GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Cumhur BULUT
YAZARLAR
7 Şubat 2020 Cuma

Pegasus, Pagos, Atos ve Patos

MHP İzmir’in muhterem İl Başkanı Veysel Şahin yine muhteşem bir çıkışla şehir gündemine müdahale etti. Bence sadece şehir değil, fikir merkezi itibariyle Türkiye gündemine oturacak bir müdahale bu… Haklı bin defa haklı olan bu çıkış bakalım şimdi nasıl karşılık bulacak.

Konuyu kısaca arz edeyim…

İzmir Büyükşehir Belediyesi körfez içinde çalışacak İZDENİZ’e ait arabalı vapura isim koymak için bir anket düzenlemiş… Ankette önerilen isimleri ise“PagosKadifekale, Barış 35, Fazıl Say, Uğur Mumcu ve Nazım Hikmet”olarak duyurmuş.

Ne kadar da masum değil mi?

Önerilen adların içinde barış var, üstadımız Fazıl Bey var, rahmetli gazetecimiz Uğur Mumcu var ve büyük Türk Şairi Nazım Hikmet var… Ama bir de Pagos var!

Her şey tamam da bu Pagos da neyin nesi?

Geçenler de yine konuşulmuştu. Kadifekalemiz’in bulunduğu “dağ-tepe”nin fi tarihindeki adı.

Cavırca!

Bakın burası çok önemli… Cavırca olunca, beynelmilel arkadaşlarımız mal bulmuş magribi gibi üzerin titriyor. Yani bizden olmasın da kimden olursa olsun. Yeter ki Türk kimliğinden, Türk mühründen ve Türklükten uzak olsun…

Bu kaçış, yani kendinden uzaklaşma esas itibariyle bir kompleksten kaynaklanan psişik bir sendrom olabilir,  bilmiyorum… Konuyu uzmanlara bırakıyorum…

Neyse…                                         

Gelelim Sayın Şahin’in haklı önerisine…

Tamamen İzmir’in kimliğinden, İzmir’in vefasından ve İzmir’in değerlerinden doğan bu haykırış desteklenmelidir.

Zira tarih kendinden kopan ve kimliğinden uzaklaşan toplumların mezarları ile doludur.

Bu kimliksizlik ve ya kimlik buhranı esasen uzun yıllar Türklüğü pas geçen Osmanlı hastalığına benziyor. Yani Atatürkçülük ve ulusalcılıkla alakası olmayan Osmanlıcılık ve Siyasal Ümmetçilik gibi!

Maalesef beynelmilel fikirler ister sağdan gelsin ister soldan, kimliksizliğin merkezini oluşturur. Kim olduğunu bilmemekten ziyade psikolojik patolojiden dolayı kendini daha üstün varsaydığı bir topuma bağlama inancı…

Ne kadar kötü değil mi?

Kendini küçük görüp, başkalarını gözünde büyüterek ona ram olmak köleliği kabul etmek değil de nedir?

Hâlbuki Türk Medeniyeti, yeryüzünün en eski, en güçlü ve de en ulaşılmaz uygarlığı… Hem de o çok özendikleri “vahşi batı medeniyeti”karşısında her yönüyle galip bir medeniyet…

Daha dün(!) bayrağımızı yırtan, PKK’ya toplantı tertip eden; biraz daha geriye gidelim bayrağımızın üzerine basarak işgal ettiği topraklarda gezen vahşi bir medeniyet karşısında Mustafa Kemal olup “kaldır onu yerden çocuk, bayrak bir milletin şerefidir” diyebilmek de bu galibiyetin tacıdır… Hem de en sivil alanda…

Burada susuyorum…

Sizin de yutkunarak sustuğunuzu düşünüyorum.

Evet, Sayın Şahin haklı!

İzmir körfezinde sefer yapacak bir araca isim vereceksek bunun ismi Fethi Sekin olmalı!

Hani o canını hiçe sayarak yüzlerce kişinin bomba yüklü araçla havaya uçurulmasını engelleyen adam var ya işte O!

Hani biz rahat rahat yaşayalım diye canını veren; kurşunların üzerine atılan;  kendini bırak en sevdiklerini bile canı pahasına bize emanet eden!

Saklanmayan, köşe bucak kaçmayan, göğsünü siper eden O adam var ya işte O’nun ismi olmalı…

Ki bütün şehitlerimizin ruhu şad olsun!

Ki İzmir şehidine sahip çıkmış olsun!

Ki İzmir, vefasıyla ve bağımsızlık karakteriyle dünyaya çok güzel bir cevap vermiş olsun!

Ve geleceğine, çocuklarına çok kıymetli bir değer bırakmış olsun…

Evet, şimdi Top Sizde Efendiler!

Not: Bir başka yazımda konuyu biraz daha açacağım! Sakın ola ki hiç kimse İzmir’in arkeolojik hazinelerinden ve kıymetlerinden vazgeçtiğimizi de sanmasın!