GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
14 Nisan 2019 Pazar

Şengül neden Zeybekci’yi hedef aldı?

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yerel seçim sonuçlarında ortaya çıkan “manzarayı” değerlendirmek üzere raporları almak ve sorumluları tespit etme çalışmalarına başlamıştı ki ilk kemik sesi İzmir’den geldi.

15 Şubat 2018 tarihinde Bülent Delican’ın yerine “partiyi seçime götürmesi” için görevlendirilen Aydın Şengül il başkanlığından istifa etti.  Elbette istifa tek taraflıdır ve “ben gidiyorum” diyene hiçbir yerde “lütfen kal” denmez. Bu yüzden Erdoğan da, süreci yürüten üst düzey isimler de deneyimli siyasetçi Şengül’e “ne olur kal” demedi.

Ve hemen istifasını işleme koydu!

Parti içinde, seçim sürecinden önce aday belirleme, meclis üyeleri listelerinin tespiti, teşkilatın kente hâkimiyeti ve Şengül’ün yoğurt yeme tarzı gibi nedenlerden dolayı sorun yok muydu?

Elbette vardı.

AK Parti’nin genel yapısal durumu gereği diğer partilerde olanın aksine “kol kırılır yen içinde kalır” mantığı işler.  İstifalar, krizler, görevden almalar ya da restleşmeler hep arka planda gerçekleşir. Ankara’ya gidip liderine, “başarısızlık varsa sorumluluğu üzerime alıyorum” diyen bir il başkanı için, “zaten istifası istendi, görevden alınacaktı” söylemleri de ortaya atılabilir.

Bu kez öyle olmadı. Kol kırıldı ama yen içinde kalmadı!

Ne oldu?

2009 yerel seçimlerine giderken de partide il başkanı sıfatıyla 29 ilçeyi kaybeden bir seçim sürecini yürüten Şengül, iki ilçe kazandı ama Torbalı, Kemalpaşa, Menderes, Selçuk gibi prestijli, gelirli, rantın yüksek olduğu ilçeleri kaybetti. Ve görevden ayrılmak artık kaçınılmazdı. Tabi ki süreçten çok burada dikkat edilmesi gereken önemli noktalar var; o da Şengül’ün veda ederken söylediği sözler.

AK Parti İzmir teşkilatında uzun süredir hâkimiyet 2014 yerel seçimlerinden sonra “İzmirli başbakan” sıfatını taşıyan ve TBMM Başkanlığı da yapan Milletvekili Binali Yıldırım’daydı. Yıldırım, İstanbul’a aday olmasına rağmen İzmir’in meclis listeleri için bizzat geldi ve otelde konu üzerinde çalıştı, listelere son şeklini verdi.

Bir yıl önce Yıldırım’ın da onayıyla göreve gelen Şengül’ün giderken ağzından çıkan, “İzmir’e patron-ağabey gerekli değildir” sözleri daha da önemli.

Peki neden?

Çünkü ister istemez İzmir’den kopan ve ülke sorunlarıyla ilgilenen Yıldırım’ın talip olduğu koltuğa bu seçimde Denizli’de belediye başkanlığı yapmış, ekonomi bakanlığı görevlerinde bulunmuş Nihat Zeybekci aday gösterildi. Hem de bizzat Erdoğan’ın talimatı ve oluruyla! Çünkü uzun süredir Zeybekci’nin İzmir’in yeni “patronluğuna, ağabeyliğine soyunduğu” söylemleri vardı. Zaten Zeybekci teşkilat içindeki kapalı birçok toplantıda, “gitmiyorum, buradayım, kentten ayrılmayacağım” ifadelerini kullanmıştı. 31 Mart sonrasındaki sonuç değerlendirme toplantısında ise derin bir cümle kullandı:

“Bu şarkı burada bitmez…”

AK Parti İzmir teşkilatı denildiğinde önemli bir isim daha var. O da üç dönemdir milletvekili olan Ar-Ge’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ… Parti’de gençlik kollarından gelen birikimini “ekipçilik ve yol arkadaşlığı” üzerine kuran Dağ’ın da yeni süreçte kanaati önemli olacak. Çünkü Dağ, halen daha İzmir akla düştüğünde Erdoğan’ın gözünün önüne gelen en önemli isimlerin başında geliyor.

