GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
24 Mayıs 2020 Pazar

Mescid-i Nebevi’de canlı dans ve müzik

Hz. Muhammed’den rivayet edilen hadislerin toplandığı kitaplar var. Kütüb-ü Sitte yani önemli altı kitabın anlattığına göre Hz. Muhammed, Ramazan Bayramının birinci gününde Habeşistan’dan Medine’ye gelen yabancı bir dans ve müzik grubunu mescidine davet edip gösteri yapmalarını istemiştir. Hz. Aişe’yi de götürdüğü, bazı rivayetlere göre de yanağı yanağında yoruluncaya kadar izledikleri rivayet edilmiştir.

Kalabalık bir Müminler topluluğu tarafından izlendiği için de gösteriyi rivayet edenlerin sayısı çok olmuştur.

***

Hz. Muhammed’in hayatında tesadüfe yer yoktur. Onun her uygulaması Müminlere örnek olsun diye yapılmıştır. Bu nedenle de Müminlere örnek olacak bir hayat yaşamıştır. Geriye Mümin kaldıysa onun sünneti günümüzün Müminlerine de örnektir. Kur’an’ın belirttiğine göre “üsvetün hasene/güzel örnek”tir.

Hadis kitaplarının çoğunda “İdeyn/Bayramlar” bölümünde, söz konusu gösteriyi anlatan hadislerin sayısının ­ 17 olduğunu araştırdığımda gördüm. Ancak, araştırmaya devam etseydim, sayının daha fazla olacağından eminim. Altı kitabın dışındaki Ahmet b. Hanbel’in Müsned’i ve Malik’in Muvatta’sına bakmadım.  

17 hadisin bize öğrettiği Müslümanlık şu:

Bayramlar canlı dans ve müzik gösterileriyle hem de herkesin gelebileceği mescit/camilerde kutlanabilir.

Peygamber bayramı Mümin kadın ve erkeklerle birlikte canlı dans ve müzikle kutlamışsa, onun takipçileri olan 21. Yüzyıl Müminleri de ona layık şekilde kutlamalıdır. Takdir edersiniz ki gösteri grubu Anadolu Ateşi olabileceği gibi yabancılardan Lady Gaga veya Jennifer Lopez de olabilirdi.

Bu konuda bir tereddüde gerek var mı?

Hadisler bugün de Müminlere yol gösteriyorsa sorun yok!

Ne yazık ki, hadisler artık Müminlere yol göstermiyor!

Ne İlahiyat Fakülteleri ne de Diyanet Camiası!

Alem-i İslam’da tebliğ terk edileli sanki yüz yıllar olmuş!

Kimsede ses yok!

Oysa dikkat çeken her olay, İslam’ın bir güzelliğinin hatırlatılmasına fırsat olabilirdi. Ne yazık ki Ramazan gibi bir ayın sonuna doğru yaşanan olaylar, siyasi reytingler uğruna insanları İslam’dan biraz daha uzaklaştırıyor.

Allah’tan korkmayı unutmuş ulema da tebliğ yerine başka davaların peşinde…

***

Yazdıklarıma inanma zorluğu çekenler için bir kaz daha hatırlatıyorum: Buhari, Müslim ve benzeri hadis kitaplarının “İdeyn/Bayramlar” bölümlerini lütfen inceleyin. Bu hadisler bize şunu da gösteriyor:

Örnek bir olay üzerinden “Allah’ın evi” dediğimiz mabetlerin kullanılış amacı Hz. Muhammed’den günümüze kadar ne çok değişmiş değil mi?

Bundan sonrasını sizler de tahmin edebilirsiniz.

Peygamberin ölümüyle başlayan başkan olma tartışmaları, İslam’a ilişkin bütün yeniliklerin bir bir iptaline neden olmuştur.

Bazı yenilikler Kur’an’da ayet olmasına rağmen kabul görmemiştir. Örneğin kadınların seçme ve seçilme hakkı gibi.

Peygamberin ölümünden sonra 30 yıl zorluklarla sürdürülen “seçim” sistemi, Muaviye’nin Hz. Ali’ye isyanı ile son bulmuştur. Bu süreç aynı zamanda İslam’ın çeşitli sebeplerle önü alınamayan bozuk siyasi uygulamalarının da başlangıcı olmuştur.  

Not: Herkesin Ramazan Bayramını kutluyorum.