GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
15 Ekim 2019 Salı

Neden Bogota başkanından örnek verdi?

Yıl 2005...

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturalı kısa bir süre olmasına rağmen Bornova-Üçyol arasında işleyen metroyu Üçkuyular’a götürme kararı veren dönemin Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu “yürüyelim” demişti.

3 Haziran 2005 tarihinde CHP’nin o zamanki Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da katıldığı görkemli bir törenle temel atıldı. İstikamet Üçkuyular, rota yerin altıydı. İhaleyi alan Bayındır İnşaat bir süre sonra teklemeye başladı. Sonra da işi yürütemeyeceğini belirtip ekonomik olarak çöktüğünü ilan etti. Belediye yönetiminin yapacak bir şeyi de yoktu. Uzmanlar toplandı, bilirkişi raporlarına göre yapılanlar ortaya konuldu ve ihale feshedildi.

Yeniden ihaleye çıkıldı!

Bu kez ihaleyi, Ankara merkezli Bozoğlu İnşaat en düşük teklifi vererek almıştı. Bozoğlu’nun bırakın metro tüneli kazma deneyimi herhangi bir karayolunda dağı delip ne tünel açmışlığı ne de bir köprü yapmışlığı vardı. Şirket aynı zamanda kentin en güzel yeri olan Karşıyaka Mavişehir’de lüks konutlar inşa ediyordu. Yani gelen paralar yerin altına değil üstündeki binalara harcanıyordu!

Bu işte bir terslik vardı. Şirket adına burada yetkili olan Çağlar Bozoğlu “iflas” dedi. Ve zorlu bir sürecin ardından o da işi  bıraktı.  Metro inşaatı ise yarım yamalak ancak iki, üç istasyon mesafesinde gidebilmişti. Bir de üstüne Poligon Deresi’nin o gür akan yeraltı suları patlayınca iş içinden çıkılamaz hale geldi.

Temeli 2005’te atılan Üçyol-Üçkuyular Metrosu ek ihaleler, farklı istasyonlarda başlayan çalışmalar sonrasında ancak 10 yılda bitirilebildi.  Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, zamanında bitmeyen metro inşaatının yılan hikayesine dönen durumunu çaresiz bir şekilde şöyle ifade etti:

“Biz; bitmişin, bitmemişin peşinde değiliz. Mazeret aramıyorum. Bahane bulmak istemiyorum ama durum bu. Keşke bitseydi, herkes isterdi ama bitmedi. Ne yapalım, ağlayalım mı? Ağlayıp da gözden mi olalım?”

İşte bu sözler 2009 yerel seçimlerine giderken kentin ve siyaset yapanların ana gündemi, önemli bir silahı haline gelmişti. Ve sonrasında uzun uğraşlar neticesinde epey de dayak yedikten sonra mutlu sona ulaşıldı.

Bunları niye anlattım?

Üç kez;  hem Kocaoğlu ile hem de yaşanan bir patlama nedeniyle hayatını kaybeden bir işçinin durumunu öğrenmek için şantiye alanına gitmiştim. Ve metro inşaatlarında çamurda çizmelerle, baretle defalarca yürüdüm.

Tam 10 yıl sonra bu kez İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in öncülüğünde Üçkuyular-Narlıdere Metrosu için buluştuk. Ziyaret bu kez her zamankinden değişikti.  Geziye, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin ve Balçova Belediye Başkanvekili Onur Uçkan ile birlikte meclis üyeleri ve muhtarları da katıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin deneyimli ismi Genel Sekreter Dr. Buğra Gökçe, Genel Sekreter Yardımcısı Eser Atak ve Raylı Sistemler Dairesi Başkanı Mehmet Ergenekon’u yanına alan Başkan Soyer, sorulara tek tek yanıt verdi. Teknik mevzular için bürokratlara pas attı, soruları içtenlikle yanıtladı.

Ve şöyle dedi:

“Aslında Türkiye’nin gündemine girmesi gereken bir hikaye... Bu kadar savaş yaşanırken, insanlar karamsarlık yaşarken varlığı ile umut veren bir yer. Birçok yerde yatırım durmuşken burada tıkır tıkır işleyen ve belki de Türkiye’nin en büyük yatırımlarından biri devam ediyor. İftihar ediyorum. Mühendisinden işçisine, patronuna kadar hepsiyle iftihar ediyorum. Türkiye ve İzmir için olağanüstü güzel bir çalışma”…

Gerçekten de öyle!

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın 196 milyon Euro kredi verdiği ve şimdiye kadar 80 milyon eurosu gelen bu muhteşem projede bir farklılık daha var. İzmirlilerin yıllar önce (gerçekleşmeyen) Evka 3-Bornova Merkez projesinin tanıtımında adını duyduğu TBM (Tunnel Boring Machine) ya da bilinen adıyla dev köstebek bu projede ilk kez çalışıyor. Eski tip metro kazma faaliyetinin çöpe atıldığı yeni teknolojide günde bazen 30 metre ilerlenebiliyor. Hem daha güvenli hem de daha hızlı olan yeni sistemde muhteşem bir ekip görev yapıyor. İşi üstlenen Gülermak Firması’nın deneyimli ekibi belediye bürokratlarıyla birlikte uyumlu bir süreci tıkır tıkır işletiyor.

Ayrıca, İstanbul ve Ankara’ya oranla yıllardır daha ucuza yapılan İzmir’deki metro inşaatları burada da aynı şekilde ilerliyor. İstanbul Havalimanı’na bağlantı için aynı sistemle kazılan metro projesinde saati 60 bin TL’ye çalıştırılan BTM, burada 18 bin 500 TL’ye kontak açıyor!

İzmir her zaman olduğu gibi bu konuda da örnek olmaya devam ediyor.

Umarım; Başkan Soyer’in konuşmasında örnek verdiği, “Gelişmiş bir ülke, fakirlerin arabası olduğu bir yer değil zenginlerin toplu taşıma kullandıkları bir yerdir” sözlerinin sahibi olan Kolombiya’nın Başkenti Bogota Belediye Başkanı Gustavo Petro’nun kelimeleri İzmir’de geçerli olur.

Göreve geldiği günden bu yana bisiklete binerek mesaj veren, raylı sistemi önemseyen, toplu taşımanın özel araç kullanımından farklı olduğunu vurgulayan, toplu ulaşımda indirimler yaparak cazip hale getiren Başkan Soyer’in hayali gerçek olur.