GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
5 Temmuz 2019 Cuma

Refleks!

“Refleks”, dilimize Fransızca’dan girmiştir…

Tam karşılığı…

“Ani Tepki”dir…

İzmir’de “tatsız tartışmalara” mekan olan…

Güzel Sanatlar Fakültesi ve Konservatuvarının…

Narlıdere’den, Buca’daki yerleşkeye “postalanması” fikrini…

Yüreklerine sindiremeyen gençlerin…

Seslerini duyurmak amacıyla…

Mezuniyet töreninde sahnede…

Eşine ender rastlanır bir protesto şekliyle…

Hocalara “arkalarını dönmeleri” ile doruk noktaya çıkmıştır…

Bu…

Çaresizliğin yol açtığı…

Bir “son refleks” olarak değerlendirilmiştir…

“Ayıp, ayıp… Çok ayıp…” falan diyenlere bile…

Çimdik attıran bir “refleks” olarak tarihe geçmiştir…

***

Arkasını dönen öğrencilerin fotoğrafı için…

“Batar bu vicdanlara…” demiştim…

Üniversite yönetimi kendini savundu:

“Eski bina depreme dayanıksız; mecbur Buca’ya gidecekler… Biz de iki yıl içinde binayı yıkacağız ya da güçlendireceğiz…”

Cılız “refleks”

Vade var; “delikanlı sözü” yok…

Demek ki, onca öğrenci üniversitesine inanmıyor!

Vahim bir durum!

***

Aradan 72 saat geçti…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer…

Dokuz Eylül’deki “kördüğümü” çözmek için adım attı…

Ne yaptı?

Rektörlüğü resmi bir yazı yolladı…

Ne diyordu “Başkan Soyer” imzalı o yazıda?

Özetle şunu diyordu:

“Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin binasını sağlamlaştırmak için her türlü desteğe hazırım…”

Nokta…

Bu “refleks”i neden gösterdi Tunç Soyer?

Bir; bu kenti yöneten “Büyük Başkan” olarak, mağdur GSF’li öğrencilerin protestosunu haklı bulduğu için…

İki; Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu çok iyi tanıdığı için…

Özetle…

Şunu hatırladı, Başkan Soyer…

***

Çok değil, aşağı yukarı bir yıl önceydi…

CHP Lideri, Ankara Çukurambar’daki evinden…

Sabahın erken saatlerinde…

Siyah bir VIP minibüsle…

CHP Genel Merkezi’ne gidiyordu…

Yolunun üstünde ODTÜ’lü öğrencilerin…

Sık sık “otostop” yaptığı bir köşe vardı…

Hava buz gibiydi…

Otostop noktasında en az 25 öğrenci vardı…

Siyah minibüs durdu…

Aracın camı aralandı, “ODTÜ’ye mi gidiyorsunuz?” diye…

Bir ses duydu öğrenciler…

“Ha’di buyurun o zaman…” işareti ile sıradaki beş genç…

Minibüse doluştu…

Aaaa, bi’de ne görsünler?

Karşılarında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu…

Aralarında sıcacık bir sohbet başladı…

Gençlerin gelecekten umutsuz olduğunu gören CHP Lideri…

Onları rahatlattı ve şöyle dedi:

“Güveninizi kaybetmeyin... Sandıklarımızı korursak, korkacak bir şey kalmaz…”

Sonra…

Kılıçdaroğlu, her öğrenciyi kendi fakültesi önünde indirdi…

CHP Lideri çok nazikti…

Gençler hem şaşırdılar hem sevindiler…

***

Tunç Soyer, bu olayı hiç unutmadı…

Kılıçdaroğlu’nun…

Belediye başkanlarına uyarıları arasında yer alan…

“Kentinizdeki gençlere mutlaka sahip çıkın…”

Sözünü aklından çıkarmadı…

Sağlam ve resmi adım attı…

Dokuz Eylül Üniversitesi de…

Adeta bu teklifi bekliyormuş gibi…

Son derece nazik biçimde cevap verdi:

“Binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi veya yeniden yapılmasına ilişkin süreci İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üstleneceği ve çalışmalarını da ivedi şekilde başlatacağı resmi protokolü, Büyükşehir Belediyesi ile yapmaktan mutluluk duyacağımızı belirtmek isteriz…”

İki tarafa da…

Kocaman iki “bravo”

Ama…

En büyük alkış, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne…

***

Bitiriyoruz…

Yine “refleks” kelimesi ile…

Mesela diyorum…

GSF’li gençler…

Mezuniyet töreninde “refleks” gösterip…

Topluca salona arkalarına dönmeseydi…

Buna rağmen…

Dokuz Eylül yönetimi, “Başka çaremiz yok” deyip…

Olumsuz bir “refleks” göstermeseydi…

Yine…

Birkaç saat içinde…

Bugünün fidanlarının yarının çınarları olacağına…

Gönülden inanarak…

Demlenmiş bir belediye başkanı…

“Refleks ise buyurun size refleks…” deyip…

Gençlere gıcır gıcır bir fakülte kazandırmak için…

Kolları sıvama kararlılığı göstermeseydi…

N’olurdu, o üniversiteli gençlerin hali?

Özlemişiz vallahi…

Böyle refleksleri!

“Kazananlar Kulübü’ne hoş geldiniz!”

Nokta…

Sonsöz: “Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür… Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir… / Hz. Mevlana…”