GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
19 Eylül 2021 Pazar

Neden burada hep başımız öne eğik yürürüz?

Bugün Pazar...

Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...

Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...

Bu kez...

Ulu Önder’le ilgili az bilinen…

Yaşanmış öykülerden birinin yerine…

Ulu Önder’in ebedi istirahatgahı Anıtkabir’le ilgili…

Az bilinen ayrıntıları paylaşalım...

***

Ankara’da 1923 kışı…

Hava buz gibi…

Atatürk’ün, dostlarıyla buluştuğu Çankaya sofrası…

Sohbet nasıl uzayıp da demir atmış…

Eski Mısırlıların mumya sanatına; farkına varan yok…

Ulu Önder, çok zeki…

Konunun nereye uzanacağını anladığı için…

Kestirmeden gidiyor:

“Elbet bir gün öleceğim; beni Çankaya’ya gömer, hatıramı yaşatırsınız…”

İçine sinmediği için ister istemez bi’ekleme yapmış Gazi:

“Beni milletim nereye isterse oraya gömsün... Fakat benim hatıralarımın yaşayacağı yer, Çankaya olacaktır…”

Mesaj açık ve netti:

Büyük önderin gömüleceği yeri milleti seçmeliydi…

***

Vefatından yıllar önce…

Ankara’da Rasattepe’yi geziyordu…

Yanındakilere şöyle dedi:

“Bu tepe ne güzel bir anıt yeri…”

Acaba, Anıttepe’ye gömüleceğini hissetmiş gibiydi…

İlginç olan şuydu…

Gazi Mustafa Kemal…

Kendisine mezar yaptırmadığı gibi…

Gömüleceği yer için de vasiyette bulunmamıştı…

***

Pek bilinmez ama…

Anıtkabir’in yerini ilk olarak Aydın Milletvekili Mithat Aydın önerdi…

Ata’nın kabrinin yapımıyla ilgili bir komisyon kurulmuştu…

O komisyon…

Etnoğrafya Müzesi’ni…

TBMM’nin arkasındaki Kabatepe’yi…

Ankara Kalesi’ni…

Altındağ ve Gazi Orman Çiftliği seçeneklerini eledi…

Tam Çankaya’da karar kılınıyordu ki…

Aydın Milletvekili Mithat Aydın…

Daha sonra “Anıttepe” adını alacak olan Rasattepe’yi önerdi…

Komisyon üyeleri vekile hak verdi…

Yer bulunmuştu…

Karar, hükümete bildirildi…

Rasattepe 15 Haziran 1939’da bedeli ödenerek kamulaştırıldı…

Artık sıra…

Anıt Mezar’ın yapılmasına gelmişti…

***

Benzersiz bir anıt mezar için…

Atatürk’ün vefatının ardından…

Uluslararası yarışma açıldı…

İkinci Dünya Savaşı’nın en sıcak günleri yaşanıyordu…

Türk mimarlarıyla birlikte…

Almanya, İtalya, Avusturya, İsviçre, Fransa ve Çekoslovakya’dan…

Ankara’ya 49 proje geldi…

En çok beğenilen üç proje masaya yatırıldı…

Prof. Emin Onat ile Doç. Orhan Arda’nın efsane projesi…

Tartışmasız kabul edildi…

***

Anıtkabir’i ziyaret edenler iyi bilir…

Burası…

Türk Milleti’nin kalbinin attığı yer olarak kabul edilir…

O muhteşem görüntünün yanı sıra…

Bilmediğimiz, gözümüzden kaçan…

O kadar ilginç detaylar vardır ki…

***

Anıtkabir’in yapımı dokuz yıl sürdü…

10 Kasım 1953’te (68 yıl önce) ziyarete açıldı…

Ağırlığı 150 bin ton…

Heykellerin…

Süslemelerin…

Kulelerin…

Kabartmaların neredeyse tamamı…

Öyle özel anlamlarla yüklüdür ki…

Şaşırırsınız!

