O’na…
“Efes’in Efesi” unvanının…
Yakıştığını dört ay önce yazmıştım…
Neden Selçuk değil de Efes?
Şundan…
Selçuk’un “binlerce yıl önce” yakıştırılmış adı “Efes”…
Antik çağlardan beri bu böyle…
Taaa, Milat’tan Önce 6000 yıllarına kadar iniyor…
Üstünden Hititler bile geçmiş…
Büyük İskender’in generali Lysimakhos kurmuş kenti…
Ondan önce de “Amazonlar”…
Hani şu…
Dev atlarıyla Doğu Karadeniz’den gelip…
Kadifekale eteklerinden tozu dumana katarak…
Meles Çayı kıyılarına inen…
Daha iyi yay çekebilmek için, küçük yaşta sağ göğüslerini kestiren…
Adaleli, sırım gibi vücutlara sahip, yanık yüzlü kadın savaşçılar…
Zaten İzmir de…
Adını, Amazonlar’ın kraliçesi Smyrna’dan almamış mı?
O günlerde…
Efes…
Asya Eyaleti’nin başkenti ve en büyük liman kenti…
Düşünün, o 200 bin nüfusu var…
O bölge…
1390-1914 yılları arasında…
Türk ve Osmanlı hakimiyetine girdikten sonra…
“Selçuk” adını alıyor…
62 yıldır İzmir’in 30 ilçe belediyesinden biri…
Dört buçuk aydır da…
Tarihindeki ilk kadın başkanı…
Filiz Ceritoğlu Sengel tarafından yönetiyor…
Ve…
O kadın başkan…
Bi’kez daha düşündü…
Doğduğu, yaşadığı toprakları…
Tarih süzgecinden geçirdi ve…
Bundan böyle tüm yazışmalarda…
İlçesi’nin adını…
“Efes Selçuk Belediyesi” diye…
Kullanmaya başladı…
Bu bir devrimdir!
***
“Efes’in Efesi” Filiz Başkan…
Neden böylesi bir “gönül kararı” aldı?
Önce şunu üstüne basarak belirtelim…
Bir kentin adını değiştirmek / yenilemek veya “ek” yapmak için…
Ciddi ve sabırlı bir uğraş gerekiyor…
“Efes’in Efesi” bunun peşinde değil…
Peki, neyin peşinde?
Şunun peşinde…
Hatırlayın…
Tam üç yıl önce bugün…
Önceki Başkan Dr. Zeynel Bakıcı’nın gayretleriyle…
“Selçuk Efes”…
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmişti…
Dünyanın seslendiği adıyla…
“Ephesus”…
Yani Antik Efes…
Aslında eşi bulunmaz bir tarih hazinesiydi…
Çağlar boyu medeniyetlere ev sahipliği yapmıştı…
Korunması ve gelecek kuşaklara…
Miras olarak bırakılması gerekiyordu…
Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ciritoğlu Sengel…
Şunu yapmak istedi…
“Dünya Selçuk’u, Efes Selçuk olarak biliyor ve görmeye geliyor… Daha iyi anlatabilmek için Efes Selçuk demek yanlış mı?”
Dibine kadar doğru!
Hala…
Belediye’nin tacında…
“T.C. Selçuk Belediyesi” yazıyor…
Değişen bi’şi yok…
Ama…
Turistlerin bu İzmir’deki “görkemli mirası” seslendirirken…
“Ephesus Selçuk”…
Demelerinin güzelliği kendiliğinden ortaya çıkıyor…
Fena mı?
Boşuna mı demişler, “Bir turist, bin turist getirir” diye?
***
Ancak…
Başka bir adım da atılabilir…
“Efes’in Efesi Başkan”ın isim anneliğini yaptığı…
“Efes Selçuk”…
Belediyenin yeni “yasal adı” olabilir, bunun için…
Selçuk Belediye Meclisi’nin dörtte üç çoğunluğunun…
Buna “evet” demesi…
İzmir Valisi’nin “olumlu görüş” beyan etmesi…
Tabii ki…
Çevre ve Şehircilik Bakanımız’ın da “okey tamamdır” demesi…
Son olarak da…
“Resmi Gazete”de yayınlanması yeterli…
Ondan sonra…
“T.C. Selçuk Belediyesi”nin adının…
Minik ama anlamlı bir “ek” ile…
Resmen…
“T.C. Efes Selçuk Belediyesi” olması işten bile değil…
Hayırlı olsun…
***
Bitiriyoruz…
Konuşma dilimizde…
“Kadın İsterse…” diye bir tanımlama vardır…
Aslında…
Cumhuriyet’in en özel yazarlarından biri olan…
Esat Mahmut Karakurt’ın dünya çapında romanının adıdır…
Okuyanlar bilir…
Bir Rus generalin kızı olan Nadya ile…
Türk ataşemiliter İrfan arasındaki bütün engellere karşı koyan…
Zamana ve insanlara meydan okuyan ve…
Sonu gelmeyen tutku dolu bir aşkı anlatır…
54 yıl önce filmi çekildi…
Ayhan Işık ile Hülya Koçyiğit oynadı…
“Kadın İsterse” gişe rekorları kırdı…
Belediye başkanlığı da bir “aşk” işi…
Selçuk’un Reisi Filiz Ceritoğlu Sengel…
Aynen o “muhteşem” romanda anlatıldığı gibi…
Eğer isterse…
Önüne çıkan bütün engelleri aşacak kadar cesur…
Gözü kara…
İnandığı mesele için gerekirse…
Kendisine “hırçın kız” dedirtebilecek…
Dünyadaki en yenilmez “kadın savaşçı” olabilir…
O toprakları…
Binlerce yıl önce sulayanların…
“Amazonlar” olduğunu unutmayalım…
Nokta…
Sonsöz: “Sükut, incelik, edep ve zarafet; insanı gittiği her yerde sultan yapar… / Hz. Mevlana…”