclis Başkanı” seçildiydi de İzmir’deki bütün yerel sorunları halletmişti ya bu başarıya Oskar’ı da ekledi mi tam olur.
Sel olmaz, su basmaz… Yollar açılır, yollar yapılır, otopark sorunu çözülür, çöp fabrikası kurulur, körfez temizlenir, dereler ıslah olur, kentsel dönüşüm gerçekleşir, deprem tedbirleri alınır, yeşil alanlar çoğalır ve denizhıyarlarının sayısı artar.
Öyle demeyin denizhıyarı çok önemlidir.
Neyse…
Evet evet Oskar’a aday gösterilmeli bence…
Bir önceki AKBB Meclis Başkanlığını kazımayan Özgür Özel Bey Oskar’a aday gösterilen Tunç Soyer karşısında selama durur bence…
O’nu delegenin önüne atmaz hatta belki de CHP’nin 2028 Seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı bile gösterebilir…
Olur mu, olur!
Hâlbuki Uluslararası bir başarı olan Avrupa Konseyi Belediyeler ve Bölgeler Meclis Başkanlığı bütün yurtta, dost ve kardeş ülkelerde coşkuyla karşılanmış, yirmi bir pare top atışıyla kutlanmıştı.
Ama anlamadı işte Özgür Özel Bey ve ekibi… Soyer’in itibarını hem ezdi hem de ezdirdi…
Oluyor böyle vakalar, siyasette vardır odaklar…
***
Ne diyordum, hah, yok efendim daha soruşturma falan açılmadı. Bakmayın siz Sayın Tunç Soyer’in ve ekibinin fırtınalar kopardığına… Rol icabı ve senaryo gereği bütün bunlar.
Mağduru oynayacak ya esas oğlan Soyer, her türlü argüman “bana zulmediyorlar, ben çok başarılıyım ama önümü kesmek istiyorlar” diye kamuoyunun ve CHP Genel Merkezinin ilgisine sunulacak…
Hepsi bu. Aslında ne mi oluyor hemen söyleyeyim.
Tunç Bey’in yaptığı bir konuşma ile ilgili gerçekleşen şikayet dolayısıyla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı normal bir işlem. Ne yani savcılık işlem yapmasa mıydı?
Ne yapıyor savcılığımız, onu da söyleyelim…
Tunç Soyer kamu görevlisi olduğu için, hakkında yapılacak her hangi bir tahkikat İç İşleri Bakanlığımızın iznine tabidir. Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığımız da bunun için Valiliğimiz yoluyla İç İşleri Bakanlığımıza bir yazı göndermiştir. Hepsi bu.
Yani yok soruşturma açıldı, yok müebbet yedi, yok idam kararı verdiler falan diye bir şey yok…
Bir kaşık suda bu kadar fırtına niye koparılır varın onu da siz anlayın…
“Mağdurum da mağdurum”…