GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
5 Temmuz 2020 Pazar

Savarona’da son ‘55 gün’

Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de...

“Atatürk’ün Yanı Başında” kitabının yazarı…

Çankaya Köşkü’nün Kütüphanecisi Nuri Ulusu’yu…

Saygıyla analım...

***

Atatürk’ün kısacık hayatında…

O’nu çocuklar gibi sevindiren “Savarona Yatı”nın…

Çok ama çok önemli bir yeri vardı…

***

Ulu Önder’in, Türkiye’ye gelmesini sabırsızlıkla beklediği ve…

“Ah, ne olurdu, birkaç sene evvel elimize geçmiş olsaydı” dediği…

“Savarona” yatı…

82 yıl önce neredeyse bu günlerde İstanbul'a geldi…

Gazi, o muhteşem yatta…

Karaya ayak basmadan 55 gün geçirdi…

Hatta son bakanlar kurulu toplantısını “Savarona”da yaptı…

***

“Savarona”, bir kuğudan farksızdı…

Boyu, 136 metreydi, 18 deniz mili hızla gidebiliyordu…

Ana süitin yanı sıra; 17 lüks kamarası vardı…

O günlere göre…

Yüzen bir saraydan farksızdı…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne…

O günün parasıyla 1.2 milyon Dolar’a mal olmuştu…

Bugün o parayla…

“Savarona”yı satın almak hayal… 

***

1938 yılı, Haziran ayının birinci günü…

Atatürk çok keyifsizdi, hatta o gün yatağından hiç kalkmamıştı…

Heyecanla beklediği Savarona Yatı…

Sarayburnu önlerinde göründüğünde…

Hemen haber verdiler:

“Paşam Savarona geliyor…”

Dört gözle beklediği bu geminin gelmesine pek sevindi…

Yataktan yardımla kalktı, pencerenin önüne gitti…

Gözlerinin içi gülmeye başlamıştı…

Bir süre geminin gelin gibi süzülerek…

Dolmabahçe’ye doğru gelişini seyretti...

Sonra çevresindekilere seslendi:

“Hazırlanın, ha’di hep beraber gemiye gidiyoruz…”

***

Heyecanla gemiyi baştan sona gezdi…

Tekneyle ilgili soruları peş peşe sordu…

Bir ara durdu, çevresindekilere adeta itirafta bulundu:

“Bir çocuğun oyuncağını bekler gibi bu gemiyi beklemiştim… İşte geldi, bindim… Acaba mezarım mı olacak bu tekne benim?”

Dostları, taş kesilmişti… 

Hemen lafı çevirdi:

“Yahu bu, tekneyi çok sevdim, çok…”

***

Savarona’ya yerleştiği ilk gün…

Kütüphanecisi Nuri Ulusu’ya talimat verdi:

“Son okuduğum kitapları kamarama muntazam koy, herhalde pek dışarı çıkamayacağım için bol bol okuma fırsatım olacak… Sonra galiba Şükrü Kaya Bey de gelecek, burada kalabilir; o da okumayı çok sever, tamam mı?”

Yattaki özel kamarası çok güzeldi, iki taraftan da denizi görüyordu...

Ertesi gün, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya geldi…

Gazi’nin kamarasına hayran kalmıştı…

“Paşam çok zevkli, Allah size sağlıkla uzun gezmeler versin” deyince…

Atatürk, hazin bir şekilde gülümsedi; “İnşallah, inşallah…” dedi…

Ama öyle bir ümitsizlikle söylemişti ki…

Teknede o anda rahatsız edici bir sessizlik oldu…

Şükrü Kaya Bey, kamarasına giderken…

Kendi kendine ve çok yavaş bir sesle…

“Allahım sen O’nu koru, ona uzun ömürler ver ve onu başımızdan eksik etme…” diye mırıldanıyordu…

***

Teknenin gelişiyle birlikte…

Savarona’daki ilk günleri biraz iyileşir gibi oldu…

Bir süre sonra…

Kitap okuyacak dermanı da kalmamıştı…

Sevdiği plakları istiyor, onları dinliyordu…

Zaman zaman dalıyor gidiyor, sonra tekrar gözlerini açıyordu…

***

Bir gün yine plak dinlerken…

Özel kütüphanecisi Nuri Ulusu’ya seslendi:

“Nuri oğlum, galiba yolun sonu geldi… Bana çok iyi hizmet ettin, Allah hepinizden, senden razı olsun... Hepiniz iyi çocuklarsınız, güzel günlerimiz geçti, Allah hepinize sağlık versin…”

Kütüphaneci Ulusu, ne diyeceğini şaşırdı…

İki adım attı; Ata’nın ellerine sarıldı…

Hem öpüyor hem ağlıyordu…

Elini bırakınca…

Gazi parmağını dudağına doğru götürdü, “sus işareti” yaptı…

Sonra, daldı gitti…

Atatürk, mum gibi eriyor ve…

Kimseler bir şey yapamıyordu…

***

Gazi Mustafa Kemal, Savarona”da kaldığı 55 günü…

Marmara kıyılarında gezerek…

Dinlenerek ve gramofonda sevdiği şarkıları dinleyerek geçirdi…

9 Temmuz’da yatta Bakanlar Kurulu’nu topladı…

O buluşma Atatürk’ün başkanlık yaptığı son toplantı olarak tarihe geçti…

***

“Savarona”daki son gününü merak ediyorsunuz, değil mi?

Gazi, 24 Temmuz 1938 Pazar günü…

Saat 12.00’de uyandı…

Çok keyifsizdi…

Tekne 16.30’da Büyükdere önlerinden ayrılarak…

Dolmabahçe Sarayı’na geldi…

Sonra Marmara Ereğlisi önlerine vardı…

Gece tekrar Dolmabahçe’ye döndü…

Bu O’nun Boğaziçi ve Marmara’daki son gezisi…

Sevgili halkıyla son buluşmasıydı…

***

Gazi Mustafa Kemal Atatürk…

1 Haziran’dan, 25 Temmuz 1938 sabahına kadar…

Karaya çıkmadan 55 gün geçirdiği yatla…

O gün son kez ufuklara açılmış…

Engin maviliklerin koynunda İstanbul’a ve milletine veda etmişti…

***

Bitiriyoruz…

Bilmeyenler merak etmiştir, “Savorana”ya ne oldu diye…

Önce Devlet Yatı olarak kullanıldı…

Sonra, Deniz Kuvvetleri’ne devredildi; okul gemisi oldu…

5 Ekim 1979’de Heybeliada önlerinde yangın geçirdi...

Onarıldıktan sonra 25 Ağustos 1980’de tekrar hizmete girdi…

1989’da armatör Kahraman Sadıkoğlu’na 49 yıllığına kiralandı…

Yeniden dekore edildi…

Lüks bir gezinti gemisi haline getirildi…

Yedi yıl önce…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde…

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca işadamı Sadıkoğlu'ndan devralındı…

Bakımı yapıldı ve…

Geçtiğimiz yılın ortalarında…

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından…

Aylık bakım masrafının 50 bin lirayı bulması üzerine...

Gövdesindeki çatlaklar da dikkate alınarak…

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na devredildi…

Şimdi…

Pendik’teki İstanbul Tersane Komutanlığı’nda demirli ve…

Özel bir ekibin sorumluluğunda…

Ah, şu anılar…

Nokta…

Sonsöz: Atatürk, o muhteşem yata “Güneşdil” adının verilmesine karşı çıktı; “Savarona adı çok güzel; öyle kalsın…” dedi…