GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Cumhur BULUT
YAZARLAR
18 Ocak 2018 Perşembe

MHP’nin 1995-2019 ittifakları

Hayatımın en önemli Genel Seçimini 995 yılında yaşadım diyebilirim. Partimiz içindeki gerginlik, çevreden duyduklarım, oradan buradan okuduklarım ve Rahmetli Başbuğumuzun her zamanki gibi sonunda haklı çıkması, 24 Aralık 95 Seçimlerini unutturmuyor bana…


*** 
Doksanlı yılların tam ortasıydı. Bizim için rüzgârlı bir dönem. Revaçtayız. Popüler olmanın acısını da kazancını da gördüğümüz yıllar. BBP darbesi atlatmış ve yaklaşan seçimlerden de çok umutluyuz…

Fakat bir anda bütün Türkiye bir haberle çalkalandı; “MHP, DYP ile ittifak yapacak!” Türkeş dehası bir kez daha kendini göstermişti. Liderdi ve kararı kesindi, bu ittifak Türkiye’yi yaklaşan felaketten kurtaracaktı. Türkeş yine geleceği görmüş ve derinden derine milli kodları parçalayan sinsi planı sezmişti. Fakat herkes gaflet uykusundaydı!

Başbuğ Türkeş’e göre her daim taarruz ve kuşatma altında olan Türkiye’nin her şeyden önce güçlü bir iktidara kavuşması gerekiyordu. Bu da ancak Devletin ve Milletin merkezini oluşturan MHP’nin kuvvetli olduğu bir sağ hükümetle mümkündü. Ülkenin o dönemde seçmen dağılımı bunu gösteriyordu. Türkeş de bu bilgileri sıklıkla teyit ettiriyor ve aldığı kamuoyu bilgileri Onu hep aynı sonuca ulaştırıyordu.

*** 
Çok geçmeden haber doğrulandı. Başbuğ Türkeş ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’in ön görüşmelerinden sonra MHP ve DYP arasındaki seçim ittifakı görüşmeleri hızlandı. MHP’den Genel Başkan Yardımcısı Rıza Müftüoğlu, DYP’den de Genel Başkan Yardımcısı Rıfat Serdaroğlu bu görüşmeleri sürdürdüler. Mutabakat sağlanmış şimdi sadece Milletvekili sayıları ve illere göre sıralamalar üzerinde çalışılıyordu.

Derken Başbuğ Türkeş’in planı anlaşıldı! CIA’nın CAŞ’ları harekete geçti. İlk önce DYP’den çatlak sesler duyulmaya başladı. Çiller’in Doğu ve Güneydoğu teşkilatları başkaldırmış, Salim Ensarioğlu liderliğinde istifa edecekleri tehditlerini savurmaya başlamıştı.

*** 
Aynı karışıklık sonra da MHP’de kendini gösterdi. Başta İzmir olmak üzere Adaylar ve teşkilatlardan bazıları sıralarını beğenmeme manasıyla seslerini yükseltmeye başladılar. “DYP ile ittifaka gerek yok, bizim oyumuz çok yüksek” sesleri Başbuğa isyan şeklini aldı.

Hele hele dönemimizin yeni yetmelerini görecektiniz, daha üç adam idare etmemiştik ama Başbuğ Türkeş’i eleştiriyorduk! Vah ki ne vah! (çok şükür hiç onlardan olmadım).

***
Sonunda ne mi oldu, Başbuğ Türkeş, bize bir ders verdi. Küçük Kurultayını toplayıp seçimlere tek başına gireceğimizi açıkladı.

Girdik de. Sonuç tabii ki hezimet. Yüzde sekizlik oy oranı ile meclis dışıyız! Olan sadece bize olmadı. Türkiye çok şey kaybetti. Bir dönüm noktası olan 28 Şubat yaşandı mesela! Koalisyon dönemleri sürdü gitti. İstikrarsızlık, ekonomik çalkantılar ve daha birçok olumsuzluk…

Açıkçası Lider Türkeş’i dinlememek telafisi bugün dahi imkânsız yaralar açtı. Türkiye de MHP de çok şey kaybetti.

*** 
İşte karşımızda 2019 Seçim İttifakı… Stratejiyi kuran bu defa Lider Devlet Bahçeli… Ve 1995 Seçimleri tecrübemiz. Değişen bir şey yok. Türkiye yine zorlu şartlar altında. Lider Bahçeli güçlü bir hükümet peşinde çünkü önümüzdeki günler çok önemli. Karşımızda düşman bir ve çarpıştığımız cephe bir tane değil. Bunun için dirayet, erdem ve irade koyuyor ortaya Devlet Bey. Ve yine liderden çok daha fazla bilenler var! Vah onlara!...