GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Cumhur BULUT
YAZARLAR
10 Nisan 2019 Çarşamba

Seçim Selahattin Hünü yüzünden kaybedilmiştir!

“Efendiler! Seçim kazanmak bir bakıma icra-i sanattır. Meseleyi çok iyi kavramak, kemal-i ciddiyetle içtimai alana rüsuh etmek ve dahi o ciddiyeti her alanda üzerinde taşıyabilen şahsiyetlerle yol yürümek icap etmektedir! Aksi takdirde emeklerin heba olması ve mağlubiyet kaçınılmazdır!”

Bizim “Beka Meselemiz” diyerek sarıldığımız 31 Mart Yerel Seçimlerini Türkiye’nin birçok yerinden ve birçok makam sahibi zat sulandırmış, cahilane ifadelerle insanımızın tepkisini çekmiş ve muhtemel oy geçişini hem yerel düzeyde hem de ülke çapında engellemişlerdir.

Binlerce kişinin emeği, umudu ve fiili duası bu zatların “şımarıkça” ifadeleri sayesinde yok edilmiştir.

Hâlbukisahada ne garipler vardı…Bir umutla dişinden tırnağından arttırıp insanımıza hizmet etmek isteyen ne mücadele insanları vardı…Ne temiz yürekler, ne halis niyetler, ne alın terleri ve ne emekler vardı… Ben hepsini gördüm, bilfiil hepsine şahit oldum!

Koşuşturmalarına, imkânsızlık ve yoklukla mücadelelerine; geceyi gündüze katmalarına,ve kendilerinden vazgeçerek çalışanlara hep tanıklık ettim!

Kendi insanlarımızdan yola çıkarak parti ayırmadan söylüyorum bunları… Gerçekten zorlu mücadelelerle geçti seçimler…

Ama işte onların emeklerini, ciddiyetsizce, ehliyetsizce ve alaycılıkla hiç edenler  de vardı!  Elini sıcak sudan soğuk suya sokmayanlar! Boş laflarıyla her şeyi altüst edenler!..

Kimden mi bahsediyorum?

Bunların içinde bakanlık yapanlar da var, milletvekili olanlar da ve Selahattin Hünü Bey gibi hali hazırda çok önemli milli kuruluşlarımızda yıllardır en üst düzeyde yöneticilik yapanlar da…

Biz bu seçimlere “Beka Seçimi” dedik, İzmir hizmet alsın, insanımız rahat yaşasın diye Cumhur İttifakı’na inandık ve mücadele ettik.

Fakat kazanamadık, daha doğrusu istediğimiz başarıyı elde edemedik!

Ama bu sonuçta ne adayımız Sayın Zeybekçi’nin ne ilçe adaylarımızın, ne de diğer aktiflerimizin teşkilatlarımız ve meclis üyelerimizin pek kabahatli olduğunu düşünmüyorum..!Ama bu başarısızlıkta çatlak seslerin, seçmenin yönelişini engelleyenlerin yani SelehattinHünü Bey’in çok büyük etkisi oldu diyebilirim…

Ne demişti Selahattin Hünü Bey?

Ben bu bahtsız, yakışıksız ve din anlayışımıza zarar veren, insanımızı kutuplaştıran ve ciddiyetsiz ifadeyi satırlarıma taşımayacağım.

Ama kendisinin hangi yetki, bilgi, ehliyet, icazet ve akaid anlayışıyla bu ifadeleri kullandığını her zaman sorgulayacağım!

Çünkü o gün hafife alarak sarf ettiği cümle İzmir’de ve dahi Türkiye’de büyük infial oluşturmuş, alaya alınmış, insanları bizden uzaklaştırmış, oy hedef kitlemizi daraltmış ve lehimize oy geçişini engellemiş dolayısıyla başarısızlığımıza etki etmiştir!

Yukarıda tırnak içinde yazdığım cümleye çok dikkat ediniz. Bilhassa “rüsuh” kelimesine… Çünkü Seçim ve Siyaset sosyal bir bilimdir. Bu bilimden anlamayanlar çok zor başarı elde ederler. Cehaletleri ve gafletleriyle de büyük zarar verirler. Hünü Bey gibi…

Politika Tarihimizde çok görülmüştür ki, İçtimai=sosyal=toplumsal meselelerde insanların kolektif kanaatini kurulan bir cümle veya bir kelime ile etkilemek mümkündür.

Bunlardan biri de 995 Seçimlerinde MHP’ni bir cümlesiyle barajın altında bırakan Milletvekili adayı Nusret Demiral’dır. Demiral kameralar karşısında “Ezan Türkçe okunsun” demiş, bir çuval inciri berbat etmiş, aynı gün televizyon ve radyolarda, ertesi günlerde de bütün gazete manşetlerinde yerini alarak MHP aleyhine büyük bir iş başarmıştır. Tıpkı Selahattin Hünü Bey gibi…

Evet, bir kelime dahi seçimlerde çok önemlidir. Bunu bilmek, meseleyi ciddiyetle kavramak, çok iyi değerlendirmelerde bulunmak ve bunu başaramayacak adamları yanınızdan ve yörenizden uzak tutmak gerekir.

Selahattin Hünü Bey’in binlerce insanın emeğini heba eden açıklamasını ilk günden itibaren, bir Müslüman Türk olarak, bir Cumhuriyet evladı olarak, bir İzmirli olarak ve az çok çevresindeki herkesten sorumlu olan şuurlu bir vatandaş olarak kabullenemiyorum.

Bu konuya ve bilhassa Selahattin Hünü Bey meselesine haftaya yine devam edeceğim.