GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
26 Aralık 2019 Perşembe

Nişasta Bazlı Şeker'in AB’de yasaklanmasına pek az kaldı

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) günlük şeker tüketiminin kadında 6;erkekte 9 çay kaşığı güvenli sınırını geçtiğinde, kalp hastalığı, diyabet, tansiyon, depresyon, obezite, böbrek taşı riskinizin arttığını resmen açıkladı. 

Yazımızın içindeki haritaya bir bakar mısınız? Bunlar Avrupa’daki obezite oranları…Gördüğünüz gibi rekor bizde…

Peki Avrupa’dan bizi ayıran ne? Ne oluyor da Avrupa’dan fazla şeker alıyoruz. Çünkü geçen de yazdığım gibi Fransa başta birçok Avrupa ülkesi Nişasta Bazlı Şeker’i ya da halk diliyle söylersek Mısır Şurubunu yasaklamayı planlıyor. AB Parlamentosundan bu konuda karar çıkmasına pek az kaldı…

Bizde henüz yasaklama eğilimi yok ama Sayın Cumhurbaşkanıazaltma yönünde kararlı adımlar atıyor.  2001’den beri yüzde 10 olan mısır şurubu kotasını yüzde 2.5 a düşürdü… Dün yayımlanan 2020-2021 pazarlama raporuna göre 1 Eylül ile 31 Ağustos tarihleri arasındaki dönemi kapsayan 2019-2020 pazarlama yılı için toplam nişasta bazlı şeker (NBŞ) kotası, 67 bin 500 ton olarak belirlendi.

Geçen yıl İrfan Donat’ın bir yazısını saklamışım. Donat Sağlık Bakanlığı’nın raporunu yayımlamıştı. Bu rapordan bazı bölümleri paylaşmak istiyorum şimdi.

*** Dünyada yiyecek ve içeceklerde kullanılan ve sofra şekeri olarak bilinen ‘sakkaroz’dan (sükroz) sonra ikinci büyük paya sahip tatlandırıcı türü nişasta bazlı şekerlerdir.

*** Mısır, patates, buğday, kasava (tapioka) gibi bitkilerden izole edilen nişastadan elde edilen ve genel olarak glukoz şurubu ve izoglukoz (fruktoz içeren şurup) olmak üzere iki ana türü bulunmaktadır.

*** Fruktoz, glikozdan daha tatlıdır; bu nedenle başta çocuklar tarafından tüketilmesi ve damak tadının şekerli ürünler doğrultusunda gelişmesi daha kolay olmaktadır.

*** NBŞ de yer alan fruktoz ve glukozmonomer halindedir (glikoz ve fruktoz bağları serbesttir) bu nedenle çok hızlı bir şekilde kana geçer. Halbuki sukrozdaki (pancar şekerinde) glukoz ve früktoz disakkaritdisakkarit yani bağlıdır. Emilmek üzere monomer haline geçebilmesi için sindirme uğraması gerekir.

*** NBŞ kullanılan ürünlerinde yüksek fruktoz vardır. Halbuki sağlıklı beslenme önerilerinde günlük enerjinin yüzde 45-60 oranında karbonhidrat içeriği ve bunun da yüzde 15-20’sinin früktozdan gelmesi yer almaktadır. NBŞ ürünlerle aşırı miktarda fruktoz alınmakta bu durum da metabolizmada anarşiye yol açmaktadır.

*** Fruktozun glikozdan karaciğer içindeki metabolizması farklıdır. Fruktoz katabolizması glikozdan hızlıdır. Hızla glikolize olur, yağ asitine çevrilir. (Daha öz bir ifadeyle NBŞ karaciğerde yağlanma riskini artırıyor)

*** İnsülin salgılanması ve tokluk duygusu veren hormonlar üzerindeki etkileri yönünden bir farklılık vardır. Fruktoz insülin salgılatmaz. Oysa glikoz metabolizmasında insülin salgılanır. İnsülin tokluk hormonu leptini uyarır, açlık hormonu grelin ise azalır. Aşırı yeme olmaz. (Daha öz ifadeyle NBŞ yemek yeme davranışlarını bozabiliyor ve insülin salgılatmayarak tokluk hissi hormonunu uyarmadığı için aşırı yemeye neden oluyor)

*** Fruktoz glikozdan farklı olarak ürik asit artışına neden olur ve gut nefriti riski artar.

*** Çeşitli kanser türleri (kolon kanserleri, kadınlarda meme kanserleri gibi) obezite artışı nedeni ile artmaktadır.

*** NBŞ içerisinde yer alan fruktoz ile meyvelerde yer alan fruktoz farklı düşünülmelidir. Meyve içerisinde fruktoz dışında posa, çeşitli polifenoller ve fitokimyasallar bulunmaktadır.

*** NBŞ fruktoz metabolizmasının farklı olması nedeniyle insülin direnci, obezite ve şeker hastalığına yol açacağı yönündeki bilimsel kanıtlar artmaktadır.

*** Beyinde tokluk duygusunu algılayacak glukozsensörleri bulunmaktadır. Fruktoz için söz konusu olmayan bu durum yeme davranışını bozabilmektedir.

*** NBŞ üretim aşamalarında civa ve karbonil bileşikleri bulaşı olabildiği yönünde yayımlar bulunmaktadır.

*** Avrupa Birliği tarafından nişasta bazlı şekerler için (izoglikozlar) sağlıklı diyetlerin teşvik edilmesi, özellikle endüstrinin reformülasyon yapması önerilmektedir. İzoglikozların yerine başka şekerlerle örneğin sukrozun kullanılabileceği ifade edilmektedir.

*** Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) yüksek şeker alımının ve yüksek şeker içeren içeceklerin ağırlık artışına etki edebileceğini vurgulamıştır.

*** Bilimsel araştırma sonuçları sonucunda birçok ülkede NBŞ kotaları ülke kararları ile düşürülmektedir. Örneğin Almanya'da NBŞ kotası 1.69 dur.

*** Ülkemizde 15 yaş üzeri yetişkinlerde obezite yüzde 32, fazla kilolu yüzde 34.8; diyabet prevalansı yüzde 12,1 bulunmuş olup, çocuklarda obezite 7-8 yaşta yüzde 9.9, fazla kilo yüzde 14.6; orta okul çocuklarında yüzde 12.4 şişmanlık ve fazla kilo yüzde 21 bulunmuştur.

***

Çocuk obezitesi korkunç gördüğünüz gibi… Elbette asıl tehlike çocuklarda şehir hayatı, hepimizi doğayı gözlemlemekten, doğa olaylarını anlamaktan uzaklaştırdı. Yetişkinler bu durumda olursa, çocuklar ne yapsın? Bitmeyen sınavların stresi, obezite ya da hiperaktivite gibi çağımız çocuklarının sorunları için en iyi ilaç doğayla iç içe geçirilen saatler unutmamak gerek…

SlowFood teşkilatımız da Strazburg’daki AB parlamentosundaki NBŞ Mısır Şurubu yasaklamalarına fiilen katkı koyuyor. Bu konuda 2020 başında dünyadaki tüm slowfood üye ve destekçilerinin mısır şurubunun üretimin yasaklanması için imza kampanyası başlatacağını duydum.

Bu arada ResmiGazete’de yayımlanan kotalardan Nişasta Bazlı Şeker üreticilerini merak ediyorsanız aşağıda…