GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Cumhur BULUT
YAZARLAR
16 Nisan 2021 Cuma

Sinek Ekrem ve Pagos Tunç’un tiyatrosu

Şimdi CHP’li arkadaşlara “siz hangi Soyer’i aday gösterdiniz?”diye soracağım ve onlar yine kızacaklar…

Kaç tane Soyer var gardaşım, yoksa arada dublör mü kullanıyor bu adam?

Yok yok çeşit çeşit maskeleri var da o yüzden.

Tıpkı Sinek Ekrem’in takındığı gibi maskeli yüzleri…

Durun durun evvela Sinek Ekrem’den bahsedeyim de biraz güldüreyim sizi, Soyer’i yazarken de nasıl olsa kızdırırım.

Ben kızdırmasam da siz zaten kızarsınız! Hemen klavye başına geçer, “Cumhur sen ilkönce hayat pahalılığından bahset, yüksek ücretli otoyollardan, köprülerden ve şehir hastanelerinden bahset…” diye yazarsınız…

E yazarlık kaderi işte herkese tek tek, “elini tutan mı var gardaş onu da sen yaz” diyemiyoruz. Yatıyoruz kulağımızın üstüne, ne yapalım…

“Adın Kadir olacağına kaderin kader olsun” demiş eskiler…

Biz de kaderimize boyun eğmişiz işte.

Ha, nerede kalmıştık “Sinek Ekrem”de…

Okumuş veyahut da televizyonlardan ya da sosyal medyadan öğrenmişsinizdir; İstanbul’da sivri sinekle mücadelede yepyeni bir çığır açmış Ekrem İmamoğlu…

Cep telefonuyla sivri sinek avı...

“mosquitohunt”

Nasıl mı diyeceksiniz? Anlatayım; evvela cep telefonunuza İstanbul Büyükşehir Belediyesinin sinek savar uygulamasını indiriyorsunuz. Sonra nerede bir sinek görseniz hemen cep telefonunu sineğe doğru tutup etkisiz hale getiriyorsunuz. Bu kadar basit.

Baktınız olmadı sineğin fotoğrafını çekip Sinek Ekrem’e gönderiyorsunuz. Ekrem ne mi yapıyor? Fotoğrafa göre hemen sineği tasnif ediyor. Genç mi, yaşlı mı? Sivas’tan göç mü gelmiş, Suriye’den iltica mı etmiş, annesinin kızlık soyadının ikinci ve 4’cü harfi neymiş ve sivilde ne iş yaparmış,hemen bulup, ona göre zabıta ekiplerini adresinizde gönderip sineğin üzerine hücum ettiriyor…Gördünüz değil mi hizmeti?

Hey yavrum be! Çağdaşlığa bakın. Hele bir de 5G’ye geçelim siz asıl o zaman görün Sinek Ekrem’i. Havada uçan sineğin yağını çıkaracak yağını… Ne uçak kurtulacak elinden ne de kaçan. Hizmet diye buna derim ben.

Neyse ben burada Sinek Ekrem mevzuunu kesip, Pagos Tunç’a geçiyorum…

***

Evet evet, Pagos Tunç!

Bundan kelli Bay Tunç’un başka bir isimle anılmasının imkânı yok. Yiğit namıyla anılıyor işte; Pagos Tunç…

Pek de hoş söylenişi, tatlı bir tınısı ve Prozodik bir ahengi var. Yakıştı da hani.

Büyükşehir Bürokratı:Başkanım Pazar açacağız ismi ne olsun?

Bay Tunç:Pagos!

Büyükşehir Bürokratı:Başkanım yeni feribotumuzun ismi ne olsun?

Bay Tunç:Pagos!

Büyükşehir Bürokratı: Başkanım Gaziemir’e kafe açacağız ismi ne olsun?

Bay Tunç:Porta!

Büyükşehir Bürokratı:Başkanım yapacağınız başka bir iş var mı? Mesela İzmir’in altyapı, trafik, kentsel dönüşüm, otopark ve toplu taşıma sorunları ile ilgili mesela?...

Bay Tunç:“Eínai i goúnapoukánei ta anthrópinaóntaanthrópina.”

Senin aklına Yunan Cavırın’dan başkabir şey, Yunancadan da başka bir isim gelmiyor mu be mübarek?

***

Ama kızmayın fazla O’na olur mu?

Zira adamın işi bu, hatta yaptığı en iyi iş: Tiyatroculuk…

Oynuyor bu oyunu, hem de oskarlık seviyede…

Ben söylemiyorum, kendi söylüyor. Okumadıysanız kendi yazdığı özgeçmişe bir bakın… Maske maske görün girdiği rolleri…

O yüzden sizin yanınızda ulusalcı, diğerinin yanında enternasyonalist/hümanist ve berikinin yanında ayrılıkçı…

Bazen bir bakarsınız gözleri dolu dolu masum bir çocuk, bazen bir sevgi kelebeği bazen de bir gladyatör görürsünüz onda…

Oynadığı tiyatronun maskeleri işte, ne yaparsınız…