GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
27 Aralık 2020 Pazar

Kuru ekmek

CHP Grup Başkanvekili... Engin Altay :

Meclis kürsüsünde, ‘Millet aç deyince hoplamayın arkadaşlar... millet aç, perişan. Evet herkesin midesine bir şey giriyor... Kuru ekmek giriyor’ diyor.

 

AKP Denizli Milletvekili... Şahin Tin :

‘o zaman aç değil demek’ diyerek

lafa giriyor.

 

Bunun üzerine, bir ekmek polemiğidir gidiyor. Tarih sayfaları karıştırılıyor...

Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’e yakıştırılan o meşhur söz hatıra geliyor: ‘Ekmek bulamıyorlarsa... pasta yesinler’!

 

Marie Antoinette...

1775 de Viyana’da doğdu. Annesi Avusturya İmparatoriçesi Maria Teresa, babası da Kutsal Roma İmparatorudur.

Maria Teresa’nın, Viyana’da adını sürekli duyduk da, ilgimizi çekmişti...

 

Devleti bizzat yöneten, zamanının en güçlü kadını ve lideridiydi... Halkın da çok sevdiği idi. 16 çocuğu olmuştu. Çocukları ile de ilgiliydi... Ancak, devlet işlerinin yoğunluğu nedeniyle 15. çocuğu olan kızı Marie Antoinette’i mürebbiyesi yetiştirmişti...

 

Henüz 15 yaşındayken sonradan Fransa Kralı olacak XVl. Luois ile evlendi, zaten kocası da ondan bir yaş büyüktü... Bugünkü gibi, iki çocuk evliliğiydi !

Düğününde, 600 kg’dan fazla altın ağırlığında, çeşitli takı ve hediyeler verildiği söyleniyordu...

 

Annesi, Fransaya yolcu ederken...

Ona nasihatlar etti. ‘...Fransız halkına bir melek gibi iyi davran...’ diye de uyardı.

Ya bir de... uyarmasaydı ?

 

Dedesi Kral XV.Louis’in ölümü üzerine kocası XVl. Louis Kral, kendiside 19 yaşında Fransa Kraliçesi olmuştu...

 

Evliliklerinin 7. yılına kadar çocukları olmadı. Kocasına tıbbi denetim sonrası, çocukları olmaya başladı...

Çok güzel bir kadındı. İyi harp çalar

ve dans ederdi. Siyasete hiç katılmazdı !

 

Ama Kraliçe olunca... zevki sefaya daldı.

Ülkedeki en pahalı elbiseleri giymeye, en pahalı mücevherleri... takmaya başladı.

Süreki maskeli balolar ve eğlenceler düzenledi... Cennet bahçeleri tasarladı ve yaptırdı !

 

Büyük masrafları oluyordu... Zaten kocasından öncesinde de, değişim istekleri ve ekonomik sıkıntılar başlamıştı... Şimdi de, kıtlık ve yoğun memnuniyetsizlik vardı. Çok müsrifti. Öyleki, ihtilal sırasında bile,

bu huyu hiç değişmedi. Salonlarda halkın ıslıklı protestolarıyla karşılaşıyordu.

Toplum içinde prestiji... iyice zayıflamıştı.

 

14 Temmuz 1789 da reformcular

Bastil Hapishanesini bastılar...

Bir süre sonra da Kral ve Kraliçeyi tutukladılar.

21 Eylülde monarşiyi fesh ettiler.

17 Ocakta ölüm cezasına çarptırılan

Kralı idam ettiler...

 

Kraliçe Marie Antoinette, 14 Ekimde yargılanmaya başlandı...

15 Ekimde vatana ihanetten... ölüm cezasına çarptırıldı.

16 Ekim 1793’de Concorde Meydanında küstahça davrandı diye... soyularak

idam edildi.

Yaptıklarına... hiç pişman değildi.

Güçlü yakınlarından bile, sahip çıkan olmadı !

 

Taç giydikleri zaman... ekmek kıtlığı vardı.

Ekmek bulamıyorlarsa... pasta yesinler sözü, muhtemelen kötülemek için ona yakıştırılmış olmalıydı, çünkü , ‘onun söylediğine dair hiç bir kanıt yoktur’ diyenler olduğu gibi,

günahı alınmış ! diyenler de vardı...

 

Bize kalırsa eğer...

Umursamaz ve inatçı kişiliğini yorumlayarak, genel kabul gibi :

O sözü... O söylemiştir, diyebiliriz !

 

İyi Pazarlar...