***

Atatürk’ün naaşı, 15 yıl boyunca…

Etnoğrafya Müzesi’ndeki geçici istirahatgahından…

Anıtkabir’e nakledildi…

Ata’nın kabri 40 tonluk yekpare mermerden yapılan…

Sembolik lahitin 7 metre altındaki mezar odasında…

Selçuklu-Osmanlı kümbet mimarisine göre yapılmış…

Sekizgen şeklindeki mezar odasındaki vatan toprağında yatıyor…

Ve o mezar odasına…

Sadece Genelkurmay Başkanı’nın izniyle girmek mümkün…

***

Anıtkabir depreme dayanıklı mı?

Hem de nasıl…

Bir geminin su altındaki kısmı gibi…

Toprağın içine yerleştirilen Anıtkabir’de…

Mozolenin iç duvar ve zemini…

En nadide mermerlerle kaplandı…

Tavanları renkli ve altın varaklı İtalyan mozaikleriyle süslendi…

Selçuklu çadırları özelliklerini yansıtan bir mimariyle yapılan…

10 kule Anıtkabir’in siluetine ayrı bir değer katıyor…

***

Anıtkabir’in en önemli özelliği nedir, bilir misiniz?

Aslanlı yolun taşları…

Ata’nın huzuruna çıkanların…

Kabrin “manevi atmosferi”ne uygun olarak…

Saygı gereği “başları öne eğik” yürüyebilmesi için…

Beş santimetrelik “çim boşluğu” bırakılarak döşenmiş…

Başınızı kaldırırsanız…

Ya da gözlerinizi o döşeli taşlardan ayırırsanız…

Kaçarı yok, kesin tökezler düşersiniz!

***

Aslanlı yolda karşılıklı 24 aslan heykeli…

“24 Oğuz boyu”nu…

Aslanların çift olması “birlik ve bütünlüğü”

Kedi gibi yatar pozisyonda olmaları ise…

“Barışseverliği” temsil ediyor…

Anıtkabir’in bayrak direği 33.5 metre uzunluğunda…

O direği…

75 yıl önce…

Amerika’da yaşayan Türk vatandaşı Nazmi Cemal gönderdi…

Her türlü fırtınaya dayansın diye…

Dört metresi kaidenin altında gömülü…

Siz dışarıdan bakarken 30 metreyi görüyorsunuz…

***

Anıtkabir’de “Atatürk müzesi” bir efsane…

Ulu Önder’in, doldurulmuş köpeği Foks…

Tıraş takımları…

Bastonları…

Aldığı nadide hediyeler…

Gazi’nin anne ve babasının fotoğrafları…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin verdiği…

Eski yazı ve Latin harfleriyle hazırlanmış iki nüfus cüzdanı…

Gururla göğsünde taşıdığı madalyaları…

Hem baston hem de tüfek olarak kullanılabilen özel silahı…

Manevi kızları Sabiha Gökçen ve Afet İnan’a verdiği tabancalar…

Ancak mercek yardımıyla okunabilen mini bir Kur’an…

Ve…

Farklı dillerde yazılmış toplam 3 bin 118 kitap…

***

Bitiriyoruz…

1940’lı yıllara ait Türk mimarisinin…

En gelişmiş izlerini Anıtkabir’de bulmanız mümkün…

Fırsatınız olursa…

Özellikle Anıtkabir’i ziyaret etmek için…

(En azından o havayı hiç yaşamadıysanız…)

Günübirlik bir Ankara gezisi bile yapabilirsiniz…

O ulvi atmosferden…

Bir saatten önce ayrılabileceğinizi hiç sanmıyorum…

Ve…

Yarınlarımızın hazinesi çocuklar…

Sizinle birlikte mutlaka Anıtkabir’i ziyaret edip…

Hem gururlandıran…

Hem de hüzünlendiren…

O atmosferi mutlaka yaşamalı…

Nokta…

Sonsöz: “57 yıllık yaşama 11 savaş, 24 madalya, 7 nişan, 13 kitap, 1 ülke ve milyonlarca özgür insan sığdıran kurtarıcı, kurucu, yol gösterici yiğit lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk burada yatıyor… / Anıtkabir Anı Defteri’nden…”