GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nuray KAYA
YAZARLAR
15 Nisan 2019 Pazartesi

Ne zaman tamamlanacak?

İzmir’de  yaşayan 22 yaşındaki lösemi hastası  Atakan Gür’e 10’da 9 oranında uyumlu Türkiye ve Almanya’dan olmak üzere iki  uygun donör bulundu.

Sadece Atakan  ve ailesi için değil  bir canı  yaşatmanın bilinciyle çabalayan her insanın bağında bahçesinde çiçekler açtı.

Atakan için umutluyum. En kısa sürede sağlığına kavuşup hayata dönecek.

Gelin bir güzel haber daha paylaşayım sizlerle.

Özlem Tezişçi isimli çok özel bir arkadaşım var benim. Hayata teşekkür sebeplerimden biridir. 

Canım Özlem, kısa süre önce küçük bir çocuğa donör oldu.  Bir insanın yaşama dair derin  özlemine dokundu.  Nakil gerçekleşti ve şimdi süreç izleniyor.

Özlem’in böylesi güzel bir hal karşısında neler hissettiğini onun cümlelerinden okuyun istiyorum. 

Çünkü ölüm sınırındaki  hastaya yetişti. Bizde sadece hastanın 7 yaşında bir kız çocuğu olduğu bilgisi mevcut.  Diğer bilgiler yetkililer tarafından saklı tutuluyor.

“Yaklaşık 6 sene önce verdiğim kök hücre bağışı sonucunda 3 ay kadar önce Kızılay tarafından arandım. Haberi aldığım zaman çok heyecanlandım. Çünkü telefonda  bir kişi size, ‘ Birine hayat vermek ister misiniz? ‘ diye soruyor.  Benim  eşleşeceğim hastanın durumu çok ciddi olduğundan  nakil hemen gerçekteşti.  Hayatımda yaşayabileceğim en güzel deneyimi bir anne olarak yaşamak da bambaşkaydı.  Sürekli  kendi çocuğuma bakıp o küçük kız çocuğunu düşünüyorum”  sözleriyle paylaşıyor duygularını.

Sağlığı  ve yaşı elverişli olduğu  halde hala donör olmayanlar için de çağrı yapıyor: 

 “ Birinin hayatı sizin damarlarınızdaki  kanda. Siz bunu bile bile kök hücre bağışında nasıl bulunmazsınız?

 

Lütfen  hem bağış yapan hem bağışla hayat bulanlar cephesindeki örnekleri içselleştirmeyi  deneyin. Yaranın hikayesini anlamak için o yaraya sahip olmak gerekmez.

Tüm hastalar için kaleme alınan yazılar, haberler, kampanyaların tek bir amacı var. Donör ol, organ bağışında bulun ve  kan bağışla.

Hayata dair her şeyi herkes yaşayabilir.  Bağışçı olmak kadar  başkalarını ikna etmek için çaba harcamak, ilgili kurumların işleyişinde yaşanan aksaklıklara ses çıkarmak da önem taşıyor.

 Kaybedilecek şey ev, araba, elbise, kitap, oyuncak değil bir hayat. Bundan daha mantıklı  bir açıklama olabilir mi?

Peki  Öykü Arin için süreç şu an hangi aşamada?

Geçtiğimiz haftaki yazımdan alıntılayarak tekrar ediyorum. 

 Beş parmaktan küçük bedenine yerleşen beş parmaktan büyük ağrılarına rağmen hepimizin hayata şifa, öfkeye sabır, adalete inanç kararlılığıdır Öykü.

 

Bu yüzden Öykü Arin Yazıcıilik nakli bekleyen bir çocuktan fazlasıdır. Toplumda, kök hücre bağışçısı olma bilincini yerleştirdi. Organ naklinin önemini kavramamıza yardımcı oldu. Milyonlarca insanın kalbinde kendine yer açtı. " Ben de buradayım," dedi. 

 Hastalarla bir iletişim, ilişki, bağ kurmamızı sağladı. Birlikte ağlayıp birlikte gülen bir toplum olmayı ne kadar özlediğimizi hatırlattı. Etrafımıza örüp içine kendimizi hapsettiğimiz o duvarları yıktı.

Özgürlüğe, ışığa kavuşturdu ruhumuzu. Bir cana can olmanın değerini gösterdi.

Toz tutmuş yılların arasından çocuk saflığımızı, güzelliğimizi, kirlenmemiş anlarımızı çekip çıkardı.  Her birimize iyi insan olmanın erdemini bulaştırdı.

 

3 farklı hikaye üzerinden yazdıklarımın özeti olarak çağrım şudur: 3 ay gibi kısa bir sürede bağışlanan 150 bin civarı kanın doku uyumunun ivedilikle tamamlanması hayati önemde.  

Sayın Sağlık Bakanı’nın sürecin geldiği nokta hakkında resmi bir açıklama yapması gerektiğini düşündüğümü önceki yazımda da belirttim.

Kök hücre bağışı yapıp donör olanlar, alınan kan örneği üzerinden bir çalışma yapılıp yapılmadığını ve biriyle eşleşme olup olmadığını öğrenmek istiyor. Bağışçıların da süreci dikkatle takip etmesi tüm hastalar için önemli.

Çünkü  Öykü Arin’in nisan ayı ortalarına kadar nakil olması gerekiyordu. Ne yazık ki dünyanın hiçbir yerinde 10’da 10 uyumlu donöre henüz rastlanılmadı.

Belki de o uygun donör,  Sağlık Bakanlığı’nda  incelenmesi tamamlanmayan diğer kanlar içindedir. Geç kalmayalım ne olur!..  

Çağrım da bir an önce kanların incelenmesi yönündedir.

 Tam uyumlu verici bulunamadığı için  Öykü’nün annesinden yarı uyumlu nakil süreci başladı. 

Anneden alınan kemik iliğinin Öykü Arin’nin  nakil sürecine katkısının nasıl olacağını takip eden günlerde göreceğiz.  Umarım başarılı olur. 

Eğer başarılı olunmazsa  nakil süreci kaldığı yerden devam edecek.

Sağlık Bakanlığı’nın süreci zamanla  yarışı da dikkate alarak profesyonel şekilde yönetmesi gerekiyor.  

Eğer teknik donanım, laboratuvar koşulları ya da uzman personel sıkıntısı varsa bunu bilmek de toplumun hakkıdır. Çünkü burada binlerce hastanın hayatı söz konusu. Bağışçıların da verdikleri kanın takibini yapması bu yüzden önemli.

Donör bağışında bulunup umut olun. O umutlardan bir papatya bahçesi oluşturalım. 

Tüm hastalara şifa, hasta yakınlarına da sabır ve güç diliyorum.

Sevgilerimle..