GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
31 Ocak 2021 Pazar

Pandemiden Sonra Neler Olacak?

Yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınının başladığı 2019 yılı Aralık ayından bugüne, salgının etkileri gittikçe artıyor. Koronavirüse dair bilinmezlikler ve riskler devam ederken, salgınla baş gösteren sorunlar birçok konuyu da sorgulamayı gerektiriyor.  Üzerinde düşünülmesi gereken en kritik sorulardan birisi, salgının, mevcut kapitalist sistemin, küreselleşmenin ve liberal ideolojinin çürümeye başladığı bir sürecin alarmı niteliğinde olup olmadığını tartışa bir kitap yayımlandı Halk Kitabevi tarafından: Koronavirüs Sonrası: Dünya'nın Sonu mu Yoksa Yeni Bir Başlangıç mı?:

Aralarında değerli Ege’deSonSöz yazarı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı’nın da olduğu seçkin yazarlar düşüncelerini dile getirmişler. Kitap, alanındaki uzman isimlerin; sağlık ve tıbbi yaklaşımlar, ekonomi, gıda, tarım ve hayvancılık, çalışma yaşamı, sosyoloji, psikoloji, medya, kentleşme, dijital dönüşüm, diplomasi gibi birçok alanda analizlerini içeriyor. Salgının, hem dünyadaki hem de ülkemizdeki etkileri, muhtemel sonuçları ve gelecek tahminlerinin yanı sıra çözüm önerileri de kitapta yer almış…

Bugün (31 Ocak) saat 16.00'da Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi “Koronavirüs Sonrası: Dünya'nın Sonu mu Yoksa Yeni Bir Başlangıç mı?” kitabı ile ilgili bir söyleşi düzenliyor. Sağlık alanında Prof. Dr. Gülümser Heper, ekonomi alanında Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, tarım alanında Prof. Dr. Tayfun Özkaya ve kitabın editörü Şenol Çarık konuşmacılar. Toplantının kolaylaştırıcısı Fatih Özden. Çevrimiçi katılımcı 100 kişi ile sınırlı. Youtube’da Ziraat Mühendisleri Odası’nın kanalından izlenebilir, ben şahsen öyle yapacağım, çünkü çakışan bir çevrimiçi toplantım var… Ama bugünkü toplantıyı izlemenizi siz değerli okurlarıma öneririm.

Toplantı öncesinde Prof Dr. Tayfun Özkaya’dan bu konudaki düşüncelerini benimle paylaşmasını istedim. Hocam da sağolsun hemen yazısını gönderdi.

CORONA VİRÜS SONRASI NE OLACAK?: Prof. Dr. Tayfun Özkaya cevaplıyor: Bir şekilde corona virüs kontrol edilecek. Daha sonra Türkiye ve Dünya olarak her şeyi unutup aynı şekilde yaşamaya ve üretmeye devam edecek miyiz? On yıl önce kuş gribi çıktı, hiç ders almadık. Arkasından SARS, MERS derken nerede ise her yıl bir virüs, kimi az, kimi biraz daha çok zarar yapıp çekildi. Bunlar muhtemelen devam edecek. Bu son değil. Bu tehlikeli patojenlerin neden ortaya çıktığına dair epey şey söylendi. İnsan nüfusunun hızlı artışı ve belli yerlerde yoğunlaşması, ormanların madenler, konutlar, GDO’lu ürünler üretimi için kesilmesi, endüstriyel hayvancılığın giderek yoğunlaşması gibi etkenler bu patojenlerin evrilmesi, ortaya çıkması için çok uygun bir ortam sağlıyor. “Büyük Çiftlikler Büyük Grip Doğurur” (Big Farm Make Big Flu) adlı kitabın yazarı Rob Wallece “tarımı endüstrileştirirken patojeni de endüstrileştiriyoruz” diyor.   

Hayvancılığı ele alırsak bundan sonra bütün bir dünya olarak agroekolojik bir hayvancılık sistemine geçmemiz gerekiyor. Büyük sayıda hayvanın bir barınağa tıkılarak, yoğun yemlerle beslendiği var olan sistem bu tür patojenlerin ortaya çıkmasını kolaylaştırmanın yanında suları, havayı kirletiyor, üretilen süt, et vb. ürünlerin kirli ve insan sağlığına zararlı olmasına yol açıyor. Ayrıca çalışanların ve köylülerin ezilmesini kolaylaştırıyor. Bütün ülkelerin agroekolojik bir hayvancılığa geçmesi gerekiyor.

Corona virüs gibi patojenleri önlemek için bu yola bütün dünyanın girmesi gerekiyor. Ancak bu yola erken girenler hiç olmazsa diğer zararları önlemiş olacaklar.

***

Endüstriyel hayvancılığın tehlikeleri konusunda ülkemizde gerek bilim çevreleri gerekse de Tabip, Veteriner Birlikleri ve Ziraat Mühendisleri Odası suskun.

Türk Tabipler Birliğinin patojenlerin çıkışı ve hayvancılık sistemi ile ilişkisine yönelik bir açıklamasına rastlamadım. Türk Veteriner Hekimleri Birliği ise sadece “yaban hayvanları ticaretinin yasaklanması” üzerinde duruyor. Ziraat Mühendisleri Odası bu tür salgınlarda ülkenin gıda yeterliliği açısından doğru ve gerekli açıklamalar ve isteklerde bulunuyor, ancak endüstriyel hayvancılık ve patojenler ilişkisi konusunda hiçbir şey söylemiyor. Eğer bu kuruluşların bir açıklaması olduysa lütfen haber versinler.

Birleşmiş Milletlerin ilgili kuruluşların bu konularda ciddi bir tavır almasını hiç bekleyemeyiz. Böyle bir şey olduğunda başta ABD olmak üzere büyük kapitalist devletler derhal bunlara yaptıkları ödentileri keserler.

On yıl önce kuş gribi salgınında bütün bunları gene tartışmıştık. On yılı kaybettik. Bu defa artık anlasak olmaz mı?