GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
20 Eylül 2017 Çarşamba

Orda bir köy var uzakta

İzmir kamuoyu adını ilk kez Kanada merkezli Eldorado Gold’a ait Tüprag Madencilik’in bölgede yaptığı çalışmalar sebebiyle duydu.  Bir yanda bürokrasiye takılan Çamlı Barajı diğer yanda kentin Güney’ine içme suyu sağlayan Tahtalı Barajı’nın zirvedeki beslenme noktalarından yer alıyorlardı. Menderes İlçesi’nin Efemçukuru, Karabağlar İlçesi’nin Kavacık Köyü’nden bahsediyorum.

Şahsen ilk kez Konak Belediyesi’nin eski Başkanı Muzaffer Tunçağ ile birlikte gitmiştim bölgeye. O zamanlar Karabağlar diye bir ilçe de yoktu. Tırazlı Köyü’nde koyun ağılında annesiyle yaşayan fakir ama çok zeki bir çocuğa yardım eli uzatmıştı Muzaffer başkan. Makam aracına atladığı gibi yola düşmüş çıkan bir gazete haberindeki duygusallığa ortak olmuştu. Aynı dönemlerde İzmir İl Genel Meclisi’nin Çevre Komisyonu Başkanı (sonradan il genel meclisi başkanı oldu) Serdar Değirmenci ve meclis üyeleri de bölgede tura çıkmış, İzmir’de gazetecilik yapan birçok kimse hem altın madeninin izin aldığı uçsuz bucaksız arazileri ilk kez görmüş hem de dünyanın en iyi sofralık üzümleriyle tanışmıştı. Ve aradan 10 yılı aşkın bir süre geçti. O dönem Konak’ta Tunçağ’ın başkan yardımcısı olan Muhittin Selvitopu bugün o köylerin bağlı bulunduğu Karabağlar’da belediye başkanlığı koltuğunda oturuyor.

Kavacık’ta, Karabağlar eski Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm döneminde başlatılan festival geçtiğimiz günlerde yedinci kez gerçekleştirildi. Her yıl daha da büyüyen Kavacık Üzüm Festivali artık ulusal bir marka olma yolunda ilerliyor. Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’nun son yıllardaki özverili çalışmalarıyla festival artık kırsal kalkınma projesi haline gelmiş. Ulaşım, otopark ve çevre düzenlemesi gibi sorunların ortaya çıktığı festivalde bu kez her şey düşünülmüş. İzmir ve çevre illerden gelen ziyaretçiler için köy adeta ayağa kalkmış yıl boyunca sanki bu özel günü bekliyor gibiydi. Bir yanda yemekler yapıldı diğer yanda enfes Kavacık üzümleri alıcısıyla buluştu.

Başkan Selvitopu festival ile birlikte yürüttüğü kırsal kalkınma modelini Türkiye’ye örnek işlere imza atan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu yanına alarak daha da büyütmüş. Çok da iyi yapmış. Kavacık’ta kadınların ürettikleri ürünleri satabilmeleri, alıcıyla sağlıklı buluşturabilmeleri için belediye desteğiyle bir kooperatif kurulmuş. Binasını da Başkan Selvitopu yapmış. Köyün merkezinde adeta sosyal tesis özelliği taşıyan bu kooperatif binasında yok yok. 

Bu arada Dokuz Eylül Üniversitesi ile birlikte yürütülen “Kavacık Kentsel Tasarım ve Gelişim Projesi” de devam ediyor. Burası ikinci bir “Seferihisar Sığacık Sağlıklaştırma Projesi”  olacak. Köy içindeki tarihi evler hem değer kazanacak hem de İzmirliler ile buluşacak. Muhteşem doğası ve havasıyla ziyaretçileri karşılayan köyün Kavacık Üzümü coğrafi işaret ve tescili de almış.

Festivalin açılış konuşmaları bölümünde söz alan CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır köylülerin imza topladığını ve Karabağlar’dan ayrılarak Güzelbahçe’ye bağlanmak istediğini söyledi. Kısa bir araştırma yaptım. Gerekçe ise gerçekten üzüntü verici.  Kavacık’ın sınır yerleşimi komşu ilçe Güzelbahçe’ye bağlı Payamlı Köyü. Güzelbahçe Belediyesi işçi alımı ve istihdam konusunda köyün taleplerini yerine getirmiş. Ama Karabağlar Belediyesi henüz Kavacık’tan işçi almamış. Bunu bahane eden ve komşuyu örnek gösteren köylüler imza toplamaya başlamışlar. Buna öncülük eden isimler de zaten belli. Birkaç işçi alımı üzerinden başlayan kırsal kalkınma örneğinin de heba edilmemesi gerekiyor.

Kavacık’ta Karabağlar Belediyesi’nin desteğiyle çok güzel şeyler oluyor. Bugün Tire’de, Ödemiş’te, Bayındır’da ya da Urla’da başlayan üreticinin-çiftçinin ayağa kalkış hamlesinin küçük hesaplara kurban edilmemesi lazım.

İlk tohumları 1999 yılında dönemin Konak Belediye Başkanı Erdal İzgi’nin katkıları İzmir’in yakından tanıdığı Araştırmacı-Yazar Ahmet Gürel tarafından atılan festivalde o zamanlar “bir yabancı” gibi kenarda olan biteni izleyen kadınlar bugün başrolde oynuyor. Değişim ve dönüşümden nasibini alan toplumun en önemli figürü kadınlarımızın erkeklere ve kavgalara inat bu festivale, kırsal kalkınmaya çocuklarının geleceği için sahip çıkması gerekiyor.

Kim bilir; kentlere göç edip gidenler belki bir gün köylerine, ait olduğu topraklara geri gelir…