GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
7 Ocak 2020 Salı

Sahtekarlık listeyle önlenseydi keşke…

Hayli gürültü koparmıştı…  Geçen Ekim ayının ortalarında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı taklit ve hileli ürünler listesini açıklamıştı… Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten ve satan firmanın adı, ürün adı, markası, parti ve seri numarasını içeren bilgiler kamuoyunun bilgisine sunulmuştu. O zaman iki yazı yazmıştım…

Taklit, tağşiş yapıldığı veya ilaç etken maddesi ilave edildiği tespit edilen toplam 618 firmaya ait 1211 “parti” ürün bulunuyordu.

Böylece ilk kamuoyu duyurusunun yapıldığı 2012 yılından bu yana 1283 firmaya ait 2816 parti ürün tüketicilerin bilgisine sunulmuş oldu.

Meşhur şarkıdaki gibi soralım: “Oldu da ne oldu?”

Ne oldu anlatayım. Memleketin her yerine gidiyoruz çeşitli amaçlarla… Kayseri’de yerel bir markete girdim, her markette yağ, bal, süt ürünü gibi temel gıdalara dikkatle bakarım. Adam gibi bir zeytinyağı yok ama “parti” üründen geçilmiyor.

Geçen Pazar İstanbul’un seçkin semtlerinden birinde oturan bir sevgili dostum aradı. Bu dostumla Kasım ayında Ayvalık-Edremit gezmiş ve gerçek zeytinyağı, gerçek süt ürünü, artizan peynir üzerine konuşmuştuk. Dedi ki, “benim kasap 120 TL’ye 5 litre Ayvalık yağı satıyor” dedi. Kendisi hemen coğrafi işaret aramış şişede, yokmuş… Ona dedim ki: “Bu yağın bu fiyata gerçek Ayvalık zeytinyağı olması imkansız. Kasabın kâr ederek sattığı fiyata Ayvalık’ta üreticiden bu sezon yağ almak imkansızdı. Biliyorum o fiyata bir litresi bile satılan gerçek yağlar var.

Değerli okurlar, burada defalarca yazdım, güvenilir gıda üretiminin vazgeçilmez unsuru sağlıklı ham madde… Kaliteli ve standart ham madde temini, değişken tüketici eğilimleri, teknolojik gelişmeler, ürün yönetimi ve pazarlama, gıda sektörüne doğrudan etki eden ve gelişmeleri belirleyen önemli faktörler…

Tabii ki bizim memlekette bu işleri son derece ciddiyetle yapan kurumlar var ama kimsenin ciddiye almadığı “gıda etiği” meselesi var.

Gıda etiği nedir? Üretimden pazarlamaya kadar olan süreçteki üretici davranışlarını belirleyen ilkelerin tamamıdır.

Üretici gıdanın sağlıklı ve hilesiz olmasından sorumludur. Nokta.

Gıda etiğinin birinci maddesi tüketicinin yanıltılmasından uzak durmaktır. Bu anlamda Gıda Tarım Bakanlığının açıkladığı listeleri çok önemsiyorum.

Tüketiciyi yanıltmak demek insan sağlığına ölümlere kadar giden akut veya kronik zararlar verebilme ihtimalini gündeme getirmektir.

Hemen her ülkede denetim mekanizmaları var ama kimyasal yasaklı madde skandalları yaşanıyor, Türkiye’deki gibi gıda zehirlenmelerinden insanlar ölüyor.

Sadece Gıda ve Tarım Bakanlığının listesi yetmez. Bakanlık tağşişli yağları, sahte balları, aflatoksinli kırmızıbiber, hileli et-süt ürünü ilan ediyor ama,  zirai ilaç kalıntılı meyve-sebze, bayat yumurtayı bakanlığın yakalaması zor. Burada iş yerel yönetimlere de düşüyor…

Bir de gıda takviyesi sahtekarlıkları var tabii. Bir girin internete okuyun, kereviz yiyerek ömrünüzü geçirebilir, yüzlerce yıl yaşayabilirsiniz. Tabii ki böyle bir “binbir derde deva” ot-çöp yok. Tansiyon düzenleyici, kolesterol düşürücü, zayıflatıcı, şeker ve prostatı hatta kanseri önleyici ot çöp de yok.

Bir daha nokta.