GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nüvit TOKDEMİR
YAZARLAR
27 Mayıs 2021 Perşembe

Lider...

Her alanda güçlü bir lidere sahip olmak önemli...

Uluslar için güçlü bir lider, kurtuluşun-kuruluşun, güvenli bir geleceğin oluşumunu sağlıyor!

Kurumlar için güvenilir bir lider, "ayağını sağlam basmak" anlamına geliyor; çalışana güvence, ekonomiye katkı!

Ailede lider toparlayıcı, her bireyini sarıp sarmalayan, ailesi için yaşamdan aldığı öğretileri en iyi biçimde uygulayan; yetiştirici olan, topluma katkı sağlayan kişidir...

Dedik ya her alanda güçlü bir lider bulunduğu yeri kalkındıran, sürükleyen, başarıya koşturandır...

*

Lider olmak öyle kolay değil!

Liderleri toplum yaratıyor!

Güçlü kılıyor...

*

Her alanda diyoruz ya...

Bir spor kulübünde, futbol takımında liderlik de anlam olarak değişmiyor...

Lider olan kişiye inanmak ve birlikte hareket etmekle daha da anlamlanıyor...

*

Sözü TFF 1. Lig ve iki İzmir takımı Altay ile Altınordu'ya getireceğim...

Altay'ın zaferiyle sonuçlanan bir mücadele öncesi yaşananlar ve izlediğimiz "liderlik" özellikleri böyle bir yazıyı zorunlu kıldı!

*

Altay Başkanı Özgür Ekmekçioğlu, takımı play offa katılımı garantilediği anda teknik direktörü Osman Özköylü'nün görevine son verdiği anda camiasından ve taraftarından tepki gördü; İzmir'de futbol ile ilgilenen çevrelerde yoğun biçimde eleştirildi...

Ama Ekmekçioğlu, bir kaç gün içinde öyle bir hamle yaptı ki...

Altaylıların yüreklerine dokunduğu gibi, İzmirlilerin de sempatisini aldı!

Siyah-beyazlı takımın simge ismi Mustafa Denizli'yi göreve çağırıp, "Hocam bize liderlik yapın, önder olun" diyordu...

Bu yüksek moralli ama duygusal, camiaya ve futbolcuya motivasyon sağlayıcı girişime Mustafa Hoca'nın yanıtı, "Altay beni bir ücret karşılığı görevlendiremez; Altay'a gelmek benim için emirdir" olunca...

Yine kendi isteği üzerine belirlenen ücret Mehmetçik Vakfı ile Şehit ve Gazi Aileleri'ne bağışlanarak takım bir "Usta"ya, yuvasına dönen "Büyük Mustafa"ya teslim edildi!

Bu bir "lider" hamlesiydi ve artık yeni lider Büyük Mustafa'ydı...

*

Diğer yanda İzmir'in gururu, altyapı anlamında Türkiye'de örnek Altınordu vardı...

Tarihten lakabıyla "Şeytanlar", 24 kişilik profesyonel kadrolarında 11 pırıl pırıl altyapı oyuncusuyla gözdeydi ve tamamı yerliydi...

Böyle bir takımla kim olsa gurur duyar ve Süper Lig'e çıkması için omuzlayıp güç verir, destek olur...

Teknik adamı, futbolcusu ve "aksaçlı" taraftarı sarmal olup sevince boğuldu! Süper Lig'i istiyorlardı!...

Ama kırmızı-lacivertlilerde son sözü söyleyen tek adam "lider" Mehmet Seyit Özkan'ın, son maçta play-off kesinleştikten sonra söylediği söze bakın:

"Çocuklar play offa kaldı güzel bir sonuç ama bana sorarsanız, Süper Lig'e çıkmayı istemiyorum..."

Hoppala!..

Buyrun burdan yakın!

Altınordu camiasının süngüsü düştü; kimileri "o sene bu sene" deyip, şampiyonluğu ne çok özlediklerini, istediklerini gösterdiler...

Kimileri, "Bir günlük değil, bir ömür Altınorduluyuz", "Armamızın peşindeyiz" diyerek her türlü sonuca rıza gösteren bir tavır içinde oldular...

*

İşte size lider farkı!

*

Ve böylesi gelişmeler içinde çıkılan finalde...

Altay, Altınordu'yu yenerek 18 yıl sonra Süper Lig'e döndü...

Önemli bir sınav öncesi ve son 90 dakikaya "liderlik" etkisini ortaya koyarak bir başarıya imza attı...

Bu başarıda en büyük pay sahibi, takımın lideri Büyük Mustafa'nın, maç bitimindeki sözleri de "unutulmazlar" arasına yazılıyordu:

"Ömrüme ömür katan bir sonuç için ne söyleyeyim..."