GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
24 Mayıs 2020 Pazar

Ramazan bayramını 90 yıl önce bugün İzmir’de kutlamıştı

Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de...

Ulu Önder’in dini bayramlardaki hassasiyetini…

İzmir’e özel bayram duygularını hatırlatarak…

Yıllarca hizmetinde bulunan Cemal Granda’nın hatıralarının izinde…

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve minnetle analım...

***

Bugün Ramazan Bayramı’nın ilk günü…

Ve bugün…

Tam 90 yıl öncesine gideceğiz…

***

Takvimler, 1930 yılının Mart ayını gösteriyordu…

Ramazan Bayramı 3 Mart Pazartesi başlıyor…

4 Mart Salı ve 5 Mart Çarşamba devam ediyordu…

Cumhurbaşkanı Atatürk…

Ramazan Bayramı Tatili için…

Bu kez çok sevdiği İzmir’i seçmişti…

Bayramını bu kadim kentte geçirecekti…

Gazi, bayram boyunca Naimpalas’ta kaldı…

Günün her saatinde otelin önü hep kalabalıktı…

İzmirliler, Mustafa Kemal Paşa’yı görebilmek için…

Saatlerce otelin önünden ayrılmıyorlardı…

Atatürk, balkona çıkınca vatandaşlar, “Yaşa…” bağırıyor…

Büyük kurtarıcıyı alkışlıyordu...

Bayram’ın birinci günüydü…

Arkadaşlarına, “Ha’di bu şahane şehri biraz dolaşalım” dedi…

Saat, tam 16.30’da otelden çıktı…

Refakatindekiler de peşinden tabii…

Atatürk ve dostları için pek de kısa sayılmayack bir rota belirlenmişti…

Önce Karantina ziyaret edildi…

Oradan…

Reşadiye tramvay hattını takip ederek Balçova’ya geldi…

Çok beğendi Balçova’yı…

Kentin her yanı çiçek kokuyordu…

Kemeraltı’nı merak etmişti…

Oraya da uğradılar, ardından…

Basmane ve Gazi Bulvarı güzergâhını takip ederek…

Bir saat sonra Naimpalas’a geldiler…

İzmir’in nüfusu…

O tarihlerde taş çatlasın 400 bin civarındaydı…

Ve…

Kadın nüfusu erkeklerden bi’parmak daha fazlaydı…

***

Bu kısa turun unutulmaz tarafı şu…

Nereden, hangi yoldan, hangi adresten geçerse geçsin…

Yol boyunca iki tarafa toplanmış İzmirliler…

Mustafa Kemal Atatürk’ü alkış yağmuruna tuttular…

***

Bitmedi…

Naimpalas’ın önündeki kalabalık…

Saatler gece yarısını vururken bile dağılmamıştı…

O saatte bile…

Gazi Paşa balkona çıktı, İzmirliler’i selamladı…

Ertesi gün…

Annesinin mezarının başına gitti…

Zübeyde Hanım’a dua etti…

***

Atatürk’ün hizmetinde yıllarca çalışan Cemal Granda

“Atatürk’ün Uşağı” kitabında…

Ramazan aylarındaki Gazi Paşa’yı, bakın nasıl anlatıyor:

“Atatürk'ün çok sefer mevlit dinlediği olurdu... Miraç bölümünde, (Gerçeklere çıktı Mustafa) denince gözleri yaşarırdı… Atatürk Ramazan aylarında Dolmabahçe Sarayı'na gelen ve oruç tutan misafirlerine özel ilgi göstermiş; iftar sofrasıyla bizzat ilgilenmiş, ibadet etmek isteyenlere yer göstermiştir…”

***

Atatürk'ün kız kardeşi Makbule Hanım’ın…

Ağabeyi ile ilgili Ramazan anıları şöyle:

Her Ramazanın bir günü ve ekseriyetle Kadir Gecesi bana iftara gelirdi... O gün imkân bulabilirse, oruç tutardı... İftar sofrasını eski tarzda isterdi... Oruçlu olduğu zaman iftara başlarken dua ederdi... Kur’an dinlemeyi sever, (Kur’an’ı yüksek sesle ancak makama aşina olanlar ve güzel sesliler okumalı…) derdi... Annemin ölümünden sonra ruhuna hatim okutmak istemiştim... Bu arzumu kendisine söylediğim zaman bana, (Çok iyi edersin… Benim için de okut…) demişti…”

***

Atatürk'ün özel hafızı Yaşar Okur ise…

Atatürk'ün Ramazan aylarından duygu yüklü anılar demeti aktarıyor:

“Ramazan aylarının Atam için çok büyük bir önemi vardı… Ramazan gelir gelmez ince saz heyeti Çankaya Köşkü'ne giremezdi… Kandil geceleri de saz çaldırmazdı. Sadece beni yanına çağırır, Kur'an-ı Kerim’den bazı sureler okuturdu… Ben okurken gözleri bir noktaya takılır, derin bir huşu içinde dinlerdi… Ramazanlarda bir ay müddetle Hacı Bayram-ı Veli ve Zincirlikuyu camilerinde şehitlerin ruhuna hatm-i şerif okumamı emrederlerdi…”

***

Işıklar içinde uyusun…

Nokta…

Sonsöz: “Milletimiz, din ve dil gibi kuvvetli iki fazilete (erdem / ahlaklı olmanın gerektirdiği doğruluk) sahiptir… Bu faziletleri hiçbir kuvvet milletimizin, kalp ve vicdanından çekip alamayacaktır ve alamaz… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…)