Türkiye Cumhuriyeti Devleti…
95 yıl “Parlamenter Sistem” ile yürüdü…
Geçtiğimiz yıl…
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ile tanıştı…
Sistemin esası…
“50+1’i bulan kazanır!” üstüne kuruluydu…
Cepheleşme başladı; oylar bölündü…
İktidar sıkıntıya girdi…
Yolunda gitmeyen ekonomi ızdırabı katmerledi…
AK Parti, “seçmen kaybetme” riski ile karşı karşıya kaldı…
Beklenen akıbet “geliyorum” diyordu…
Sonunda…
Yürümedi, lastik patladı; sıkıntı başladı…
Formülü değiştirelim, önerisi…
Ne hikmetse(!) AK Parti kurucularından…
Eski bakan, deneyimli siyasetçi Faruk Çelik’ten geldi…
“50+1 Türkiye’yi yoruyor… İlk turda yüzde 40 ve üzeri oy alan seçilsin…”
***
Soru basit…
Tekrarlanan İstanbul seçiminde…
CHP lehine…
14 binlik fark, 800 bin küsura çıkmasa…
Böylesi bir öneri…
AK Parti’nin eski bakanından gelir miydi?
Daha önemlisi…
Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu öneriden…
Haberinin olmaması mümkün mü?
***
Peki…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “40+1” formülü için ne dedi?
“Muhalefetten gelirse, tartışmaya açığız, hazırız…”
Gazeteciler bastırdı:
“Yani, 40+1'e ihtiyacımız yok, biz 50 artı 1'i her koşulda alırız mı diyorsunuz?”
Cumhurbaşkanı cevap verdi:
“Hayır, böyle bir sorgulamaya girmem… Anayasa değişikliği gerekiyor… Bu iş parlamentonun işidir... Orada da bu işlerle ilgilenen muhalefettir… Muhalefet böyle bir teklifi getirir, orada tartışılır...”
Kimileri bu sözleri tersten okumaya kalkarsa ne anlama gelir?
Şu anlama gelir…
Sayın Cumhurbaşkanı da bu kervanın…
“50+1” ile yürümeyeceğini anladı…
Zamanlama doğru mu?
Eh, azıcık heyecanın kime zararı var?
***
Çoğunluk şunun farkında…
İktidar, HDP üstünden CHP’yi hizaya getirmeye çalışıyor…
En yakın seçimde…
Karşı ittifakın çökmesini istiyor…
Zaten…
HDP ile “dirsek teması”, CHP içindeki ulusalcıları rahatsız ediyor…
Demek ki, tam zamanı…
“Millet İttifakı” bozulursa…
HDP blokajı yıkılırsa…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “40+1” ile havada-karada seçimi alır…
***
Her şeye rağmen, “Millet İttifakı”nda panik yok…
Mesela…
CHP diyor ki:
“Cumhur İttifakı’nın artık yüzde 50 artı bir oyu yakalayabilmesi mümkün değil… Korku dağları sarmış… İktidara yürüyoruz, bunu görüyorlar ve hızla eriyen oylarına göre sistem değiştirmek istiyorlar…”
İYİ Parti ise “40+1”i şöyle yorumluyor:
“Oy oranlarında istenen değişiklik, malumun ilamı olmuştur… AKP’nin ve MHP’nin oy oranı bu şekilde ortaya çıkmıştır…”
***
Peki, n’olacak şimdi?
Kıpırtılar başladı bile…
Dün akşam…
Parti kurmaya hazırlanan Ali Babacan ile…
Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu, aniden buluşuverdi…
Dikkat! Kazan fokurdamaya başladı…
***
“50+1”i bozmak için iki yol var…
Birincisi Anayasa değişikliği…
Bu da 400 milletvekilinin “okey” çekmesi demek…
AK Parti ve MHP’nin…
Milletvekili toplamı (292+49) bu iş için yeterli değil…
O zaman, geriye bi’tek referandum kalıyor…
Bunun için de 360 milletvekili yeter…
Aslında o rakam da AK Parti ve MHP için yeterli değil…
Ancak…
Denenebilir ama…
Acaba?
50 milyonluk halk oylamasından “40+1” çıkar mı?
Risk büyük…
Ya çıkarsa?
O zaman Cumhurbaşkanı büyük bir güç kazanır…
***
Aslında bu “40+1” önerisinde bir garabet var…
“50+1”, bir bütünün yarısından “bir fazlası”nı işaret eder…
Bu bütün dünyada böyle kabul görmüştür…
Tutun ki…
“40+1” formülü hayata geçti…
Olacak şey değil ama, oldu diyelim…
İki kafa aday var; ikisi de küsuratsız “%40” aldı…
Geri kalan %20’yi diğer adaylar paylaştı…
Bi’daha mı referanduma gidilecek?
***
Ve, son dakika!
AK Parti sözcüsü Ömer Çelik…
Kendine has üslubuyla “40+1” defterini kapattı:
“AK Parti'nin gündeminde herhangi bir değişiklik yok... Faruk Çelik kişisel görüşünü söylemiş... Vatandaşın onayından geçeni değiştirme çabasında olmayız... Sistem değişikliği yap-boz tahtası değildir… AK Parti'nin geriye gidiş ajandası yoktur…”
İyi de…
Sayın Cumhurbaşkanı, neden?
“40+1” formülü sorulduğunda…
“Muhalefetten gelirse, tartışmaya açığız, hazırız…” dedi?
Ha’di…
Bi’düşünün bakalım!
Nokta…
Sonsöz: “Siyaset’te bazen 24 saat bile çok uzun bir süredir…” / Süleyman Demirel / 9. Cumhurbaşkanı…”