GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
25 Ekim 2019 Cuma

Sistem üzerine

ABD eski başkanı oğul Bush’un seçildiği günlerde…

Teksas Üniversitesi’nde öğretim üyeleri sabah çayı içiyorlar…

Bilindiği gibi Bush hem Teksas’lı hem de Teksas valiliği yapmış biri…

Öğretim üyelerinden biri arkadaşlarına hitaben şu ilginç cümleyi söylüyor:

“İçimizden en ahmak olanı başkan seçtik, bakalım sistemimizi bozabilecek mi?”

***

Vurgu ilginç ve ilginç olduğu kadar apaçık bir gerçeği ortaya koyuyor.

Gerçek nedir?

Demek ki, esas olan kişiler değil “sistem”in ta kendisi…

Trump şudur, budur…

Delidir, akıllıdır…

Bunların hiçbir önemi yok…

Söyledikleri kendi ürünü değil, “sistemin” ürünüdür…

Daha açık bir ifade ile “Devlet Aklı”nın ürünüdür…

Veya “Derin Devlet”in aklıdır…

Biraz arkaya gidelim:

Obama…

Seçildiğinde bazı çevreler adeta “bayram” yaptı…

Hem siyahtı ve hem de bir rivayet, esas ismi “Hüseyin” idi…

Ancak:

Bir telefon konuşmasında elinde beyzbol sopası sallamıyor muydu?

Çünkü “sistem” ne yapılması gerektiğini çok önceden belirliyor…

***

Yine o tarihlere dönelim…

O zamanın Dışişleri Bakanı Rays, Ankara’da “Ortadoğu’da 21 ülkenin haritası değişecek!” dememiş miydi?

Şimdilerde adı geçen bakan var mı?

Yok…

Ama şimdikilerin uyguladığı siyaset, “sistem”in ürünü olan siyasettir ve hiç şüphesiz devam eder gider…

Bu örnekleri geriye doğru çoğaltmamız elbette mümkündür.

Esas olan kimin yönetici olduğu, aklı, bilgisi, hatta fiziki yapısı, sevimliliği değil; “sistemin” ne öngördüğüdür. Bunu iyi tespit edip elimizi ona göre güçlendirmeliyiz. Aksi halde hep hayal kırıklığı yaşarız…

Unutulmamalıdır ki; ABD “sistemi”ni, “emyeryal kapitalist” bir anlayış üzerine oturur. Gelen kim olursa olsun bunun gereklerini yerine getirir. Biraz yumuşatır veya sertleştirir ama sonuçta uyguladığı politika “sistemin” gereğidir…

***

Şimdi:

Başa dönelim…

Delidir, serttir, yumuşaktır, psikopattır gibi benzetmeler işin özünü ifade etmez. Bu tarz yorumlarla yola çıkarsak işin özünü kavrayamamış oluruz ve aldığımız mukabil tedbirler bizi düze çıkarmaz.

Bir de şu var:

Devletler’in ezeli ve ebedi dostu veya düşmanı olmaz…

Ezeli ve ebedi çıkarları vardır