GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
18 Mart 2020 Çarşamba

Öleceğini anlamak… Hayatı kucaklamak…

Yeni yıla girmemiştik…

Aylardan Aralık’tı…

Kapalı kutu Süper Ülke Çin’in Wuhan kentinde…

İnsanlar sapır sapır ölmeye başladı…

Yolda yürürken…

Son nefesini verenler vardı…

Öldüren virüsün yakın temas ile bulaştığı anlaşıldı…

Çin, kendini dünyaya kapattı…

***

Aradan neredeyse üç ay geçti…

Salgını ciddiye alanlar, önlem paketleri açtı…

Ciddiye almayanlar şimdi ağlıyor…

***

Siz bu satırları okurken…

Coronavirüs denilen lanet, 125 ülkeye sıçramıştı…

Vaka sayısı 140 bin oldu…

Hayatını kaybedenlerin sayısı 5 bini geçti…

Kısmen mutlu haber, iyileşenler 70 binin üstünde…

Dünya’nın nutku tutuldu!

Hayata dair her şey iptal edildi; ileri tarihlere bırakıldı…

Öpüşme, tokalaşma tarih oldu…

Birbirimize bir metreden fazla yaklaşmıyoruz…

Sokaklar…

Maskeli, eldivenli vatandaştan geçilmiyor!

***

Çin, toparlandı…

Bu kez virüsün merkezi artık Avrupa oldu…

ABD, acil durum ilan etti…

***

Anlatmak istediğimiz ise…

Corona belası patladığından beri…

Uykularımızı bölen, delip geçen…

Yürek kaldıran çok taze iki görüntü…

O görüntülerin…

Biri İtalya’dan, diğeri Amerika’dan…

“Ölüm Korkusu” ile “Yaşama Umudu”nu…

İnsanlık Arenası’nın tam göbeğine yerleştiriyor…

***

Birinci görüntü…

Coronavirüs’ün, üstünden silindir gibi geçtiği İtalya’dan…

Memleketin her köşesi “kırmızı” bölge…

Katil virüs yüzünden sadece dün ölenlerin sayısı 368…

Corona, iki ayda 25 bin kişiye bulaştı…

Hayatını kaybedenlerin toplam sayısı 1.800’ü geçti…

Sokağa çıkamayan İtalyanlar…

Pencerelerden bellerine kadar sarkıp şarkı söylüyorlar!

Komşularıyla birlikte balkona fırlayıp…

Hep bir ağızdan milli marşlarını seslendiriyorlar…

Hatta enstrüman çalıyorlar!

Pencereden pencereye pingpong oynayanlar var!

Bu manzarının tercümesi şudur:

O balkonlarda ulusal marşlarını söyleyen İtalyanlar…

Bu virüse yakalanırlarsa…

Ve bir mücize olmazsa…

Birkaç gün sonra nefes alamayacakları için…

Bilinçleri açıkken, boğularak “öleceklerini” biliyorlar!

O zaman bunu neden yapıyorlar?

Birbirlerine kenetlendiklerini göstermek istiyorlar…

***

Hayatta kalma güdüsüyle yaşayan ve…

Sınırlı bir yaşam süresinin alnına yazılı olduğunu bilen insanoğlunun…

Sahip olduğu…

En temel korku “ölüm” korkusudur…

Ve o korku…

Sonuna kadar direnmeye kararlı İtalyanlar’ı…

İşte bu hale getirmiştir…

***

İkinci görüntü Amerika Birleşik Devletleri’nden…

Coronavirüs’ün, 3 bin 500 kişiye bulaştığı…

Ölü sayısının 65’e yükseldiği…

330 milyon insanın yaşadığı Amerika Birleşik Devletleri’nden…

Ya da yaygın adıyla…

Fırsatlar Ülkesi Süper Devlet’ten…

O fotoğraf…

İnsanlık adına “tarihi” bir an…

ABD’de geliştirilen Corona aşısını…

İnsanda test etmek gerekiyordu…

İki çocuk annesi 43 yaşındaki Jennifer Haller…

“Ben varım…” diye ortaya çıktı…

Üstelik, virüs filan bulaşmamıştı; sapasağlamdı…

İnsanlık abidesi oldu bi’anda…

Tevazuyu elden bırakmamıştı…

Sadece…

“Bunun bir parçası olduğum için mutluyum… Umarım, hayatları kurtarırız…” dedi…

Ve, ironi yaptı:

“Hiç acıtmadı…”

***

Bitiriyoruz…

Umutsuzluğa, karamsarlığa kapılarak…

“Ben bittim…” rolünü üstlenmek…

Enseyi karartmak…

Allah korusun…

Öyle ya da böyle “ölümü” kabullenmek…

İnsanoğlu’na yakışmaz…

İnadına…

Yaşamak için savaşmak gerek…

Nokta…

Sonsöz: “Sabır, ağrıları dindiren acı bir ot gibidir… Hel can yakar hem de tedavi eder… / Hz. Mevlana…”