GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
5 Eylül 2019 Perşembe

Köyler nereye?

Köylülüğün kaderi ile ilgili tartışmalarda en önemli çıkışlardan birini, tarihçi Eric Hobsbawn “Aşırılıklar Çağı” adlı çalışmasında yaptı. Hobswan, 20. yüzyılın ikinci yarısında meydana gelen en dramatik, bizi geçmişin dünyasından ebediyen koparan değişimin “köylülüğün ölümü” olduğunu yazar. Dünyanın toplam nüfusu içerisinde köylülerin oranının dramatik bir şekilde düşmesine dayanarak bu tespiti yapan Hobswan, geçmişin köylü dünyasından geriye köylerin ağır bastığı üç bölge kaldığı sonucuna varmaktadır. Bunlar Asya ve Çin, Avrupa ve Orta Doğu’da ise 20.yüzyılın sonunda tek bir köylü kalesi kalmıştır ve o da Türkiye’dir…

Her ne kadar yeni Büyükşehir Yasası ile binlerce köyü bir günde mahalle yaptıysak da, halen Türkiye’de köylü ve köyde yaşayan nüfus yüzde 20 dolayındadır. Boşalan köyler, yaşlılaşan köyler, nüfusu azalan köyler vb. Bunlar kentleşme ve sanayileşme sürecinin sonuçlarıydı. Bölünen topraklar köylüleri besleyemez oldu ve kentlerde ucuz işgücüne ihtiyaç vardı. Bunun sonucu köylerden kentlere kitlesel yığılmalar meydana geldi…

Bunlar bildiğimiz ve çok tekrar ettiğimiz hikayeler…

Ama şimdi yeni bir eğilim başladı. Göçler sadece kırdan kente değil artık. Çoğu kentten kente… Bir de kentten kıra var ki, sormayın. Bu hiç beklenen bir şey değildi. Ferdi Tayfur, “Hadi gel köyümüze geri dönelim, Fadime’nin düğününde halay çekelim” derken hiçbirimiz ciddiye almamıştık.

Hiç köye geri dönülür müydü?

Dönülüyor. Hem de çeşitli, şekillerde. Biri kır kökenli kentli emeklilerin köyüne geri dönüşü. Emekli olarak kentte yaşamanın giderek zorlaşması ve köyde yaşamanın maliyetinin daha düşük olması, köye geri dönüşte önemli bir gerekçe. Hele bir de köyde babadan kalma ev ve tarla varsa bu iş biraz daha kolaylaşıyor…

Köyüne mevsimlik dönenler de var daimi dönenler de.

Özellikle kıyı bölgesi köylerinde bu eğilim görülüyor. Nüfusu artan köyler. Akdeniz ve Ege kıyı şeridi köyleri son dönemlerde belli ölçüde sermaye ve işgücü çekmeye başladı. Enerji yatırımları, yaş sebze meyve üretimi yatırımları, turizm bölgelerinde inşaat, tadilat işleri vb. derken, İlhan Tekeli hocamızın dediği “kıyılaşma” eğilimi baş gösterdi.

Bu da kıyı bölgesi köylerinin emekli, kentli orta sınıf ve Doğu, Güney Doğu göçü almasına neden oldu.

Metropol hayatının monotonluğundan kısmen de olsa uzaklaşmak isteyen yeni orta sınıf mensupları sakin ve doğal ortamlar aramaya başladı. Bir ayağı metropolde bir ayağı köyde ya da kıyı kasabasında. İşler nasıl olsa internet üzerinden de yürüyor artık…

Doğu ve Güney Doğu’da boşaltılan veya başka nedenle bölgeyi terk etmek isteyenlerin bir kısmı artık, metropol yerine köyleri tercih eder oldu. Metropol sıkışmıştı. Köye uyum daha kolay olabilirdi. Kıyılarda nasılsa sürekli inşaat ve tadilat işleri vardı…

Bu yüzde artık köylerde emlakçı ve inşaat malzemeleri satış yerleri sürpriz değil…

Artık köyler bildiğimiz köyler değil. En azından kıyı bölgelerindekiler…