Yeni atanacak il başkanına, getirilecek ekibe bu açılardan bakmakta fayda var…

Veda eden Şengül’ün sözlerine dönersek satır aralarında önemli mesajlar var. Burada hedef belli. Doğrudan Büyükşehir Adayı Zeybekçi’ye ateş eden Şengül’ün, “Seçim sonucunda alınan başarıda şunu gördük ki gerçekten ilçelerimizde çok doğru adaylarla yola çıktık. Yine olsa yine aynı adaylarla yola çıkardık. İlçe belediye başkan adaylarımız Büyükşehir adayımızdan daha çok oy almış!” ifadeleri dikkat çekici.

İşte burası çok önemli!

Neden?

Zeybekci İzmir’e aday gösterildiğinde Şengül zaten ilçelerdeki adayları belirlemiş, üstüne SONSÖZ TV’de katıldığı programda, “30 ilçenin 20’sinde adaylarımız belli” demişti. Zeybekci geldikten sonra Seferihisar Adayı Hamit Nişancı, Karabağlar Belediye Başkan Adayı Bilal Doğan ve Menemen Adayı Durmaz Bayraktar gibi birkaç isim dışında geriye kalan tüm adayları zaten ilan etmişti. Zeybekci ise hiç belediye başkan adayına karışmadı. Meclis üyelerinin belirlenmesi sırasında ise Denizli’den yardımcısı olan Balçova listesinin birinci sırasına yerleştirdiği Erhan Çalışkan dışında başkalarına ısrar bile etmedi.

Bu yüzden Şengül, doğrudan kendi sorumluğunda belirlenen belediye başkan adayları ve meclis listelerinin seçimlerde Zeybekci’den daha çok oy aldığının altını bu yüzden çiziyor. Kısaca, “ben yaptım ama listem de Zeybekci’yi geçti” mesajını veriyor.

Bir önceki yazımda, İstanbul, Ankara, Antalya gibi eldeki belediyelerde yaşanan sonuçlara öncelik vereceğini ifade ettiğim AK Parti Genel Merkezi’nin İzmir’e yönelik alacağı tavırda etkili olacak faktörleri sıralamıştım. En başına da Zeybekci’nin seçim sonrası Erdoğan’a vereceği teşkilat raporu ve Şengül’ün durum analizi olduğunu belirtmiştim.

Parti kulislerinde, İzmir raporunun Erdoğan’a ulaştığı, Zeybekci’nin teşkilat ile ilgili kanaatinin de üst makamlara bildirildiği zaten birkaç gündür daha net bir şekilde dillendiriliyordu. Şengül veda toplantısında doğrudan Zeybekci’nin ismini vererek dile getirdiği, “Nihat Bey ile süreç içinde çok sorunumuz olmadı. Etaplarla ilgili sıkıntılar oldu. Bazı şeyler söylenmez. Hissedilir, arka planda konuşulur. İyi bir kampanya yürüttük. Kendisinin zaten, ‘ben istemedim beni zorla aday yaptılar’ gibi bir söylemi oldu” cümleleri aslında arka planda yaşanan krizi ifade ediyor.

İzmir sonuçlarına göre kendisinin sorumluluk aldığını belirten Şengül’ün, “İzmir ile ilgili başarı varsa başarı herkesin olsun. Başarısızlık benim olsun. Ben kendi adıma gerekeni yaptım. Başarısızlık varsa ve tek başına sorumluluk benimse sorun yok, herkes görevine devam eder. Ama bana ait değilse istifalar devam eder. Nerden baktığınıza bağlı!” sözleri de bir hayli ilginç

Çünkü Şengül dışında sonuçlardan sorumlu olan bir il yönetimi ve ilçe başkanları listesi var. Anlaşılan onlara da sıra gelecek. Milletvekilleri görevlerinden istifa etmeyeceğine göre parti yönetiminde görev alan İzmirli bir kişi daha var. O da Genel Başkan Yardımcısı Dağ… Şengül’ün örtülü olarak istifa çağrısında bulunduğu ve ismini verdiği Dağ ile bu süreçte yıldızının barışmadığı da biliniyor. En başından bu yana Büyükşehir adaylığı konusunda kendisi hazırlık yapan Şengül’ün, Zeybekci ve Dağ ile çatışmasının altında da bu sözlerin dışa vurumu yatıyor.

Görünen o ki olağanüstü bir durum olmazsa 4,5 yıl seçim yok. Yeni atanacak bir il başkanı teşkilat ağırlıklı bir yönetim sergileyecek. Partide bu göreve içeriden ve dışarıdan birçok talipli var.

Bilinen şu ki; kararı bir kişi verse bile o karar sadece bir kişinin kanaati ile oluşmayacak!