Devletin kurumlarına yönelik şikayetler o kadar çok ki...
PTT, onlardan biri.
Başlığı okuyunca, "Amma da abartmışsınız" diyenler çıkabilir.
İnanın abartmadım.
PTT'nin tek rakibi, bence kaplumbağa...
Ancak kaplumbağayı geçebilir.
Başımdan geçeni okuduğunuzda eminim bana hak vereceksiniz.
Öyle ki, kim bilir benden önce siz PTT ile bir musibet yaşamış olabilirsiniz.
Buna hiç şaşırmam.
***
Gelelim bana "PTT'nin tek rakibi, kaplumbağa" dedirten meseleye...
Efendim, 25 Ocak'ta sevgili kızım İzmir'de evlendi.
Nikah davetiyelerini dağıtmaya neredeyse bir ay önce başladık.
Postayla göndermem gerekenleri zarfladım.
30 Aralık'ta PTT'ye gittim, normal postayla yolladım.
Kargoya veya iadeli taahhütlü göndermeyi akıl etmedim.
Dedim ki kendi kendime:
"PTT davetiyelerimizi en geç bir hafta içinde ulaştırır.
Bir hafta yetmezse, 10 gün olabilir.
Olsun.
10 günde gitse bile düğün 25 Ocak'ta olduğuna göre...
Yine 15 gün önce gitmiş olur.
Davetiyelerin, dostlarımıza, yakınlarımıza geç ulaşması gibi bir sorun yaşanmaz."
***
Nerden bilebilirdim PTT'nin, eski PTT olmadığını...
70'li, 80'li yıllarda iki-üç günde Türkiye'nin her köşesine...
Hatta Almanya'ya mektuplarımız giderken...
Şimdilerde mektupların, davetiyelerin İstanbul'a 43 günde ulaştığını asla düşünemezdim.
Evet, yanlış okumadınız.
30 Aralık'ta PTT gişesine teslim ettiğim davetiyeler, tam 43 gün sonra, yani 1.5 ay sonra yerine ulaştı.
Yazıklar olsun.
Yetmez.
Yuh olsun.
Her pazar izlediğimiz Amerikan filmlerindeki atlı posta arabalarıyla yola çıksa, gönderimiz daha çabuk yerine ulaşırdı.
Bırakın atlı posta arabasını...
Bir kaplumbağanın sırtına yüklesek, eminim daha çabuk varırdı.
Hepimizin Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü olarak bildiği kurum...
2013 yılında anonim şirkete dönüştürüldü.
PTT'nin telefonu satıldıktan sonra...
Posta ve telgraf, kurumda kaldı.
Devletin pek çok kurumunda olduğu gibi, görünen o ki, PTT'nin de içi boşaltılmış.
PTT'nin hizmet kalitesi, yerlerde sürünüyor.
Bu konuyu eş dostla muhabbet konusu yaptığımda gördüm ki...
Dertli sadece ben değilmişim meğer.
Kiminin kargosu 10 günde yerine ulaşmamış.
Kiminin tebligatları gecikmiş, duruşmaya gidememiş.
Kiminin mektupları kaybolmuş.
***
Peki bu sorunları, benzer şikayetleri PTT yöneticileri bilmiyor mu?
Bilmez olurlar mı?
Elbette biliyorlar.
Fakat nedense düzeltmek için kıllarını kıpırdatmıyorlar.
PTT'nin dijital çağda daha hızlı olması gerekirken...
Kaplumbağa hızında çalışıyor olması, utanç verici bir durum.
Kimsenin yüzünün kızardığını da düşünmüyorum açıkçası.
Deveye sormuşlar, boynun neden eğri?
"Nerem doğru ki" demiş.
Öyle ya...
Hangi hizmet doğru veriliyor ki...