Çok sayıda seçim yaşamış bir kişi olarak net gözlemimi söyleyeyim; bir kaç lider dışında seçimlerde “başarısız” olduğunu söyleyen Genel Başkan ve parti yöneticisi görmedim!
Herkes seçim sonrası “kendisine başarı payı” çıkarır.
Kimi “oyum arttı” der, kimi de “bunca algı operasyonuna karşı şurayı aldım”!
Kiminin oyu düşer, ama aldığı başkanlıklarla övünür. Kimi hiç başkan çıkaramaz, ama “oyum şu kadar arttı” diye hava atar.
Herkes seçimi istediği gibi yontar, biçer, pazarlar.
Benim milletim iki gün homurdanır, iki kahvede konuşulur, sonra “unutur gider”!
Zaten seçim kaybeden liderlerin “beyliği” de bundandır!
Avrupa’da örneği var mı diye sormayın; hiç bir çağdaş demokraside olmaz!
Bizde olur..
Ekonomi dahil her konuda “balık hafızamız” ; “benim oğlum bina okur, döner döner yine okur”un siyaset versiyonudur:
“Bizim kuşak aynı lideri görür, döner döner yine onu görür…”
“Ben değişiğim” diyenlerin de “aynı temcit pilavı”nı milletin önüne koyduğu “aşikardır”.
Olsun! Aldatılmayı seviyoruz bir kere!
Yalan söyleyen liderlerin de peşinden koşuyoruz gözü kara!
“Benim partim” diyerek..
Oysa siyaset bilimciler açık açık söylüyor; Türkiye’‘de siyasi partiler arasında ciddi bir fark yok.
Sözcükler mi? Sihirli!
“Yediğimiz yere” kadar..
Geçen gün bir siyaset büyüğüm vurguladı; “yolun sonu görünüyor”…
İnşallah!
Anket, önseçim, halkın gerçek anlamda temsili gibi “palavralar”ı yeni işitmedik mi?
Seçim sonrası “felaket tabloları” içinde “güzellemeler” yapılmasına da hazırlıklı olalım!
Olalım da..Türkiye elden gidiyor..
İnsanlar mutsuz.. Dünyada “ruhsal sorun patlaması” yaşayan ülkeler arasında yine ilk 3’teyiz!
Kötü tablonun nedeni! Biliyoruz da; söylemiyoruz!
İktidar- muhalefet şapkayı önüne koysun artık!
Bir de biz!
Öyle ya; milletiz!
“İllet alışkanlıklar”dan “millet” olduğumuzu da unuttuk mu ne!
Oysa top bizde!
Bazı gerçekleri sorgulama zamanı!
Hani… Verilen sözler, havada uçuşan vaatler, cek’ler, cak’lar..
Çağdaş toplum olacaksak; sorgulayacağız!
Hesap soracağız..
Yarını doğru inşa etmek için..
Güçlü temeller atmak için..
Hem de…
Bu seçimden başlayarak…
Şunun şurasında kaç gün kaldı ki!
Hazret-i Mevlana’nın “her şey gününü bekler” sözünü de anımsayarak..
Ve doğan güneşi görerek..