GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
4 Haziran 2020 Perşembe

Şımarık komşu!

Bizim nezaketen “Komşu” dediğimiz Yunan’a…

Neden dünya…

“Avrupa’nın şımarık çocuğu” diye sesleniyor?

Çünkü…

Yaşlı Avrupa, bu serçe parmağı kadar ülkeyi…

Durmadan pohpohluyor…

Gereksiz ilgi, hoşgörü gösteriyor…

Ege’nin serin sularını paylaştığımız Komşu da…

Kendisine verilen değerden yüreklenerek…

Yerli, yersiz ve aşırı davranışlarla…

Garip isteklerde bulunuyor…

Biz de ha’bire “nezaketli komşu” görüntüsüyle…

“Kem söz sahibine aittir!” gibi laflarla geçiştiriyoruz…

Yav, bu arkadaş “kem söz” nedir, onu bilmiyor ki…

O sadece…

“Türkleri nasıl üzerim, bunların sinirlerini nasıl zıplatırım”ın peşinde…

***

Al sana, Komşu’dan yeni bir deli saçması…

Türkiye, 29 Mayıs akşamı…

İstanbul’un Fethi’nin 567’nci yıldönümünü kutluyordu…

Ayasofya Camii’nde Fetih Suresi okundu…

Komşu, sinirden tel tel gerildi…

Ertesi gün, dünyaya şu mesajı yolladı:

Türkler’den eşi görülmemiş meydan okuma!”

Destuuur!

Ardından dünyaya bizi kötüleyen on binlerce mesaj…

Acıklı, ağlatan cümleler…

Okuyan aşırı milliyetçi bir Yunan, neredeyse jilet atacak kendine; o kadar yani…

***

Ardından bi’şov daha…

Aslında misilleme…

Ertesi gün…

Vay, sen misin Ayasofya’da Fetih Süresi okutan?

Al sana, bayraklı gönderme…

Ne yaptı, Komşu…

Biz Ayasofya’da Fetih Kutlaması yaptık diye…

Dimetoka kentindeki ibadete kapalı…

579 yıllık tarihi Çelebi Sultan Mehmet Camii’nin minaresine…

Yunan bayrağı astı…

Hakikaten şımarık ya…

Ondan oluyor, bunlar…

***

Peki, biz ne yaptık?

Yunanistan’ı tarihsel komplekslerinden arınmaya davet ettik…

Bunu nasıl seslendirdik?

Bizzat Dışileri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dedi ki:

“Yunanistan saçmalıyor ve haddini aşıyor… Ayasofya, Türkiye Cumhuriyeti’nin mülküdür ve fethedilmiştir!”

Peki, anladı mı Avrupa’nın Şımarık Çocuğu?

Cin gibi, anlamaz olur mu?

Ne var ki, “anlamak” ve “bize hak vermek” işine gelmiyor!

***

Bakın…

Siz, biz, hepimiz yaşayan tanıklarız…

Avrupa’nın bu “Şımarık Çocuğu”

Senelerdir…

Bize en yakın Ege’nin adalarını silahlandırıyor…

Zorba Yunan’ın işgal ettiği 18 Türk adası ne olacak?

O şımarık ülke kimden cesaret aldı?

Nasıl işgalci oldu; böylesi istilacılığa nasıl cüret etti?

Çok değil, beş ay önce…

Bizzat Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar ne dedi?

Açık açık şunu dedi:

“Yunanistan Ege'de gayrı askeri (askersiz) 23 ada olmasına rağmen bunlardan 16'sını anlaşmalara aykırı olarak silahlandırmıştır...  Ege'de sorunların çözülmesi için biz gereken her şeyi yapıyoruz... Hiçbir şekilde haklarımızı çiğnetmeyiz… Bu bir tehdit değildir ama iyi komşuluktan yanayız dememiz de bir zafiyet değildir…”

***

Bu arada Komşu’da garip bi’şi oldu…

Yunan Turizm Bakanlığı…

15 Haziran’dan itibaren “turist kabul etmeye” başlayacağını açıkladı…

İyi de, bombaya bak!

Listede Türkiye yok!

Peki, bu ne demek oluyor?

Açalım hassas mevzuyu…

***

Kalamar’ı, Çeşme’den yarı yarıya daha ucuz yemek için…

Neredeyse her yaz…

Komşu’ya Euro akıtmaya alışık en az 1.5 milyon hemşehrim…

“Ya bu yaz Yunan adalarına gidemezsek!” diye…

Paniğe kapıldı…

Yalnız bizimkiler mi?

Komşu’nun adalarındaki turizm şirketleri…

Yemedi, içmedi; Atina’yı topa tuttu…

“Türklere kapılar kapalı olursa, yanarız, mahvoluruz” diye isyan başlattı…

Şimdi…

Komşu’nun bunca şımarıklığını sineye çekerken…

Bize her konuda pabuç gibi dil çıkararak asabımızı bozan…

Yunanistan’dan…

Korona belası sonrası…

“Bu yaz bize gelebilirsiniz” diye, davetiye çıkardığı 29 ülkenin arasına…

Kendimizi de 30’uncu ülke olarak “sıkıştırmaya” çalışıyoruz…

Daha da acıklısı…

Bunun için kulis yapıyoruz…

O aynı denizi paylaştığımız “şımarık komşu”nun takındığı bu tavırdan sonra…

Değer mi?

Nokta…

Sonsöz: “Nefsin (içimizdeki kötü istekler) ejderhadır; öldü sanma, uykuya dalar o… Dertten eline fırsat düşmediği için uyur… Derdin bitince çıkar hemen… Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmaktır… / Hz. Mevlana…”